Twitter ile mücadele hattı
ABONE OL

Attığınız bir tweetten sonra çoğu kez pişman olur, “Niye yazdım ki ben bunu şimdi?” dersiniz. Oysa o tweet, akciğerlerinize nüfus etmiş, sizinle bütünleşmiştir. Sizi takip eden insanlara ulaşmıştır. Sizi tarif eden bir şeye dönüşmüştür çoktan.

Twitter’ın dudak tiryakiliği de fenadır. “Ben aslında o kadar çok yazmıyorum ya” diye kendinizi avutursunuz. Oysa cebinizde akıllı telefon diye taşıdığınız şeyin ufacık titremesi sizi yeniden tiryaki yapar. “O ne cevap vermiş, bu ne cevap vermiş” telaşıyla kafanızı telefona gömdüğünüz an, yeniden ağır tiryaki olmanız işten bile değildir. 

Twitter, kötü arkadaşların kötü tavsiyesidir. Sohbet ortamlarında çayına kaç şeker attığını bilmediğin insanlar sana “Twitter’ın ne?” diye sorarlar. “Twitter’ım yok” demek büyük ayıp sayılır. “Açsana bi hesap” derler. “Zaten ben de arada sırada bakıyorum” derler. “Dur seni takip edeyim” derler. 30 kişi takip edince seni matah bir şey olduğunu düşünürsün Twitter’ın. Bağlanırsın. Tiryaki olursun.

DUMANI ETRAFI ZEHİRLER

Twitter’ın pasif kullanıcısı olmak da fenadır. Bulunduğun ortamda elinde telefonuyla karşında seni dinlermiş gibi yapıp gözü kafası telefonunda olan bir sürü insanın arasında olmak fenadır. İki dakika telefona dokunmazsa hastalanan arkadaşlar tanımaya başlarsın. Bağımlılar... Düz yolda yürürken, düz yolu beş saniye kaydedip Instagram’a koyarlar onlar. “Herkese merhaba” diye twit atarlar. Etraflarında bulunmak ister istemez zehirler sizi. Sohbetinizin en güzel yerinde, kafasını telefondan kaldırıp ekranı size doğru çevirip “Bak ne komik değil mi?” diye bir fenomen tweeti gösterirler. Sizin sohbetiniz güme gider. Kaçmak isteseniz de zararlı Twitter dumanı etrafınızdaki aktif içiciler sebebiyle ciğerlerinize dolar. Sizi de zehirler.

Herkes zararlı olduğunu bilir de üç maymunu oynar. Ne zaman Twitter’ın sakıncalarından bahsetseniz, “Ya işte benimki öyle arada bir, canım sıkılınca...” türünden savunmalar duyarsınız. Kimse sahiplenmez. Hatta rahat rahat yazmak için çoğu kişi gerçek ismiyle bile yazmaz oralarda. Utanırlar bir gören olur, babama söyler, babam çok kızar diye. Babalardan gizlenen tweetler atılır. Foto sahte, isim sahte, içerik sahtedir.

HAYATI YENİDEN KEŞFEDİN

Bazen, Twitter hastalığı her tarafını kaplamış, sabah gözünü açar açmaz ilk iş olarak Twitter’ı açan; gece yatakta sızıncaya kadar elinde, ekranında Twitter’dan başka bir şey bulunmayan ağır hastalara rastlayıp iç geçiririz. Sonumuz böyle olmasın diye dualar ederiz.

Ama yine de Twitter bağımlılarını severiz. Bir gün “Beş yıl kullandım, sonra bıraktım, oh rahatım artık. Dünya varmış. Ağacı, çiçeği, sohbeti yeniden keşfettim, kafamı telefona eğip yüzlerce insanın hezeyanlarını okuyup onlara laf yetiştirmekten, hashtaglerle boğuşmaktan kurtuldum çok şükür” diyecekleri günü iple çekeriz.