‘CNR bu yıl beklentiyi karşılamadı’
ABONE OL

10 Mart’ta başlayan CNR İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı dün kapılarını kapattı. Fuar bu yıl geçen yıla göre nasıl geçti? Beklentiler karşılandı mı? Herkesin üzerinde mutabık kaldığı saptamalar var mı? Bu soruların yanıtları, fuarın aktörlerine göre değişkenlik göstereceği için sahada sondaj çalışması zorunluydu. Bu yıl beşincisi düzenlenen fuarı son gününde ziyaret ettik. İşte izlenimler:

İstanbul’da kitap fuarı denince, esas kıyaslama zemini ister istemez Tüyap Fuarı oluyor. Buradan yola çıkarak, katılımcılar ve ziyaretçiler ikiye ayrılmış durumda; bir kısmı CNR konseptinin daha farklı olduğunu, Tüyap’ın şişkin yapısının CNR’da aranmaması gerektiğini, CNR’ın, Tüyap’ın aksine, muhafazakâr eğilimli yayınevleri ve etkinlikleri öne çıkarması itibarıyla dar ama derinlikli bir bütünlük taşıdığını ifade ediyor. Bir kısım ise, CNR’ı gereksiz görerek, İstanbul’a iki büyük kitap fuarının fazla olduğunu söylüyor. Kanıt olarak da CNR’ın Tüyap’a oranla cılız kalan ziyaretçi, tanıtım, satış rakamlarını gösteriyor ve özellikle bu yıl rakamların dibe vurulduğunu belirtiyor. Ancak hemen herkes iki noktada birleşiyor: Bu yıl fuarın sönük geçtiği ve tanıtımın yeterince yapılmadığı.

Bu yıl satış rakamları düşük kaldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı standı sorumlularından Nasip Keser, geçen yıla göre bu yıl satış rakamlarının düşük kaldığını, bunun önemli bir nedeninin tanıtım ve duyuru eksikliği olduğunu söylüyor. Fuar alanındaki sahafların, derneklerin, belediyelerin ayrı bölümler olarak düzenlenmesi gerektiğini belirten Keser, belediyelerin kendi sorumluluk bölgelerinde yaşayan insanları ücretsiz servislerle fuara taşımaları gerektiğini de vurguluyor.

Bağcılar Belediyesi standı sorumlularından Selman Çağrıcı ise bu yılki fuarın geçen yılkine oranla daha sönük geçtiğini ifade ederek esas sorunu tanıtım eksikliğinde görüyor: “Geçen yıl cumhurbaşkanımızın açılışı yapmasının tanıtıma katkı sağladığını, bu sene ise yeterince duyurulamadığını düşünüyorum.”

İnsanlar internetten almayı tercih ediyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul Kitapçısı standı sorumlularından Nurullah Aydın bakış açısını biraz daha genişletiyor: “Fuara gelen kaliteli okuyucu sayısının az olduğunu düşünüyorum. İnsanlar internetten almayı tercih ediyorlar. Çünkü daha fazla iskonto oluyor. Fuar süresince hafta içi yüzde 90 oranında çocuk kitabı sattık. CNR’daki yayınevlerinin Tüyap’taki kadar çeşitli olmaması da ziyaretçi sayısını etkiliyor.  Ayrıca, Türkiye’de kitap maalesef gündemin son sıralarında yer alıyor. 300 liraya ayakkabı alsanız normal ama kitap alsanız garip karşılanıyor. İstiklal Caddesi kitapçılar yerine kebapçılarla dolu. Kitap bizim için bir öncelik değil.”

“Hiç mi mimarlık, sanat tarihi okuyan yok!”

