Bir İstiklâl savaşının tam ortasındayız. Bu açık. Başkan Erdoğan, toplumun tüm kesimlerinden fedakârlık istiyor. Arkasına bakmadan tankın altına yatan bu necip millet elbette ki fedakârlığın en büyüğünü yapıyor ve yapacak da.. Peki iş adamlarımız nerede? Kimse kusura bakmasın da böyle kritik bir tabloda herkesin taşın altına elini koyması şart. En kral ihaleleri alırken, en büyük paraları kazanırken ‘ölümüne Reisçi’ olan iş adamları acaba böylesi bir milli seferberlik döneminde nereye kayboldu?.. Şimdi bir kaç iş adamı bütün döviz varlıklarını bir anda TL’ye çevirse, bir kaç AVM bugün itibariyle kiraları dövizle değil TL ile almaya başlarsa güzel olmaz mı?.. Ben olsam varlığımın yarısını borç verirdim devletime.. 251 vatan evlâdının canını verdiği bir mücadelede lafı mı olur!.. Var mı varlıklarının yarısını devlete borç verecek işadamı?.. Kimse söylemez, ben söyleyeyim.. Ey bu topraklardan zengin olmuş insanlar. Bu topraklara olan borcunuzu ödeme vaktidir..
2013’te açıktan başlayan ve ardı arkası kesilmeyen saldırıların ana nedeni, ayağımızdaki finansal prangalardan kurtulmamızdı. IMF ile ilişkinin bir daha başlamamak üzere bittiği 2013, bu anlamda önemli bir tarih.. Sonraki her operasyonda, müstemleke çocukları Türkiye’yi IMF ile yeniden masaya oturtmaya çalıştı. Fakat ‘Lider’ her seferinde direndi. Bugün bu lobi yeniden iş başında.. Arkadaş bu millet Erdoğan’ı neden seçti, siz hiç anlamamışsınız.. Küresel emperyalist saldırılara karşı dik durduğu için hatta o saldırıların hedefi olduğu için seçti.. Ülkenin anahtarlarını emperyalistlere verecek pek çok isim vardı yoksa. Gider onları seçerdi bu millet..
Adnan Oktar örgütüne dönük operasyon devam ederken, örgütün dışarıdaki trol kadrosunun hâlâ çırpındığını içim yanarak görüyorum..Oyun bitti, perde indi fakat bunlar hâlâ bir kaç ay sonra şartların değişeceğine inanıyor.. Halen tutuklu 170 sanık var. Firari 50 kişi ve ikinci halkadaki kandırılmış çocukları da eklersek 300 kişilik bir yapıdan bahsediyoruz. Ve bu insanlar bir ay sonra her şeyin biteceğini kaldıkları yerden devam edeceklerini sanıyorlar. Önlerine çıkanı tehditle sindirerek benzer suçları işlemeye devam ediyorlar. Olanı, biteni “iftira” sözcüğüyle açıklamaya çalışıyorlar. Bak arkadaş.. Daha ortada iddianame yok. Ve en iyi ihtimalle bir sene sürecek iddianamenin yazımı.. İlk duruşma ise 2019’un sonunda yapılacak. Ve dosya çok kuvvetli. 31 suçlamanın da altı dolu. Kız çocuklarına tecavüz, ajanlık, tehdit, şantaj, dolandırıcılık, insanları seks kölesi haline getirme ve kara para trafiğini ortaya koyan kapı gibi bir MASAK raporu. Cezaevindeki ve dışarıdaki kandırılmış Adnancıların bundan haberleri yok.‘Üç beş güne çıkarız’ diye bekliyorlar. Çıkamayacaklar!.. Adnan Oktar 400 yılla yargılanacak.. Diğer Adnancılar için de 35-40 yıldan daha az cezalar istenmeyecek.. Gelelim esas meseleye.. Eğer soruşturma bitmeden, iddianame tanzim edilmeden itirafçı olurlarsa yargıyla işbirliği yaparlarsa durum değişir.. Şimdi Adnancı troller hakaret mesajlarına başlayacak, biliyorum. Bence hakaret, tehdit, şantaj gibi eski alışkanlıklarınızı bırakın ve durun biraz düşünün. İngiliz Derin Devleti ile ilgili masallarla da insanları aptal yerine koymaktan vazgeçin. Sizin başınıza ne geldiyse bir sahte Mehdi’nin uçkuru yüzünden geldi. Ancak bu büyüyü bozmak da yine kendi elinizde.
Şunu unutmayın. Bu devlet kararını verdi. Mehdi, Mesih, Hızır, Evliya yalanları ile insanları kandıran şarlatanlara artık göz açtırılmayacak. Bu sizin için köprüden önceki son çıkış…
