Yıkmayı siyaset sanıyorlar
ABONE OL

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Isparta ve Balıkesir’de düzenlenen AK Parti mitinglerinde vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin şu anda büyümede yüzde 7,4 ile dünyada bir numara olduğunu belirterek, “Çıkmış birileri yok kurmuş, şuymuş, buymuş... Geçin o işleri. Kurla, murla bizi vuramazsınız, bu manipülasyonlarla bizi vuramazsınız. Bak çıkmış birisi de diyor ki, ‘Biz Kanal İstanbul’u yaptırmayacağız, öbürü, ‘Biz yatırımları durduracağız. Senin bütçen boş’ diyor. Sen anlamazsın ki bu işten. Ekonomi bizim işimiz” diye konuştu.      

İNCE’YE: NE HADDİNE

Göreve geldiklerinden bu yana yatırımları çeşitlendirerek hayata geçirdiklerini, 25 havalimanı varken, buna 29 tane daha eklediklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunlara kalsa bunlar havalimanı falan yapmazdı. Geldiğimizde doğru dürüst bölünmüş yol yoktu, bu yolları yaptık. Bütün bunlarla beraber duracak mıyız? Bunlar ne derse desin yatırımlarımıza devam edeceğiz. Diyor ki, ‘Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yapmış, ben de gelirim dördüncüyü yaparım.’ Senin ne haddine. Bir taraftan ‘Şunu yaptırmam, bunu yaptırmam’ diyeceksin, bir taraftan ‘Ben de dördüncüyü yaptırırım.’ diyor. Neyle, nasıl yaptıracaksın? ‘Milli bütçede paran yok’ diyorsun. Biz her şeyin bütçedeki parayla yapılmayacağını bilen bir iktidarız ve bunu da gerçekleştirdik, dünyaya da bunun örneği olduk. Biz geldiğimizde G-20’de miydik? Şu anda Türkiye G-20’de ve orada bunlar tartışılıyor, konuşuluyor. Bunları dünyaya anlatıyoruz. Ama bunların işi değil bu. Bu iş vergi memuruyla olmaz, ekonomiyi yönetecek, sevki idare kabiliyeti olanlarla olur. Afrika’dan Suriye’ye, Balkanlardan Orta Asya’ya yüz milyonlarca kardeşimiz ülkemizin başarılarını, projelerini, yatırımlarını kendi başarıları olarak değerlendiriyor.”      

HADDİNİ BİLDİRME GÜNÜ

Isparta’daki şehir hastanesinden hizmet alanlara hastanenin nasıl olduğunu soran Erdoğan, “Çıkmış birisi, ‘Cebinde paran var mı?’ Ispartalıya sor, şehir hastanesinde hayat nasıl diye bir sor.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastaneleriyle dünyaya nizam verdiklerini, örnek olduklarına işaret ederek, “Gel, örnek gör. Pırıl pırıl, hijyeniyle, her şeyiyle. Ey Bay Kemal, sen SSK’nın Genel Müdürü olduğun zaman o hastanelerin hali neydi be, gel de hastane gör, hastane” şeklinde seslendi.     CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce ile Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, baba-oğul gibi zıtlaştıklarını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir ara ne diyordu, o zaman adaydı, daha seçilmemişti, ‘Bir girdin kaybettin, iki girdin kaybettin, üç girdin kaybettin, dört, beş girdin kaybettin.’ Öyle mi, ama şimdi enteresan, tamam o güzel de şimdi ne diyor böyle bir görevlendirme yaparken, ‘Gel bakalım Muharrem’ diyor. Bakın ne hale geldiler. İşte 24 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacaktır.”     

TEK VAADLERİ YIKIM

Seçim vaadi olarak çok daha iyisini yapmak yerine yapılanları yıkmaktan, engellemekten, kapatmaktan bahseden partileri ‘Yıkım ittifakı’ olarak tanımlayan Erdoğan, “Zaten hayatınız boyunca böyle geldiniz. Millete ufuk çizmek yerine Türkiye’nin ufkunu açan projeleri durdurmaktan söz ediyorlar. Ülkemize vizyon kazandırmak yerine tüm dünyada ses getiren projelere dil uzatıyorlar. Bunların da bu ülkede bir dikili ağaçları dahi olmadığı için yıkmayı, durdurmayı, siyaset yapmak zannediyorlar. Böyle köhne bir siyaset anlayışı olabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde hızlı trene karşı çıkan bir muhalefet var? Bunlar hızlı trene karşı? Kafayı Türkiye’nin prestij projelerine takan bir muhalefete bu ülke emanet edilir mi? Seçim vaadi olarak yenilerini yapmak yerine durdurmaktan, yıkmaktan, atmaktan bahseden bir muhalefete Türkiye’nin direksiyonu teslim edilir mi? Daha şimdiden FETÖ’yü iade etmemek için ipe un serenlerin avukatlığına soyunan birisinden FETÖ ile mücadele etmesi beklenir mi? Telefonda kulağına fısıldanan her şeyi doğru sanan birine dış politika emanet edilir mi? Kargadan başka kuş, yıkmaktan başka bir iş bileyen muhalefete bu ülkenin yönetimi asla verilmez.” 