Atatürk Kültür Merkezi standı sorumlularından Çetin Sönmez ise çarpıcı bilgiler veriyor: “Bu yılki fuardan İstanbul’un haberi olmadığını düşünüyorum. Standa uğrayan bile yok. Çocuklar gelip “Saftirik” kitabı var mı diye soruyorlar. Vatandaşı da anlamakta zorlanıyorum. İbni Sina’nın El-Kanun Fi't-Tıbb kitabı bir tıp eseri. Bu kitap bizde 75 TL. Sahaflar gelip bizden alıyorlar ve 400 TL’ye satıyorlar. Vatandaş da internet üzerinden onlardan alıyor. Türkiye’de üniversite deyince akla İstanbul gelir; mimarlık, sanat tarihi okuyan hiç mi kimse yok? Örneğin, H. Örcün Barışta’nın Türk El Sanatları kitabı iki cilt halinde bizde 110 TL’ye satılıyor. Sahafta 300-400 TL arası. Devletin kitabı pahalı diyenler var, buralara uğramadıkları için bilmiyorlar.’’

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı standı sorumlularından Gökhan Cengiz ise nispeten daha iyimser bir tablo çiziyor: “Satışlarımız geçen senekilerden çok farklı değil. Geçen yıl en çok Nutuk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kitabı satmıştık. Bu sene basımı olmadığı için getiremedik. 2017-2018’de çıkan kitaplarımız Tüyap Fuarı’na göre daha çok sattı. Ancak Tüyap daha organize bir fuar. Kökleşmiş bir marka olduğu için daha çok ilgi görüyor. Ayrıca yayınevleri çok daha çeşitli. Bu da gelenleri etkiliyor. CNR için yavru Tüyap diyebiliriz.”

Peki ya özel yayınevleri?

“Yayıncıların görüşleri alınmalı”

İş Bankası Kültür Yayınları standı sorumlularından Hasan Aksoy, kurumsal olarak yayınlarının herkese hitap ettiği için satışlarında sıkıntı olmadığını, ancak CNR’a genel olarak bu yıl katılımın az olduğunu belirtiyor: “Şehrin merkezinde ve gelen kişi sayısı az; bunun neden böyle olduğunu düşünmek gerekiyor. Kitap fuarı ayrı bir dünyadır; mobilya, bot show fuarlarına benzemez. Bu konuda yayıncılardan görüş alınmalıdır.”

“Anadolu’da katıldığımız çadır fuarlarıyla ciromuz aynı”

Dergah Yayınları standı sorumlusu Yusuf Güroğulları, fuardan memnun kalmadıklarını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Bu yıl CNR’da Anadolu’da katıldığımız herhangi bir fuarla aynı ciroyu yaptık. Kimsenin fuardan haberi yoktu, tanıtımın iyi yapılmadığını düşünüyorum. Dergah Yayınlarının kalesi İstanbul’dur. Koridorlar bomboştu. Tüyap’la kıyaslarsak, bir tanıtım azdı. İkincisi ise yayınevlerinin çoğu yoktu. Herkese hitap edecek sadece 6 yayınevi bulunuyordu. Sultanbeyli Belediyesi kitap fuarında karton poşet dağıttı. CNR’da bu sene o bile yoktu. Ne okurları, ne de yayınevlerini muhatap aldılar. Organizasyon kötüydü.”

“Yayıncıları ve okurları memnun etme yolu bulunmalı”

Timaş Yayınları standı sorumlularından İbrahim Kartal ise son derece gerçekçi: “Fuar geçen yıla göre sakin geçiyor. Tanıtımın geçen yıl daha iyi yapıldığını düşünüyorum. Ayrıca geçen yıl üç salon vardı, bu yıl tek salona düştü. CNR’ın da Tüyap gibi oturmuş bir kültür haline gelmesini istiyoruz. Yayıncıları ve okurları memnun etme yolunu bulmalılar.”

“Tüyap’a her kesim giderken, CNR’a belli bir kesim gelmiyor”

Mana Yayınları standı sorumlusu Latif Kınataş’a gelince, işin ideolojik boyutuna işaret etmeden geçmiyor:“CNR’a başından beri katılıyoruz ama satışlar git gide düşüyor. Tüyap’a göre daha merkezi ve kolay ulaşılabilir bir yer olmasına rağmen o kadar katılım olmuyor. Tanıtım yetersizliğinin yanı sıra ideolojik nedenler de var. Tüyap’a her kesim giderken, CNR’a belli bir kesim gelmiyor.”

