Adnan Hoca: “İsrail Türkiye’nin doğal müttefiki”

Bir makale okudum, öğrendiklerim beni şaşkınlıktan şaşkınlığa düşürdü.
 
İsrail’in Jerusalem Post (JP) gazetesinde çıkan makalenin başlığı ‘öğretici’ bir metin okuyacağımı müjdeliyordu: “Türkiye İsrail’in özrünü nasıl görüyor?” Okuduğumda, İsrail’in dilediği özrün ülkemiz insanları tarafından nasıl değerlendirdiğine dair pek bir şey öğrenemedim, ama yazarından hareketle sürdürdüğüm araştırma ağzımı bir karış açık bıraktı.
 
Makalenin yazarı Aylin Kocaman... JP’yi şimdilerde ‘amiral gemisi’ olarak anılan gazetenin önemli bir ismi ülkemiz haberleriyle zenginleştiriyordu; konuya burada değindiğimi hatırlıyorum. Onun haberleri nicedir yer almıyor JP’de; son zamanlarda en fazla karşılaşılan isim Aylin Hanım’ınki...
 
Aylin Hanım Türkiye ile İsrail’in birlikteliğinin bütün dünyayı etkileyeceğine inananlardan... “Bunun olabilmesi için” diyor, “Nefrete ve başkalarını boyun eğdirmeye ayarlı, her şeyi kötü tarafından görenlerin değil, aşka ve parlak geleceğe inananların sözlerinin topluma hâkim olması gerek...” Politikacılar makul bir denge izliyormuş...
 
Kolay bir İngilizcesi var Aylin Kocaman’ın; “Tek kelimeme dokunmayacaksınız” talimatıyla yazıyor olmalı ki, JP hiçbir editoryal müdahalede bulunmamış…
 
Neyse...
 
Herhalde sizler de, ilk karşılaştığımda benim yaptığım gibi, “Kim bu Aylin Kocaman?” sorusunu kendinize sormuş olmalısınız. Sahi kim bu Aylin Hanım?
 
Yazının sonuna eklenen kimlik bilgisinden Türk televizyonlarında yorum yaptığı, dini ve siyasi tahlillerde bulunduğu anlaşılıyor. Bir dizi yabancı gazeteye de katkıda bulunuyormuş... Tarayınca JP’de bayağı makalesinin yayınlandığını gördüm.
 
Fazla bilgi için Google imdadıma yetişti her zaman olduğu gibi: Aylin Kocaman A9 kanalında Adnan Oktar’a soru soran grup içerisinde yer alıyormuş... Onun yakın çevresindenmiş...
 
‘Adnan Hoca’ çevresinin İsrail’le ilgilendiğini biliyordum, ama çevresinde yer alan birinin “Türkiye ile İsrail birlikteliği dünyayı değiştirir” görüşünde olabileceğini aklımın ucundan geçirmemiştim. İsrail ile ve İsrail’in resmi ideolojisi ‘Siyonizm’ ile ciddi sorunları olduğunu sanıyordum o grubun...
 
Meğer yanılıyormuşum. Hiç değilse şimdilerde çok farklı bir noktaya gelmişler. Bunu da JP arşivinde dolaşırken fark ettim.
 
Geçtiğimiz haftalarda Adnan Hoca grubundan önemli bir isim İsrail’deymiş... İsrail’in öndegelen partilerinin liderleriyle ve İsrail medyasıyla görüşmüş temsilci. JP’yi de ziyaret etmiş... Orada karşılaştığı gazetecilere, grup adına, önemli şeyler söylemiş... “Adnan Oktar Siyonizm’in İsraillilerin atalarının da yaşadığı ve ibadet ettiği kutsal topraklarda yaşama hakkı olduğu kanaatinde; bunun Kur’an’ın görüşü olduğuna da inanıyor” demiş sözgelimi...
 
Türkiye’nin İsrail’in ‘doğal müttefiki’ olduğunu bildirdikten sonra “Allah Yahudilere İsrail’i bir hak olarak verdi, bunu kimse onların elinden alamaz” görüşünü paylaşmış...
 
Haberi JP’de yazan muhabirin, dinlediklerinden olağanüstü mutluluk duyduğu her satırından anlaşılıyor...
 
İsrail’e kadar gidip siyasiler ve gazetecilerle görüşen grup temsilcisinin kimliğini de merak etmişsinizdir. Söyleyeyim: Dr. Oktar Babuna... Ağır hastalığı sırasında açılan kan verme kampanyasına katılmıştım; sonrasında sağlığının nasıl olduğunu çok merak ediyordum. Demek ki iyileşmiş...
 
Oktar Babuna, İsrail’de, kendisinin ‘dinlerarası diyalog’ yanlısı olduğunu, sorunlarla becelleşen bölgede dinadamlarının çözüme katkıda bulunacağına inandığını söyleyen Knesset üyesi Dov Lipman ile de görüşmüş... Lipman’ın görüşme sonrası JP’ye söylediklerini de aktarayım: “Adnan Oktar’ın benimle temas kurmasına sevindim. Türkiye ile uzun erimli iyi ilişkiler için hükümetlerimizle eşgüdüm içerisinde çaba göstermeyi umuyorum.” Yakında davetle İstanbul’a gelecekmiş...
 
JP Adnan Oktar’ın Harun Yahya adıyla kitaplar yazdığından da haberdar...
 
Yabancı bir gazetede karşıma çıkan “Türkiye İsrail’in özrünü nasıl görüyor?” ilginç başlıklı haber beni nerelere sürükledi görüyorsunuz... TV’de Adnan Hoca’nın karşısına oturup sorularıyla kamuoyumuzu aydınlatmasını sağlayanlardan birinin aynı zamanda yazar olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş oldum.
 
Öğrenmenin yaşı yok gerçekten...