İşte Süleymani'nin yerine geçen Kaani'den beklenenler ve gizemli geçmişi
ABONE OL

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İranlı üst düzey komutan Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin, Amerikan düşmanlarını caydırmak için daha büyük bir ABD stratejisinin parçası olduğunu belirtmişti. Pompeo'ya göre Süleymani ABD'nin bölgedeki varlığı için bir tehditti ve yeni saldırılar planlıyordu. Bu nedenle ortadan kaldırılması gerekliydi.

Ancak İsrail'in İran üzerine uzmanlaşmış Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Raz Zimmt, Washington'un Süleymani gibi bir doğrudan tehdidi ortadan kaldırmayı başarabileceğini, ancak temsil ettiği kavram ve ideolojinin devam ettirileceğini ileri sürdü.

Raz Zimmt Sputnik İnternational'da yer alan açıklamasında, "İran bir terör örgütü değil, son derece örgütlü bir karar verme mekanizmasına sahip bir devlet. Soleimani gibileri sadece bu mekanizmanın karar verdiği stratejiyi uyguluyor.' dedi.

KAANİ AYNI ÇİZGİDE YÜRÜYECEK

Uzmana göre bu stratejiyi uygulama işi, Kasım Süleymani'nin yerine gelen İsmail Kaani'ye geçti.

İran'ın politikalarını sürdürme sözü veren ve şimdi İran'ın sınır dışı askeri operasyonlarından sorumlu olan İran İslam Devrim Muhafızlarına (IRGC) bağlı Kudüs Gücü'nden sorumlu olacak olan Kaani hakkında pek fazla bir şey bilinmiyor.

IRGC'ye 1979'da kurulduktan kısa bir süre sonra katılan Kaani, ilk olarak İran Şahının devirmesinden sonra gelen Kürt ayaklanmasını bastırmak için görevlendirildi. 

Bir milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Irak-İran savaşından (1980-1988) sağ çıkan Kaani, 1980'lerin sonunda Kudüs Gücü'ne katıldı.

Kudüs Gücü'nde hızla yükseldi ve 1997'de Süleymani'nin yardımcısı oldu, yaklaşık yirmi yıldır da bu pozisyonda bulunuyordu. Kaani, İran'ın doğusunda (Afganistan ve Pakistan gibi) uluslara odaklanırken, Süleymani Suriye ve Lübnan gibi İran'ın batısında kalan ülkelerle bağlar konusunda çalışıyordu.

KENDİNİ KANITLAMASI GEREKİYOR

Zimmt'e göre, Kaani'nin şimdi kendini kanıtlaması gerekeceğini söylüyor. Bu kanıtlama büyük ölçüde onun politik becerilerine bağlı olacak. 

Zimmt, Kaani'nin Suriye'deki Esed rejimi, Lübnan'daki Hizbullah ve Yemen'deki Husilerle ilişki kurmaya başlayacağını belirterek, "Yeni komutanın İran'ın vekilleriyle bağ kurmak için biraz zamana ihtiyacı olacak" diyor.

Kaani'ni işi bildiğini, askeri ve operasyonel becerilere sahip olduğundan şüphe duymadığını ifade eden Zimmt, yine de başarılı olup olmayacağını belirleyecek olan şeyin siyasi becerilerinin olacağını söylüyor.

İSRAİL PANİKLEMELİ Mİ?

İsrailli uzman, İsrail'in endişe etmemesi gerektiğine inanıyor. Çünkü İran'ın kendisini başka bir çatışmaya sürükleme gibi bir planı olmadığını ileri sürüyor. Özellikle de şimdi eski Kudüs Gücü komutanının ölümünün intikamını nasıl alacağında dair yollar ararken...

Zimmt sözlerini şöyle sürdürdü;

İsrail kolay bir av değildir ve İran başka bir cephe açmak istemeyecektir. Hizbullah, ancak İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırması halinde harekete geçebilir.

MİSİLLEME TEMKİNLİ YANITTI

Zimmt'e göre Kasım Süleymani'nin ortadan kaldırılmasından kısa bir süre sonra Kaani, "Ortadoğu'daki Amerikan askerlerinin cesetlerini göndereceğini' vaat etmişti.

Ancak Irak'taki iki ABD üssünü hedef alan İran saldırısı, İran'ın  "temkinli' yanıtıydı.

İran'ın şimdi bir ikilemle karşı karşıya olduğunu belirten Zimmt, 'Süleymani'nin ölümünün intikamını almak istiyor ama Washington ile tam ölçekli bir savaşa sürüklenmek istemiyor. Bu yüzden bu aşamada hiçbir şey yapmayı tercih edebilirler. Daha büyük stratejileri sonunda Amerikalıları bölgeden uzaklaştırmak olacaktır.' dedi.