“Ciddi önlem alınmalı”

Beyan Yayınları standından Ayhan Aras ise ilginç bir kıyaslama yapıyor: Bu yıl katılım az. Tanıtım iyi yapılmadı. Basının sınıfta kaldığını düşünüyorum. Organizasyonda heyecan yok.  Yayınevi olarak Siirt Fuarı’na gitmiştik. Küçüktü ama ses getirdi. Pazar günü okullar geldi. Çocuklar futbol antrenmanından çıkıp fuara geldiler. Heyecan vardı. CNR için ciddi bir önlem alınmazsa geleceği yok.’’

Fuar katılımcılarının hatırı sayılır bir kesimi de sahaflar. Peki, o cephede durum nasıl?

“Geçen senenin yarısı olsa razıydık”

Balat Sahaf’tan Bülent Doğaner: “Bu sene satışlar çok kötü. Türkiye’nin her yerinde fuara gidiyoruz, en kötü burası. 30- 50 TL arasındaki kitapları 5 liraya satıyoruz. Gelen on müşteriden ikisi alıyor.  Bir türlü insanları çekemiyoruz. Geçen seninin yarısı olsa razıydık. Dörtte biri oldu.’’

“Kaliteli okuyucu buraya gelmiyor”

Aheste Sahaf’tan Fırat Karataş: “Bu yıl ancak masrafları çıkarabiliyoruz. Tanıtımın az yapıldığını düşünüyorum. Üsküdar, Kadıköy ve Taksim’deki fuarlarda satışlarımız çok iyiydi. Kaliteli okuyucu buraya gelmiyor.”

Fuar katılımcılarının anlamlı bir kısmını ise ağırlığını Arap ülkelerinden gelen yayıncıların bulunduğu bir kesim oluşturuyordu. Peki onlar neler düşünüyor?

“Satışlar iyi, stand ücretleri pahalı”

Lübnan’dan gelen Dar Al Saqi Yayınları sorumlusu Yaser Sbeynati geçen yıl da fuardaymış. Şunları aktardı: “Bu yıl gelen ziyaretçi daha az ama satışlarımız daha iyi. Fakat stand ücretleri maalesef çok pahalı. En çok öğrencilere satış yaptık. Dini kitaplar satıyoruz. Arap öğrenciler alanlarına göre kitaplar alıyorlar. Türk öğrenciler de Arapçalarını geliştirmek için dil seviyelerine göre kitaplar seçiyorlar.’’

Türkiye’den Dar Al Khair Yayınları standı sorumlusu Abdalrahman Thou Al Gına ise, bu yılki beklentilerinin yüzde 50 aşağıda gerçekleştiğini belirttikten sonra, her yaştan okurları olduğunu ve en çok dini kitapların ilgi çektiğini söylüyor.

Tabii, bir de kitap fuarlarının olmazsa olmazları olan okuyucular var. Konuştuğumuz okurların hemen hepsi, fiyatları fahiş bulmadıklarını ifade ederek, öncelikle ulaşım kolaylığına vurgu yaptılar:

Menderes Demir: “Fuarda fiyatlar uygundu. Ulaşım kolay olduğu için bu fuara geldim. Mukaddime’yi aldım. Çocuklarım için kitaplar aldım. Yazarlara kitaplar imzalattım. Bu yılki fuar beklentilerimi karşıladı.”

Marmara Üniversitesi Maliye bölümü öğrencisi Emine Serdan ise, kitap fiyatlarını uygun bulduğunu, ağırlıklı olarak roman aldığını ve fuara gelmesinde etkili olan nedenlerin başında ulaşım kolaylığının olduğunu belirtiyor.

Selman Ege’ye gelince önemli bir konuya parmak basıyor: “Facebook’ta kitapların PDF’si çıkıyor. İnsanlar neden para versin. Bana göre telefondan, bilgisayardan kitap okumak ayrı sayfaları çevirmek çok ayrı. Fuarlara gelmek gerekiyor.”

Özlem Öztürk ise fuarda yalnızca roman tarzı kitapların fiyatlarının uygun olduğuna dikkat çekiyor: ‘’Roman dışındaki kitaplar internette daha uygun fiyatlara satılıyor. İndirim daha fazla oluyor. Kitap fuarları buna dikkat ederek fiyat oluşturmalılar.’’