Emine Erdoğan'ın arkadaşları

"Hakiki arkadaşlar, gecenin en karanlık olduğu zamanlarda semalarda parlayan yıldızlar gibidir..."

Böye seslendi Emine Erdoğan dava arkadaşlarına. "Yol arkadaşlarım" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Numan Kurtulmuş'un "Vefa Buluşması" davetine koşup gelmişlerdi hanımlar. Bu çok değerli ve binbir çileyle örülmüş tecrübeler birikimiydi aynı zamanda... Mütedeyyin kesimde, hanımlar cephesinden kamusal alana ilk çıkışlar, ilk vakıflar, ilk dernekler'den bugüne gelen 'kadınlık dünyası' ne alemdeydi...   

Şule Yüksel'in edebiyatı ve gazeteciliği, Ayşe Hümeyra Ökten'in hekimliği, Aynur Mısıroğlu'nun hukukçuluğu, Sebahat Çamlı'nın herkese açık sofrası, Nermin Erbakan'ın nezehati, Fevziye Nuroğlu'nun eğitimde açtığı kutlu yol, ufuk açan birer yıldız haritası gibi gözlerimizin önünden geçti Emine Erdoğan Hanımefendi konuşurken... Geçen yıl Ramazan ayında vefat eden Fevziye Nuroğlu ablamızdan rahmetle söz ederken "mücahidedir" dediğinde çoğumuz göz yaşlarımızı tutamadık. Benim kalbimden bir şey koptu. 

"Ancak çileye talip olanların baş edebileceği asil bir hukuk mücadelesiydi" Prof. Kurtulmuş'a göre salondaki kadınların hayat hikayesi. Salonda 80 cunta darbesinden itibaren 28 Şubat ve 15 Temmuz'a kadar her türlü dayatmaya dirençle, baş eğmeden, şerefle karşı çıkmış kadınlar gördüğünü söyledi Bakan Bey... Binbir emekle kazandığımız hakları bir çırpıda silemezdik. 

AK Parti'nin yaslandığı siyasi gelenek hakkında da açık bir fikir veriyordu aslında Vefa Buluşması... Adnan Menderes dönemini gayet iyi bilen Nuran Sözen, Pantoloncu Ayşe Aköz, Hafız Mukaddes Çıtlak gibi isimlerle, 15 Temmuz işgal girişimine karşı durmuş genç kadınlar omuz omuzaydı Vefa Buluşmasında. CHP'nin ezanları yasakladığı günlerle, AK Parti'nin başörtüsü yasaklarını kaldırdığı günler birbirlerine eklemlenirken, mütedeyyin kesim, hem sivil toplum örgütlenmesi açısından hem de siyasallaşma bağlamında çok önemli tecrübeler yaşamıştı. 

AK Parti'ye varıncaya kadar, Adalet Partisi'nden kopan Bağımsızlar, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi'ne değin her seferinde askeri darbe ile kapatılmış, yok sayılmış milli iradenin verdiği hukuk macerasıydı Vefa Buluşması... AK Parti'nin yaslandığı bu siyasi hareketler geçidi gözardı edildiğinde, iş "dava" olmaktan çıkıyor. Evet; AK Parti müthiş teknokratların, işini gayet iyi bilen bürokratların, dünyaya açık profesyonellerin birleştiği bir çatı. Ama AK Parti'ye ruhunu üfleyen ve onu 'dava' kılan güzel kıvam, elbette ideallerle belirleniyor...  

Salonda benim için en kıymetli değerse dostluktu... Ve özlem. Bir arkadaşını özlemek... Yıllar sonra sanki dün ayrılmışcasına kavuşmak. Bir selam, bir tebessüm, arkadaşına içtence bir sarılış bile pek çok şeyi değiştirir. Anketlerin, istatistiklerin çözemeyeceği, hesap edemeyeceği bir şey bu. Ak Parti'nin bu tılsıma ihtiyacı var. Unuttuğunu, geçiştirdiğini, hatta varsa kırıp döktüğünü, toparlayıp, bitiştirme zamanı. Dalların ve gövdenin, köklere teşekkür vakti... 

Vefa Buluşması'nı tertip eden Numan Kurtulmuş'a teşekkür ediyoruz. Kızları Esra ve Sümeyye ile dava arkadaşlarının arasına karışan Emine Erdoğan ne güzel bir iş yaptı...