ABD Türk yargısından ajan mı kaçırıyor?

Duymayan kalmadı ama tekrar ederek başlayalım; 35 yıldır ABD İstanbul Başkonsolosluğunda çalışan Metin Topuz, çoğu Bylock kullanıcısı 121 FETÖ'cüyle yoğun irtibatının tespit edilmesi ve görüştüğü kişilerin pek çoğunun da 17-25 Aralık kumpasında ve 15 Temmuz darbe girişiminde aktif görev aldıklarının belirlenmesi üzerine gözaltına alınıp tutuklandı. Bu olayın ardından ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass bir açıklama yayınlayarak göçmen vizesi dışındaki tüm vize başvurularını süresiz olarak askıya aldıklarını duyurdu.

Topuz'un tutuklanmasına gerekçe olan FETÖ bağlantısı ABD makamlarına göre "görevi gereği yaptığı görüşmeler". Bir taraftan da doğru; çünkü Metin Topuz'un görevi FETÖ elemanları ile ABD'lilerin irtibatını ve bir takım belgelerin ABD'ye naklini sağlamak...

***

Görevi gereği bakın kimlerle defalarca görüşmüş; 17-25 Aralık girişimini planlayıp uygulamaya koyan eski İstanbul Emniyet Müdür ve müdür yardımcılarından Mutlu Ekizoğlu, Mahir Çakallı, Yakub Saygılı, Nazmi Ardıç, Yasin Topçu, Kazım Aksoy, Mehmet Akif Üner, Arif İbiş, İbrahim Şener, Serdar Güldalı, Özcan Bulduk, Oğuzhan Ceylan. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle ilgili toplantılara katılan ve darbe sırasında jandarma personeline silah dağıtan eski İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'ndan Yarbay Oktay Akkaya, darbe girişimi sırasında Ankara'da Emniyet Genel Müdürlüğü'nü kuşatarak darbecilere WhatsApp grubundan, "Darbeye direnen herkesin vurulması, silah ve teçhizatlarının teslim edilmemesi" emrini veren eski Emniyet Müdürü Zeki Taşkın ve tabii 17-25 Aralık girişiminin yargı ayağını yöneten eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili firari sanık Zekeriya Öz...

Her biri azılı FETÖ'cü bunların. Kimisi tutuklu, kimisi firari. Metin Topuz'la ilgili Bass'ın yaptığı son açıklamaysa söyle; "Metin Topuz Uyuşturucuyla Mücadele Organize Suçlar’da görevliydi. Bu işbirliği sayesinde birçok uyuşturucu kaçakçısı yakalandı. Görev tanımını aşıp başka irtibatlar kurduysa bununla ilgili diğer bilgileri görmekten memnuniyet duyarız."

Bu açıklamadan anlaşılabilecek tek şey Bass'ın bir konsolosluk çalışanını değil bir FETÖ'cüyü ve dolayısıyla FETÖ'yü koruduğudur. FETÖ'yü neden hala koruyor? Çünkü FETÖ-ABD ilişkisi artık gizlenebilecek seviyenin çok üstünde aleniyet arz etmektedir. Bir de ajanlık işleri gizlilik ister, her şey ortaya çıksa bile inkar etmeniz gerekir. Bass da bunu yapıyor.

***

Asıl bomba gerideki aslında. Eşi ve oğlunun ifadesi alınan Başkonsolosluk çalışanı M.C, Türk yetkililer tarafından aranmasına rağmen bulunamıyor. Bass bu kişiyle ilgili "ABD misyonlarında saklanan kimse yok. Hiçbir çalışanımızı yargıdan kaçırmıyoruz" dedi. Madem yargıdan kaçırmıyorsanız nerede o kişi? Türk makamlarıyla işbirliği yapıp nerede olduğunu söylenmeniz gerekmez mi? Siz de mi adamınıza ulaşamıyorsunuz?  

Öyle anlaşılıyor ki bu ikinci kişi Metin Topuz'un da üstünde. Ve belki de şu ortaya dökülen rezalet bile ABD'nin Türkiye'deki misyonlarında çevirdiği dolapların çok az bir kısmı.

ABD kendini "Tutuklamalarla ilgili ikna edici belge yok" ve "Bize bilgi verilmedi" sözleriyle savunuyor. Bu insanlar diplomatik kadroda değil, üstelik Türk vatandaşı. Üstelik haklarında yürütülen soruşturma terör suçuyla ilgili.

Sırf İran'a uygulanan haksız ambargoyu deldikleri için tutukladığınız Türk vatandaşları için izin mi istediniz ki Türkiye kendi topraklarında kendi vatandaşı olan ve terör örgütüyle bu denli sıkı fıkı ilişkisi tespit edilen kişiler hakkında işlem yapmak için sizden izin alsın.