FETÖ’cüleri bırakalım gitsin!

Can sıkıcı haberler alıyoruz.

Kimi yargı kararları manidar…

Bylock tek başına delil değilmiş!

Darbeci FETÖ’cülerin görevlendirme listesinde birinin adının bulunması da FETÖ’cü sayılması için yeter sebep değilmiş!

O yüzden bırakılan bırakılana...

Mor beyin olayı da cabası...

FETÖ’cüler, kendi mutemet adamlarını gizlemek için masum insanları da içine katan mor beyin programıyla yönlendirme yapmışlar.

Pek çok masum insan bu durumda bilmem ne programını yüklerken bylock programını da farkında olmadan indirmiş oluyor cep telefonuna...

Böyle bir şey mümkün değildir demiyorum.

FETÖ’nün şeytani hilelerinden biri de bu olabilir.

Bu durumda, gerçekte FETÖ’cü olmadığı halde canı yanan vatandaşlarımızın tespiti işi ilgili istihbarat birimi tarafından emimim ki kılı kırk yararcasına yapılmıştır.

Lakin bu mor beyin olayının da bir tür FETÖ oyunu olabileceği dikkatten uzak tutulmalıdır.

Çünkü bunun da FETÖ’nün hilelerinden biri olduğuna dair ciddi kuşkular ve itirazlar var.

Bu tür teknik itirazların yeri burası değil.

Bu satırların yazarının da bu konuda bir bilgisi yok.

Lakin yaşanmış onca tecrübeden sonra FETÖ’nün hileleri konusunda çok dikkatli ve temkinli olunması gerektiğine inanıyorum.

Bir tek masumun bir saniye bile içerde kalması veya işinden olması yüreğimizi kanatır elbet.

Ancak çok sayıda FETÖ’cünün bu yolla salıverilmesi ihtimali karşısında da isyanımız çoğalır, öfkemiz kabarır bizim…

***

Bakınız tutuklanan FETÖ’cü polis şeflerinden biri salıverildi.

O tarihte, o kişinin FETÖ’cü olmadığı halde tutuklandığı ve işine son verildiği söylenildi.

Sonra o kişi nerede karşımıza çıktı?

Amerika’da Rıza Sarraf mahkemesinde, sözümona tanık kürsüsünde.

Buna benzer pek çok örnek gösterilebilir canımızı acıtan.

O yüzden diyorum ki acırsak acınacak hale düşeriz.

Bir yanda salıverilenler, bir yanda Kripto denilerek yeni yeni içeri alınanlar...

Kripto denilenlerde ne bylock var ne de başka şey...

Mor beyinle yönlendirilenler arasında da değiller...

Pek çoğu muvazzaf asker...

Demek ki hâlâ çok sayıda sistem içinde olan Kripto FETÖ’cüler var...

FETÖ’cü oldukları, hem de beyin takımından oldukları bilinen kimi eşhas bir kaç aylık tutukluluk süresinden sonra serbest bırakılıyorlar.

Kimileri şimdilerde bir partinin çatısı altına sığınarak siyasetçi kimliğiyle faaliyet göstermeye başladılar bile...

FETÖ darbesi gerçekleşseydi listede adı çok önemli mevkilerde geçenlerden bazıları serbest bırakılıyor...

Kimseyi suçlu diye ilan ettiğimiz yok ama bu görüntü FETÖ konusunda duyarlı halkımızda infiale sebebiyet veriyor.

Sonuçta can sıkıcı bir durum söz konusu.

Bir kısım yargı kararları, bazı yargı kararları ile uyum içinde değil.

Bu şekilde bırakılanların sayısı arttıkça cansiperane mücadele veren diğer görevlilerin de azmi kırılıyor.

Buna savcısı da dahil, hakimi de, üst düzey askeri komutanı da...

Yarın bir başka teknik oyunla veya desiseyle içerdeki FETÖ’cülerin masumlaştırılıp salıverileceği endişesi haliyle mücadeleyi hâlâ kararlılıkla sürdürenlerin yüreğini dağlıyor.

Ve bu salıverilmeler bilinçli olarak şu şekilde yansıtılıyor: Dayısı olanlar/büyükbaşlar salıveriliyor ve bunu da Hükümet yapıyor...

Hükümet salıyor izlenimini de Kriptolar veriyor...

Bize de ulaşan bu feryadın özünde şu kaygı yatıyor: “Demek ki Cumhurbaşkanı’mız ve bir avuç inanmış cesur adam olmazsa FETÖ ile mücadele sekteye uğrar ve içerdeki FETÖ’cüler de bir bir yeni bahanelerle serbest bırakılır.”

Evet dedikleri aynen bu...

Ve böyle düşünenler gözlerini Cumhurbaşkanı’mıza dikmiş bekliyorlar...

Umut ile umutsuzluk arasında bir psikolojiyle seslerini bize ulaştırmaya çalışıyorlar.

***

Diyeceğim o ki FETÖ ile mücadeleyi geldiğimiz bu noktada yeniden bir muhasebeye tabi tutup güncellemek gerekiyor.

Aksi takdirde o delil değildir, bu delil değildir diyerek herkesçe FETÖ’cü olduğu bilinenler salıverilir...

FETÖ’cülerin bin bir surata bürünmek konusunda nasıl mahir oldukları, dahası hâlâ sistem içinde kripto unsurlarıyla faal olarak bulundukları bilindiği halde gerekli tedbirleri kılı kırk yararak almazsak, yani kuşkucu olmayı sürdürmezsek acınacak duruma düşeriz, biline...