Boşanması gereken ama boşanamayanların psikolojisi

Boşanma kararı almak kolay bir iş değil. İyi gitmeyen bir evlilikte boşanmak veya boşanmamak hayat seyrimizi derinden etkileyen bir karar. Bu sebeple de boşanma veya boşanmama “karar alma sürecinin niteliğini” yükseltmek gerekir.

Evliliklerin korunması yönünde bir tutumumuz olsa bile, bazı evliliklerin gerçekten de devam etmemesi gerekir. Boşanmak hem eşler hem de çocuklar için hayırlı olacak bazı evliliklerde eşler boşanmayı göze alamadıkları için sürünüp dururlar. Yani gereksiz ve yersiz boşanma kadar, boşanılması gereken durumda boşanamama hali de var. Bu boşanamama halinin bir dizi psikolojik, sosyal ve ekonomik nedenleri var. Şimdi bu kişilerin yaşadığı sık psikolojilerden bahsedeceğim.

 

Çocuklarla ilgili endişeler

Boşanıp boşanmama ikilemi içinde olan kişilerin en büyük endişesi genellikle çocukların bu süreçten nasıl etkilenecekleri hakkındadır. Anneler çocukları baba olmadan nasıl büyütebileceklerinin endişesini yaşayabilirler. Babalar çocuklara ulaşıp ulaşamayacaklarının gerilimi içinde olabilirler. 

 

Yalnızlık korkusu

Boşanması gerektiğini bilen ama boşanamayan eşlerin en sık yaşadığı psikolojilerden biri “yalnız kalma korkusu” yaşamaları. Tek başına kalma düşüncesi her insan teki için korkutucu. Bizler sosyal varlıklarız. Başkalarıyla bağlantı halinde olmak isteriz. Evlilik birileriyle bağ içinde olmak demek ise boşanmak ise yalnızlaşmak demek.

 

Tekrar evlenebilir miyim?

Boşanması gerektiğini bilen ama boşanamayan kişilerin yaşadığı sık psikolojilerden biri de “tekrar evlenememe endişesi” yaşamaları. Bu endişe yeniden birine alışmayı zor bulma, kimseye güvenememe ve yaşın geçmesi gibi diğer düşünce ve duygularla beraber oluşur. Bir evlilikten hayal kırıklığı yaşayarak ayrılma aşamasında olan birinin yeniden iyi bir evlilik yapabilmeyi umması zordur. 

 

Sosyal açıdan dışlanma endişesi

Boşanması gerektiğini bilen ama boşanamayan kişilerin yaşadığı psikolojilerinden bir diğeri de “boşanmış” olarak adlandırılmayı göze alamamaları. Boşanmış olmak sosyal bir damgalanmaya sebep olabilir. Boşanmış olma algısını taşımak bazı kişiler için gerçekten de zor olabilir. 

 

Ekonomik olarak ayakta kalamama endişesi

Boşanması gerektiğini bilen ama boşanamayan kişilerin yaşadığı psikolojilerinden bir diğeri de “ekonomik endişeler.” Kendi geliri olsa bile boşanma genellikle yaşam standartlarının düşmesiyle sonuçlanıyor. Boşanma bir anlamda fakirleşme ve ekonomik statüde düşmek demek. 

 

Düzenin bozulması ve belirsizlik

Bir diğer zor psikoloji de kötüde olsa var olanın düzenin bozulup yerini bir belirsizlik alması. Kötü giden evlilik eğer içinde şiddet içeren bir felaket değilse içinde bir miktar düzen barındırır. Her insan belirsizliğe karşı bir miktar tedirginlik yaşasa da bazı insanlar belirsizliğe ve düzenlerinin bozulmasına karşı daha fazla tedirgin olurlar.

Sonuç olarak, boşanması gerektiğini bilen ama yaşadığı psikolojik korkulardan dolayı boşanamamak nadir bir durum değil. Fakat gereksiz yere ve sıradan nedenlerle boşanmak ne kadar yanlış ise; boşanması gerektiğini bilip ama korkuları yüzünden boşanmaya cesaret edememek de yanlış olabilir.