TÜRKİYE EMANET EDİLEMEZ

Erdoğan, muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarına tepki gösterdi: Türkiye öyle atıp tutularak, yönetilebilecek 

bir ülke değildir.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Balıkesir mitingde konuştu:  

ESKİ SİYASET: 24 Haziran’a yeni yönetim sistemimizle güzel bir başlangıç yapmaya hazırlanıyoruz. Milletin desteğiyle, irade, erdem ve cesaretle Türkiye şahlanacak. 24 Haziran eski yönetim sistemiyle birlikte eski devir siyasetinin ve siyasetçilerinin de tarihe karıştığı gün olacaktır.  Yeni dönem millete söyleyecek sözü olanın, sunacak projesi olanın dönemidir.  Artık dönem milleti değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle, beklentileriyle dalga geçenlerin değil, bunlara saygı duyanların olduğu dönemdir

İŞTEN ANLAMAZLAR: Bazı cumhurbaşkanı adaylarının yatırımları durduracağını söylüyor. Biz diyoruz ki Kanal İstanbul, o diyor ki ben niye Kanal İstanbul’u yapayım ki para yok ki diyor. Bunlar milli bütçenin dışındaki imkanlarla neler yapılabileceğini bilmeyecek kadar cahiller. Bunlar kör cahiller. Biz Marmaray’ı nasıl yaptıksak, Avrasya Tüneli’ni nasıl yaptıksak, aynı şekilde İstanbul-İzmir Otoyolunu da böyle yapıyoruz. Şu anda Kanal İstanbul ile ilgili de biz teklifleri topluyoruz. Ama bunlar bu işlerden anlamaz. 

BU NASIL İŞ: Ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı farklı, seçim bildirgesini açıklayan ise farklı kişi. Nasıl iş bu? Davulu birinin boynuna asıp tokmağı diğerinin eline vererek ülke yönetmeye talip olunur mu? Partinizi emanet etmediğiniz kişiyi milletin karşısına çıkartıp, Türkiye’yi buna emanet edin... Bu nasıl bir iştir. Türkiye, sizin partinizden daha mı kıymetsiz, dalga mı geçiyorsunuz. Ülkenin ana muhalefet partisi, ilkokul müsameresi kıvamında oyunlarla yönetiliyor. Türkiye öyle atarak tutarak, yalan yanlış bir sürü şeyi arka arkaya sıralayarak yönetilebilecek bir ülke değildir. 

SEN KİMSİN?: Bunlara 5 tane koyun verin, kaybedip gelirler. En çok da gönül yıkmayı bilirler. İşlerine gelmeyince önlerine çıkana bağırır, çağırır, hakaret eder, sonra da hiçbir şey yokmuş gibi sırıtarak yollarına giderler. Aynı kişiyi Amerika’dan telefonla arayıp işletmişler. Ondan da haberi yok. Çok enteresan. Söylediği tüm bilgiler, tüm rakamlar yanlış. Eğer samimiysen, eğer dürüstsen Milli İstihbarat Teşkilatımıza başvur. Sana bu bilgiyi aktaran kim, Amerika mı, Amerika’nın yetkilileri mi? Söyle, açıkla. Yalan söylüyor. Yok böyle bir şey. Sen kimsin ki Amerika’nın yetkili mercileri sana böyle bir bilgiyi verecek? Hayatları böyle.

HAYATI YALAN: Türkiye’yi yönetmeye talipler ama internetten buldukları yalanlarla, iftiralarla dolu haberler üzerinden seçim kampanyası yürütüyorlar. Ve bizim FETÖ ile ilgili Amerika’ya verdiğimiz 85 koli ile ilgili ‘gazete küpürleri’ diyor. Adamların hayatı yalan üzerine kurulu.

CHP ZİHNİYETİ: 27 Mayıs, yani Türk demokrasinin kara günlerinden biri. Bundan tam 58 yıl önce bugün milletin oylarıyla iş başına gelen bir hükümet darbeyle devrildi. Türkiye’nin Başbakanı, tamamı uydurma, tamamı deli saçması iddialarla idam sehpasına çıkartıldı. Menderes’i asanlar ilmeği sadece onun boynuna değil tüm milletimizin iradesine de geçirdiler. İşte o zaman da yine bunların arkasında CHP zihniyeti vardı.