Ramazan ve infak
ABONE OL

İnfak, insanın dünya malına karşı dengeli bir tavır almasını sağlar. Mal hırsıyla cimrilik etmeye de akılsızca saçıp savurmaya da engel olur. Kardeşlik ve paylaşma duygularını geliştirir. İhtiyaç sahiplerinin yaşadıkları sevinç ve memnuniyet, infak edenin gönlünde huzura ve genişliğe dönüşür. Böylelikle mümin gerçek anlamda iyiliğe ulaşmış olur. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.” İman, bilgi, hikmet ve marifet üzerine bina edilmiş İslam medeniyeti aynı zamanda bir infak medeniyetidir. 

HAYATIN MERKEZİNE ALDI 

Müslümanlar yardımlaşmayı, dayanışmayı, infakı hayatın merkezine almıştır. Çünkü Sevgili Peygamberimiz bu ümmete bir binanın tuğlaları, bir bedenin azaları, bir tarağın dişleri gibi olmayı öğütlemiştir. Ne hazindir ki, günümüzde malı bir araç olarak kullanamayan, hayatın amacı haline getiren dünyevileşme hastalığıyla mücadele ediyoruz. Bencillik, mal düşkünlüğü, güç ve çıkar tutkusu, gösterişe dayalı hayatlar bu asrın afeti oldu. Yardımlaşma, dayanışma ve başkası için fedakârlık yapma gibi erdemler örselendi. Böyle bir çağda, insanlığın sürüklendiği sonu gelmez arzu ve ihtiraslar, ancak infak ve yardımlaşma bilinciyle aşılabilir. 

BU AY EŞSİZ BİR FIRSAT 

Cimrilik eden, fakire, yoksula, yetime, darda ve yolda kalana hakkını vermeyenler ise kendisini ve insanlığı ancak felakete sürükleyecektir. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde bizlere şu uyarıyı yapmaktadır: “Âdemoğlu, ‘malım, malım’ der. Ey âdemoğlu, senin yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin ve sadaka verip önceden âhirete gönderdiğin dışında malın mı var?” Ramazan ayı, infak, yardımlaşma ve paylaşma adına eşsiz bir fırsattır. Bu ayda zekât ve sadaka-i fıtr gibi malî ibadetlerimizle ihtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim.