Ekonomiye köklü çözüm
ABONE OL

Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanacak Yeni Ekonomi Modeli (YEP) ve Orta Vadeli Plana (OVP) dair Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan konu başlıklarını değerlendiren ekonomistler, akademisyenler ve sektör yöneticileri, Türkiye’nin büyük bir ekonomik dönüşümle hem daha fazla üreten hem de döviz kuru üzerinden olduğu gibi dış operasyonlara dayanıklı bir yapıya geçtiğini söyledi. İnşaat ve hizmet sektörüne dayalı büyümenin sanayi ve tarım sektörlerindeki büyümeyle dengeleneceğini, kamunun tasarruf ve borçlanma tedbirlerinin özel sektörün de önünü açacağına dikkat çeken uzmanlar, ithalata dayalı büyüme ve borçlanmanın azalmasıyla, bir yandan büyüme sürerken diğer yandan dolar operasyonlarının etkisinin de azalacağını söyledi.   

Dövizi düşürmek öncelikli hedef

Ekonomist Şeref Oğuz, devletin önce kendinden başlayarak Türkiye’de bir sıkı maliye ve dengeleme süreciyle piyasalarda kaybolan güveni yeniden tesis edeceğini söyledi. Oğuz, şunları söyledi: “Yeni Ekonomi Modeli’nde Türkiye’nin yüksek büyümesi için gerekli adımlar da atılacak ama acil olarak ekonomide ve dövizdeki oynamayı belli dengeye çekmek, ekonomideki verimsizlikleri gözden geçirip maliye politikasında sıkılaştırma ve bütçe disiplinini sağlama yönünde adımlar bekleniyor. 

GÜVEN GERİ GELECEK

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre büyüme hedefinin yüzde 3-4’e çekilmesi, ithalat ve ihracattaki tedbirler, cari açığın yüzde 4’de dengelenmesi önemli. Dolar kuru Türk lirası karşısında 2 TL’den 3 TL’ye 25 ayda, 3 TL’den 4 TL’ye 30 ayda geldi ama 4 liradan 5 TL’ye 4 ayda çıktı. Burada da bilinçli bir dezenformasyon var. Yeni yapılanmayla, dövizdeki artış, oynaklığın önüne geçilmesi hedefleniyor. Piyasada kaybolan güven yeniden gelecek.”

Pansuman değil köklü çözüm olacak

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur, Orta Vadeli Programın açıklanması ile birlikte kısa vadede piyasalara canlılık katacağını belirterek programda yer alması öngörülen bazı başlıklara bakıldığında pansuman etkisinden çıkılıp, köklü çözüm modellerinin yer aldığını gözlemlediklerini söyledi. ASKON Başkanı Cesur şunları söyledi: “Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) kısa vadede piyasalara canlılık katacağını öngörmekteyiz” dedi.

ENFLASYON DÜŞECEK

Programda yer alan bazı başlıklara baktığımızda pansuman etkisinden çıkılıp, köklü çözüm modellerinin yer aldığını gözlemlemekteyiz. Türkiye’nin geçirmiş olduğu onca badirelere rağmen güçlü ve istikrarlı bir ekonomik yapıya sahip olduğu tüm kesimlerin malumu. Türkiye’nin büyümeye devam edeceğini düşünüyor ve yüzde 3-4 aralığını gerçekçi bulduğumuzu belirmek istiyoruz. Enflasyonun tek hanelere ineceğini düşünüyoruz.”

Dış saldırılara karşı daha güçleneceğiz

Ekonomist, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, ortaya çıkan YEP taslağının ‘Kamunun ekonomideki sorunların farkında ve gerekli adımları atacağının göstergesi’ olduğunu söyledi. Prof. Alkin, şunları söyledi: “Ekonomideki ve döviz kurundaki sorunun çözülmesi için; Türkiye gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında enflasyonla mücadele, kamu-özel sektör borçlarının yönetimi konularında ciddi tedbirler aldığını ilan ediyor. 

BORÇLANMA AZALACAK

Bu ilan edilen tedbirlere bağlı olarak bu konuda hükümetin, ekonomi yönetiminin bu ekonomik paketi ve tüm makro süreçlere hakimiyetiyle döviz kurlarında kısa ve orta vadede etkisi görülecektir. Yeni ekonomik modelle, Türkiye ekonomik saldırılara da eskisi gibi açık olmayacak. Bunun bir kısmını borçlanarak yaptığın için, yurtdışında borçlanma nedeniyle zaaf oluşuyor. Biz borçlanma ihtiyacımızı azaltarak, uluslararası sisteme olan bağımlılığımızı azaltmış olacağız.”

Yumuşak inişle istikrarlı büyüme

Bakanlığın yazılı açıklamasındaki konu başlıklarına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sadık Ünay, açıklamadaki tedbir başlıklarının devletin ekonomideki yapısal sorunların farkında olduğunu ve konuya el koyduğunun görüldüğünü söyledi. Prof. Ünay, şunları söyledi: “Daha dengeli büyümeye geçiyoruz. Yüzde 6-7 yerine 3-4’lük büyümeye geçiyoruz ama ekonomide istikrarsızlık yaratan noktaları da gözetiyoruz. Tüm dünyada mevcut nakit azalıyor, büyüme oranları düşüyor ve tüm gelişmekte olan ülkelerde benzer programlar uyguluyor. Türkiye’nin dünyadaki bu genel duruma ilaveten, ABD ve Türkiye arasındaki gerilim nedeniyle özel bir durumu var. Biz buna iktisat da ‘yumuşak iniş’ diyoruz. Devlet, ekonomide dış müdahaleye olanak veren kırılganlıkları gideriyor, özel sektörün dönüşümü için alan açıyor. Türkiye dış müdahale gerek kalmadan mali disiplin yönetiyordu, bu tedbirler yabancı yatırımcılar için de önemli.”