FETÖ ile mücadelede taviz yok

Önce AK Partili seçmenlerine dönük tehdit yüklü twit’ler atan avukat Sibel Sevinç Develi, 15 Temmuz mesajları ortaya çıkınca evinde gözaltına alındı.. Peşinden İYİ Parti’nin FETÖ’cü sosyal medyacısı Kerim Çolaklık.. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan başta olmak üzere bütün yürekli savcıları kutluyorum.. Terörle mücadele böyle yapılır.. Davet edelim, bekleyelim, soralım, edelim yok.. 15 Temmuz gecesi darbecileri alkışlayan birini gözaltına almak için bekleyecek bir şey yok. Bugüne kadar farkedilmemiş olabilir. Fakat bu zihniyetteki birinin ne zaman hangi yapıyla iş tutacağı, devlet millet aleyhine bir kalkışmanın ne zaman içinde olacağı belli olmaz.. Şimdi Barolar Birliği ne yapacak bu darbeci hakkında onu da merak ediyorum.. İyi Parti’nin FETÖ’cü sosyal medyacısına gelince.. Parti, “bizim bu adamla hiçbir ilgimiz yok” diye açıklama yapmış.. Bu durum, kuşkusuz birlikte hareket ettikleri adamları beş dakikada nasıl yalnız bıraktıklarını göstermek bakımından önemli.. Ancak bir de iyi tarafından bakalım. Pekâlâ, “seçim öncesi adamlarımızı tutuklayıp bize gözdağı vermeye çalışıyorlar” diyebilir, bundan mağduriyet de üretebilirlerdi.. Açık söyleyeyim bu tezviratı gerçek zannedecek binlerce kişi olduğuna da eminim.. Ama öyle yapmadılar. Bu da bir şey.. 

 

Bayramları yarışa sokmanın kimseye faydası yok  

Hükümetin Kurban ve Ramazan bayramlarında emeklilere 1.000 TL ikramiye vermesine karşılık olarak CHP’nin adayı Muharrem İnce de gençlere ‘harçlık’ vaadinde bulundu. Buraya kadar hiç sıkıntı yok. Bilakis muhteşem bir öneri... Fakat Allah aşkına bu harçlıkları, 19 Mayıs ile 29 Ekim’e bağlamak da neyin nesi oluyor?.. “Siz dini bayramlarda ikramiye verirseniz ben de milli bayramlarda veririm” mi demek istiyor Sayın İnce?.. Ne gereksiz bir ayrımdır bu. Yapmayın, bayramları yarıştırmayın. Bunun hiç kimseye bir faydası yok.. 

 

Akşener’e yapılan kampanya neden Perinçek’e yapılmadı?

Meral Akşener partisinin üye sayısını dört-beş katı kadar imza buldu adaylık için.. Saadet Partisi adayı Temel Karamollaoğlu da istediği imzaya hiç zorlanmadan neredeyse ulaştı. Peki siyasette özgül ağırlığı en az bu iki isim kadar olan Doğu Perinçek neden bir türlü kendisini aday gösterecek imza sayısına ulaşamıyor?.. (bu yazı kaleme alındığında 75 bin imza almıştı, belki sizin okuduğunuz bu saatlerde geçmiş olabilir) Anlaşılan Perinçek tamamen organik imzalarla ayakta durmaya çalışırken diğer iki isim için bir kampanya yapılmış.. Bu kampanyanın bileşenleri arasında kimi ararsanız var. Bir siyasetçiye bir grubun destek vermesi şüphesiz o kişiyi bağlamaz. Ama insan sormadan da edemiyor; ‘neden size destek veriyorlar da Perinçek’e vermiyorlar?’ diye.. Yoksa FETÖ’ye en sert muhalefeti Aydınlıkçılar yaptığı için mi?..

 

Sizin kaybolan vicdanınızı Müge Anlı da bulamaz

Gazeteci Müge Anlı’ya ve güzel anneciğine Beşiktaş tribünlerinden ağza alınmayacak küfürler edildi.. Neden?.. Olaylı Fenerbahçe Beşiktaş maçı sırasında yaşanan taşkınlıkları değerlendirirken; “.. taraftar her şeyi söyleyebilir, sen dönüp de taraftarla kavga edemezsin..” dediği için.. Her program, adından söz ederken yüzünde güller açan anneciğine küfretti bir kamyon adam. Adam da dediysem, yerine başka bir kelime bulamadığımdandır.. Kusura bakmasın kimse ama bir kadına ve annesine edilen bu denli cinsiyetçi bir küfrü kendine, aidiyet hissettiği cemiyetine yakıştıran varsa benim sözüm tükenmiştir. Eğer taraftarlık buysa, böyle bir şeyse yani, yerin dibine batsın takımlarınız da, oyunlarınız da, her şeyiniz.. Özür dileriz Müge Anlı..