‘Türkiye, ABD’nin hedef aldığı tek ülke değil’
ABONE OL

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Amerikan Foreign Policy (FP) dergisi için “ABD’nin küresel ekonomiyi yönetmesine güvenilemez” başlıklı İngilizce bir makale kaleme aldı. Trump yönetiminin, NATO üyesi bir ülkenin ekonomisine alenen yaptırımlar ve tarifelerle saldırdığını belirten Bakan Albayrak, Türk ekonomisinin, negatif propaganda ve finansal sistemine yapılan saldırılar karşısında gücünü ortaya koyduğunu vurguladı. Albayrak, ABD’nin siyasi  nedenlerle yaptırım uyguladığı tek ülkenin Türkiye olmadığını belirterek dünya ülkelerini de “Kendinizi koruyun” diye uyardı.

ALENEN SALDIRDI

Albayrak makelesinin başında şu tespitlerde bulundu: “Bu ağustos ayında Türkiye ekonomisi küresel haberlerin ana konusu oldu. Bunun sebebi, global ekonomik sistemdeki en büyük oyuncu olan ABD tarafından Türk ekonomisine yapılan sistematik saldırıydı. Bu, Türkiye ve ABD arasındaki ittifak tarihinin en hayal kırıcı anlarından biri oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, NATO üyesi bir ülkenin ekonomisine alenen yaptırımlar ve tarifelerle saldırdı.” Bakan Berat Albayrak, söz konusu saldırının döviz kurlarında dalgalanmalara yol açmasına karşın nihayetinde Türk ekonomisinin güçlü temellerini ortaya koyduğunun altını çizerken, “Türk ekonomisi, negatif propaganda ve finansal sistemine yapılan saldırılar karşısında gücünü ortaya koydu. Türk Lirası’nda geçen ay yaşanan değer kaybına, hiçbir ekonomik göstergenin ya da makroekonomik verinin neden olmadığını vurgulamak önemli. Bu süreçte, Türkiye’nin finansal yapısı ve bankacılık sisteminde, önemli hiçbir değişiklik yaşanmadı” değerlendirmesini yaptı.

BİRLİKTE HAREKET

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, makalesinde ABD’nin siyasi nedenlerle yaptırım uyguladığı tek ülkenin Türkiye olmadığına da dikkati çekti. ABD yönetiminin, Avrupa Birliği (AB), Rusya ve Çin gibi ticaret partnerlerini tek taraflı tarifelerle hedef almasının uluslararası ticaret, iş birliği ve istikrarın, devletler arasında daha güçlü ittifaklar kurularak korunması gerektiğini kanıtladığına vurgu yapan Albayrak, makalesinde şu değerlendirmelere de yer verdi: “Dünya karmaşık sınamalarla yüzleşiyor. Washington’ın uluslararası ekonomiye ve ticarete yönelik tehditleri, bu sınamaların ciddi bir alt kümesi. Tek taraflı yaptırımlar, ticaret savaşlarının kışkırtılması ve ekonomik silahların rastgele kullanımı, bir başka küresel krize yol açabilir. Bu önemli kavşakta, dünya genelindeki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, potansiyel krizlerin ve finansal saldırıların üstesinden gelebilmek için güçlü ve kurumsallaşmış işbirliğine ihtiyaç duyuyor. Türk ekonomisine yönelik saldırı, ekonomik gücün siyasi bir silah olarak şuursuzca kullanılmasının nasıl ciddi küresel risklere yol açabileceğinin bir  örneği olarak ele alınmalı. Şimdi, diğer ülkeler Türkiye ile birlikte hareket ederek gelecekteki yapay krizlere karşı ortak bir strateji geliştirmeye katkı sağlayabilir.”

Yatırımcı dostu bir ortam için kararlıyız

Türk hükümetinin yatırımcı dostu bir ortam yaratmak konusunda kararlı olduğunu ifade eden Albayrak, bu amaçla bazı ekonomik zayıflıkları ve potansiyel kırılganlıkları önlemek için gereken adımların atıldığını bildirdi. Türk hükümetinin serbest piyasa prensiplerine bağlılığının hiçbir finansal kriz veya saldırıyla zayıflatılamayacağının altını çizen Bakan Albayrak, “Biz sermaye kontrollerini hiçbir zaman değerlendirmeye almadık ve gelecekte de asla almayacağız” taahüdünü de tekrar etti. Bakan Albayrak, makalesinde, ayrıca Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığının, etkinliğinin ve parasal politikada lider rolünde kalmasının, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son 16 yıldaki tüm hükümetleri için olduğu gibi bu hükümetin de öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. Bakan Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na (IMF) başvurmasının ajandasında olmadığını da kaydetti.

Avrupa ile işbirliği ve birlik ruhu canlandı

Bakan Albayrak, Türk hükümetinin, ABD tarafından yaratılan suni kriz süresince uluslararası ekonominin geleceği için ümit verici fırsatlar bulmaktan memnuniyet duyduğunun altını çizdiği makalesine şöyle devam etti: “Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dahil olmak üzere Avrupalı dostlarımız, Washington’ın yaklaşımının tehlikeli ve yanlış olduğunu açıkça ortaya koyan açıklamalar yaptı. Türkiye ve AB arasındaki iş birliği ve dayanışma ruhu, her iki tarafın siyasi ve ekonomik refahı için öneminin kanıtlanmasıyla yeniden canlandı.”

Ekonomik silahlar arsızca kullanıldı

Trump yönetiminin, Türkiye’deki barış ve istikrarı hedef alan teröristlerle güçlü bağları bulunan bir Amerikan vatandaşına yönelik süren dava sürecinin, yaptırımlar için mazeret olarak kullandığına işaret eden Albayrak, “Washington’ın ekonomik silahlarını arsızca kullanması dünya genelindeki birçok ülke ve yatırımcı için bir uyarı alarmı oldu. Bu saldırı, sadece Türkiye ile ABD arasındaki ittifakın geleceği için değil küresel piyasalar içinde riskli olarak değerlendirildi” tespitinde bulundu.      

TRUMP’TAN SAVAŞI BÜYÜTECEK ADIM

ABD Başkanı Donald Trump, Çin’den ithal edilen 200 milyar dolarlık ürüne getirilecek tarifelere ilaveten 267 milyar dolarlık yeni gümrük vergisinin daha kısa sürede uygulamaya hazır olduğunu söyledi. Trump, North Dakota eyaletine yaptığı ziyaret esnasında Air Force One uçağında basın mensuplarına ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının büyümesine neden olacak açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 200 milyar dolarlık Çin ürününe yönelik tarifelerin kısa süre içinde uygulanmaya başlanabileceğini belirten Trump, “Bunu yapmaktan nefret ediyorum ancak bunun (200 milyar dolarlık Çin ürününe yönelik tarifeler) arkasından 267 milyar dolarlık gümrük vergisi daha ben istersem kısa sürede uygulanmaya hazır. Bu işleri tamamen değiştirecek “ dedi. Trump yönetimi, deniz mahsullerinden spor eldivenine, doğal ve kimyasal minerallerden sebze-meyvelere, tütün mamullerinden otomobil lastiğine kadar 5 bin farklı ürünün yer aldığı 200 milyar dolarlık Çin menşeli ürünün listesini 10 Temmuz’da açıklamıştı.