Dip dalga muhalefetin uydurduğu bir metafor

Meğer ülkede gelir adaletsizliği, hayat pahalılığı ve eşitlik arayışı varmış .. Ve bunlar bir dip dalga oluşturuyormuş.. Ve fakat Akşener bu durumu değerlendiremiyormuş.. Kendisini ‘hükümete yakın yazar’ olarak konumlandıran Ankara gazetecisi böyle tespitler yapmış.. Memlekette bir dip dalga olduğu algısı(bunu oluşturan tüm koşullardan bağımsız olarak) muhalefetin, ‘hayır’ bileşenlerini konsolide etmek için uydurduğu bir şey.. Buna referans olarak gösterdikleri Fenerbahçe seçimleri ya da başka her neyse.. Tamamen algıya dönük yapılan bir operasyon. Yazık ki bu operasyona, majör medyada konuştuğu zaman “Erdoğan’ın görüşlerini dillendiriyor” muamelesi yapılan kişiler de pekâlâ alet olmuş durumdalar.. Aynı yazar, İnce için, “Erdoğan’ın meydanlarda kullanacağı bir açığı yok” diye yazmış.. Her sözü ya kendi geçmişiyle ya da partisinin politikalarıyla çelişen, bir gün dediğini ertesi gün inkar eden, bir programda sadece tek bir konuda iki kez yalanlanan Muharrem İnce’nin, Erdoğan’ın kullanacağı bir açığı olmadığını söylemek için ancak CHP’nin kampanya sorumlusu olmak lazım.. Ne karışık işler değil mi?..

 

 

Fazla İslam vurgusu ekseni kaydırmasın!

 

İnce en son kürsüye başörtülü kızkardeşiyle çıkınca artık katı Kemalist Laikçi CHP seçmeni de isyan etti.. Başörtüsü düşmanı gelenekçi CHP’liler şöyle homurdanıyor sokaklarda; “.. tamam biraz oylar artsın diye adamın kendisi için ‘Hacı Muharrem’ falan demesine, 50 kere namaz kılmasına falan ses etmedik ama artık iyiden iyiye, laiklik elden gidiyeah..” Bakın şakası bir tarafa.. Sahiden bu politik açılım işinin parametreleri eğer doğru hesaplanmadıysa, Muharrem İnce Dimyat’a pirince giderken eldeki laiklerden de olacak. Dozunu iyi ayarlayıp ayarlayamadığından emin değilim..

 

 

Diyarbakır’daki CHP mitingi olmamış ki CHDP mitingi olmuş

 

İnce’nin Diyarbakır mitinginde “Selo’ya Özgürlük” diye sloganlar atılıyor. HDP bayrakları sallanıyor.. Muharrem İnce, cezaevinde Demirtaş’ı ziyaretini eleştiren Erdoğan’a tepki gösteriyor.. Meydan Demirtaş için alkışlatılıyor.. Taahhütler, vaatler havalarda uçuşuyor.. Sonra; “biz Diyarbakır’da miting yaptık” diyorlar.. Ya hu basbayağı HDP seçmenini taşımışlar meydana. Bildiğin CHDP mitingi yapılmış orada. Yalnız HDP seçmeni; inkar, imha, ret, asimilasyon politikalarını unutmuş olabilir.. Ancak CHP seçmeni Sırrı Sakık’ın, bütün meydanı; 

“.. Mustafa Kemal’in askerleriymiş, it sürüleri..” diye bağırttığını unutmaz..

 

 

Londra’nın en büyük 5 fonu ve Katarlılar 24 Haziran’ı bekliyor

 

Ekonomide korkunç bir manipülasyon ve bilgi kirliliği ile karşı karşıyayız. Özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının gerek Türkiye’ye verdiği sözde ‘kırık’ notlar gerekse en büyük Türk şirketlerine olumsuz rapor vermeleri, anlaşılıyor ki muhalefeti epeyce mutlu etmiş.. Ancak bu iç düşmanlara bir kaç kötü haberim var.. İlk kötü haber büyüme verilerinden geldi.. 7.4 ülkenin batmasını isteyenler için tam bir hayal kırıklığı oldu.. Ardından yatırım için pazar arayan büyük fonlar çıktı sahneye.. Bakın size buradan bir haber vereyim.. Dünya finans merkezi Londra'nın en büyük 5 fonu, eğitim ve sağlık alanında yatırım yapmak için hazırlık içinde.. Katar'ın en büyük şirketi ve devlet yatırım fonu ise gıda ve gayrimenkul alanında Türkiye'yi bir üs olarak seçmiş ve yatırım yapmak için seçimden istikrar sonucunun çıkmasını bekliyor.. O son günlerde çok hoplayıp zıplayan Suudlu ve BAE’li yatırımcıları da aynı şekilde seçimlerden güçlü yönetim çıkan bir Türkiye'ye yatırım için raporlar hazırlıyorlar. Üzgünüm sevgili muhalefet. Ülke şahlanmış gidiyor..