O değil O’ndan’ sırrı
ABONE OL
Düşünce ve fikir ilk insanla beraber var ve insanlık tarihi kadar eski. Taşın, toprağın, rüzgârın, insanın ve ötelerin kokusu var fikirlerde... İnsanlığın fikirleri su misâli her bünyede farklı tesir göstermekte, her coğrafyada farklı neşet etmekte. Büyük Doğu’da Felsefe ve Hikmet kitabı, dünya üzerinde farklı coğrafyalardaki fikirlerin ve felsefi görüşlerin ele alındığı, kaybettiğimiz hikmet mihrakı karşısında hesaba çekildiği bir eser. 
 
Eğitimci-yazar Ercan Çifci’nin kaleme aldığı Büyük Doğu’da Felsefe ve Hikmet, fikrin ve düşüncenin farklı mesabelerinde durmakta. Eserde yan yana duran bu iki başlık ne birbirinin aynı ne birbirinin zıddı olarak karşımızda. Birbirine benzer yönleri mevcut lâkin hikmetin felsefeden farkı “had bilme” inceliğinde. Felsefe, “had ve sınır tanımadan” mihraksız yürüyüş ve arayış olarak belirirken hikmet, “eşyanın hakikatini bilme ilmi” olarak evvela Allah Resûlü’nün “Ya Rabbi, bana eşyanın hakikatini göster” duasında özünü bulur; sahabenin, velilerin ve hikmet ehli hakîmlerin kelamına süzülür ve “O değil O’ndan” sırrınca İslâm’ın bünyesinden tezahür eder. 
 
KAT’İ MANA VE ONA BAĞLI SURET
 
Çifci eserinin takdiminde şöyle diyor: “Hikmet, İslâm’dan süzülen kat’i mânâ ve ona bağlı suret. ‘O değil O’ndan’ sırrı. Dünya ne zaman hikmeti kaybettiyse edebi de kaybetti, adaleti de, merhameti de...” Bu yönüyle eserin gayesi kaybedileni arama ve fikir buhranını/fikrin ıstırabını çekme yolunda, mücerred fikir hasreti ile kavrulan genç dimağlara bir fikir heyecanı yaşatmak.
 
Kitap boyunca fikrin dünya üzerindeki tezahürlerini okumak mümkün. Bu minvalde kitap, Yunan’dan Çin’e, Mezopotamya’dan Roma’ya, mitoslardan ideolojilere kadar geniş bir düşünce tarihini önümüze sermekte. Okurken Batı tefekküründen uzak Doğu fikir iklimine kanat açıyor, maddenin buudları arasından ötelere uzanıyor, muharref dinlerin girdaplarından çıkıp İslâm tasavvufunun hikmet denizinde kendinizi buluyorsunuz. Yazar, çağa hâkim Batı düşüncesini kendi iç nizamı dahilinde ele alıp açıklarken hikmetin karşısındaki konumunu ve hüviyetini de tayin ediyor. Büyük dehaların ve cins kafaların İslâm hikmet pınarlarından nasıl istifade ettiğini ve onların tesir sahalarını da işaretliyor. Bu yüzden eserde, hikmet pınarı Gazzali’nin Bergson, Descartes ve Kant’ın fikirlerindeki etkisini görmek mümkün. İbn Arabi, Razi, Kindi, Farabi, İbn Sina ve nicesinin Batı tefekkür dünyasının inkişafına tesir eden sahaları ve görüşleri de ele alınıyor. Bu minvalde eser, hikmeti bir şemsiye genişliğinde meseleleri ve fikirleri kucaklayıcı vasfıyla ele almakta.
 
Kökler Yayınları’ndan çıkan eserin üzerinde şekil bulduğu bazı başlıklar: “Felsefe ve Hikmet”, “Uzak Doğu Fikir İklimine Genel Bir Bakış”, “Mücerred Fikir Davası”, “Madde Nedir ve Maddenin Ötesinde Ne var?”, “Hikmet ve Mitoloji”, İslâm Hikemiyatının Gelişimi ve Batı’ya Tesiri”.