Yeni plan Budist Müslüman savaşı
ABONE OL

Dünyaya Budistlerin hoşgörü öğretisi pazarlanırken Myanmar’daki Budistlerin Müslüman Arakanlılar’a soykırımı tesadüf olamazdı elbet! Öldürmemeyi öğütleyen bir dinin rahiplerinin, aynı etnik yapıdan olmasına rağmen sırf Müslüman olduğu için katliam yapması ve bunun BM tarafından tescillenmesi nasıl açıklanabilir? Ya da hemen peşinden gelen Sri Lanka’daki Budistlerin Müslüman katliamı? Üstelik nüfusunun ezici bölümü Budist olan bu iki ülkenin toplumsal yapısını tehdit edecek herhangi bir Müslüman hareket de söz konusu değil. Resmi rakamlara göre Myanmar’da nüfusun sadece yüzde 4’ü, Sri Lanka’da ise yüzde 9’u Müslüman. Bu ülkedeki Budist-Müslüman çatışmasının Asya’ya doğru yayılmasının nedeni ne olabilir? İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Samuel P. Huntington’un ‘Medeniyetler Çatışması’ teorisini ve son gelişmeleri hatırlatarak Suriye’den Çin’e uzanan yeni bir Müslüman-Budist-Ortodoks çatışmasının kapıda olduğunu söylüyor. 

Astana süreciyle Suriye’de yedi yıldır süren savaşın bitmesi umudu doğmuşken, İdlib’te kimyasal silah tartışması üzerinden yeniden büyük bir savaşın tetiklenmesi riskini nasıl okumalıyız?

Ortadoğu’dan sonra sıra Orta Asya’da. Müslümanlar ile Budistler kapıştırılmak isteniyor! Arakanlı Müslümanlara yönelik Budist soykırımı bunun sinyallerinden biri. Myanmar bir pilot projeydi. Asıl büyük plan, Hindu Hindistan-ve Müslüman Pakistan arasında ve Uzakdoğu’daki Müslüman dünyasıyla Çin ve Japon medeniyetleri arasında çatışma. 

Bu yeni savaş planı, Türkiye ve dünyayı nasıl etkiler?

Konfüçyen ve Budist inancındaki Çin ile Türk ve Müslüman Uygurlar ve diğer İslam toplumları arasındaki sorunlar üzerinden Türkiye-Çin veya Hint yakınlaşmasının önüne geçilmek isteniyor. Türkiye’yi Orta Asya’da Müslüman-Budist çatışmasının yanı sıra Müslüman-Ortodoks çatışması bekliyor. 

Ortodoksların lideri Ruslar ile Türkiye arasında bir potansiyel sorunu mu işaret ediyorsunuz?

Evet ama Ortodokslar bu oyuna düşmedi. Rusya Başkanı Vladimir Putin’in de yer aldığı Moskova Patriği’nin toplantısına katıldım. Rus patriği, Müslüman-Ortodoks medeniyeti çatışmasına girmeyeceklerinin işaretini verdi. Rusya Federasyonu’nda 20 milyon Müslüman var. Ancak Rusya, Müslümanlar ile Hıristiyan Ortodokslar arasındaki medeniyetler çatışması teorisini hiç desteklemedi. Türk İslam Altınordu Rus halkının bulunduğu bölgeyi yönetti ama bir medeniyet çatışması yaşanmadı. Bu bölgede eskiden beri oluşmuş böyle bir medeniyet uyumu var. Katolik ve Protestan Hristiyanlar bu çatışma projesine ciddi bir destek verdi. 

PLANI ERDOĞAN BOZUYOR

Başkan Erdoğan ve Türkiye’nin duruşu da, bu çatışma planını bozan unsurlardan biri değil mi?

Sayın Erdoğan’ın yaklaşımı meselenin dini ve etnik bir çatışmaya dönüşmesini önlüyor. Suriye ve Irak’taki DEAŞ’ın, Afganistan’daki Taliban ve El Kaide’nin yarattığı çatışma ortamının amaçlarından biri de Müslüman-Ortodoks-Budist medeniyetleri arasında çatışma çıkarmaktı. 

