Akşener’in oyunları bozan tavrı

Meral Akşener’e kampanyası boyunca en sert tepki gösteren yazarlardan biriydim.. Hele Mit’in dış operasyon bütçesini diline doladığında, TRT’yi satacağını TİKA’yı kapatacağını vaat ettiğinde çok kızmıştım.. Yazılarım ortada.. S400’lerin Beştepe’nin güvenliği için alınacağı iddiasını ortaya attığında da çok dalga geçmiştim. Fakat şimdi geriye dönüp bir hakkı teslim etmek istiyorum. Bakın Akşener, iki kritik hamle yaptı.. 

1) CHP’nin 15 vekil siyasi rüşvetini elinin tersiyle itti.

2) Gül lehine yarıştan çekilmesini telkin edenlere meydan okudu.

Ortaya koyduğu bu omurgalı duruşuyla kimbilir nerelerde pişirilmiş bir takım hesapları da alt-üst etti Meral Akşener.. Bu yönüyle takdiri de hak ediyor. 

 

Hadi  artık yalan söylemeyi bırak ve gerçekleri anlat

İllüzyonist Aref’in yılan sokması işinin buram buram reklam koktuğunu yazmıştım burada.. Fakat Mısır’a gidip döndükten sonra Aref (mealen) dedi ki; “.. iyi ki gitmişim yoksa burada ölecektim..” Ama yetti artık.. Yaptın reklamını, seneler sonra adını sanını herkes unutmuşken yeniden konuşulmayı başardın, şimdi tadında bırak.. Değerli dostlar, sadece son bir senede 750 bin kişi şifa bulmak için özellikle Türkiye’yi seçti. Bu adam da diyor ki ki, “ben burada kalsaydım ölecektim, Mısır’a gittim de hayatım kurtuldu”.. Hadi gel bu millete gerçekleri anlat artık.. Sen anlatmazsan ben anlatacağım.. Aref, yılan soktuktan 5 saat sonra hastaneye geldi. Genel muayenesi yapıldı, tetkikleri alındı, yılanın tipi araştırıldı, ona uygun antidotun olmadığı anlaşıldı.. Buraya kadarını biliyorsunuz zaten. Bilmediğiniz kısmı arz edeyim.. İkinci gün, Aref’in yaraları iyileşmeye başladı. Nörolojik ve kan tablosunda bozukluk görülmedi.  Ne bir felç bulgusu ne de zehrin yol açtığı sinirsel yahut mikrobik başka bir şey.. Aref yine de o panzehiri almak istediğini söyleyince hastane tedaviyi sonlandırarak taburcu etti. Çıkış hikayesine de; “.. Hastanın nörolojik muayenesi olağandır. Duyu motor defisit bulunmamaktadır. Kraniyal muayene olağandır. Patolojik refleks yoktur…” yazıldı. Şimdi Mısır’daki müdahaleyle ölümden döndüğünü söyleyen Aref’in yapması gereken şu. Sahiden haklıysa yani yalan söylemiyorsa açsın hastaneye davasını, hepimiz görelim.. Ya aç davanı hakkını ara ya da yeter artık sessizce çekil köşene arkadaş.. 

 

Kimseye laf söylemeye gelmiyor

Olay Yeşilköy’de bir parkta geçiyor. Bir genç kadın, çimlerin üzerine pisleyen köpeğini, hiçbir şey olmamış gibi tasmasından çekerek yoluna devam ediyor.. Bu sırada, çocuklarıyla bir kenarda oturan 65 yaşındaki S.İ. genç kadına, köpeğin pisliğini orada bırakmaması gerektiğini söylüyor.. Bu tepkiye çok öfkelenen köpek sahibi ise kalp hastası kadına iki tekme sallayıp oradan uzaklaşıyor. Bakın bu ve bunun gibi olaylar bir süre sonra toplumsal tepkisizleşmeye yol açacak.. Öyle ki, yanı başımızda adam kesecekler, kaldırıp kafamızı laf söyleyemeyeceğiz.. Kötü tarafı bu.. Olay yargıda. Savcı kameralardan köpekli kadını tespit etmeye çalışıyor.. Bulunduğunda kendini nasıl savunacağını ben de merak ediyorum. 

 

Bir süre müsaadenizi istiyorum

Bir kaç gün yokum.. Yoğun bir sene geçirdik. Hatta bıraksanız geçirmeye devam da ediyoruz aslında. Eskiden yaz geldiğinde; şehir festivalleri, plajda güneşlenen ünlüler falan gibi haberlerle geçerdi gazetecinin mesaisi.. Artık yazımızı kışımızı karıştırmış durumdayız.. Durmasak, gündemin duracağı yok. Bir kaç gün izin verin bana.. Kalın sağlıcakla..