Suriye’nin İdlib kentine bir operasyon düzenlenmesi ile buradaki milyonlarca sivilin arasına karışan DEAŞ’lı teröristlerin de Türkiye’den Çin’e kadar uzanan coğrafyada yeni bir kaos iklimi yaratması olası mı?

Aynen öyle. Dikkat ederseniz Konfüçyen ve Budist Çin de Ortodoks Rusya da, Suriye’deki bu grupları İdlib’de imha edelim’ diyor. Türkiye, sorunu büyük askeri operasyon olmaksızın bu grupların silahsızlandırılmasıyla çözmeye çalışıyor çünkü Suriye’deki savaşın artık bitmesi taraftarı. Ve yeni bir mülteci ve terör dalgasıyla karşılaşmak istemiyor. Çin henüz devreye girmedi. Çin, kaplan taktiğiyle bekler bekler, zayıf anında avının üzerine atlar. Çin, Suriye meselesinde oyuna girdi ama son müdahalesini yapmadı. Çin, Suriye’ye müdahale için özel olarak hazırlanmış bir ordu ile birlikte beklemede. Türkiye ile Çin arasında, Uygur Türkleri ve PKK üzerinden yeni bir gerginlik yaratılmak isteniyor. 

SIRA ORTA ASYA’DA

Kapımızda İdlib’te başlayacak yeni bir savaşla milyonlarca kişilik göç, terör dalgası ve Orta Asya’da Müslüman-Budist-Ortodoks medeniyetleri çatışması var diyorsunuz. Eski müttefikleri de yeni düşman... Türkiye, sürece nasıl hazırlanabilir?

Türkiye büyük bir savaşa hazırlanmalı. Kapısına dayanan çatışmayı görmesi, çıkar çatışmaları nedeniyle mevcut ittifakların fiilen bittiğini görmeli. Bu savaş, ABD tarafından 80’li yıllardan beri dilim dilim uygulamaya koyulan bir projeydi. Bu Nijerya’dan Suriye ve Filipinlere kadar uzanan coğrafyada sözde radikal İslami hareket adıyla devreye sokulan terörle dünyayı dizayn planıydı. Şimdi sıra Orta Asya’da. 

EN TEHLİKELİ NOKTA

Orta Asya’daki en riskli çatışma noktası neresi?

En tehlikesi Müslüman Pakistan ile Hindu Hindistan arasında yaşanacak muhtemel çatışma. Hindistan’ın içinde 120 milyonluk bir Müslüman nüfus var. ABD’nin İran ile birlikte Pakistan’ı tehdit olarak görmesi boşuna değil. Bu ciddi bir kaşıma meselesi. Ben bu bölgelerde görev yaptım, patlamaya hazır bir bomba gibi. Arakan’da Budist Myanmarlıların Müslüman Arakanlılara katliamı söz konusu ama uluslararası toplumdan ciddi bir tepki var mı? Dinsel ve etnik bir soykırım var ama bunu teröre bağlama çalışması var. 

HUNTINGTON: TÜRKİYE, BATI DÜŞMANI ROLÜ ÜSTLENMELİ

Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Samuel Huntington 1993’te ‘Medeniyetler Çatışması’ teziyle ABD’nin liderliğindeki Hristiyan Batı medeniyeti ile Türkiye’nin başını çektiği İslam ve Rusya ile Çin’in liderlik ettiği Ortodoks ve Konfüçyen medeniyetlerinin çatışacağını savundu. 1968’den itibaren ABD Savunma Bakanlığı analistliği yapan Huntington’un bu tezi, bir akademisyenin değil ABD derin devletinin yeni dünya planı olarak algılandı. 25 yıl önceki tezden bize dair kaç satır: “(...) Müslümanların komşularıyla barış içinde yaşamada sorunlar yaşadığını görürsünüz. İslam’ın sınırları kanlıdır”, “Türkiye’nin NATO devletleriyle aralarındaki bağlar muhtemelen zayıflayacaktır”, “Türkiye, Batı dünyasına üyelik için yalvaran bir dilenci olarak oynadığı aşağılayıcı rolden vazgeçip, Batı’nın temel İslami muhatabı ve düşmanı olarak onurlu tarihsel rolü yeniden üstlenmeye hazır hale gelebilir.”