Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Tüm Yazıları

‘İran’da neler oldu ve olabilir?’ derken

10 Ocak Çarşamba akşamı, Ensar Vakfı’nın Vefâ’da, Süleymaniye Camii yakınındaki merkezinde seçkin bir toplulukla 3 saate yakın uzuuuun bir sohbetimiz oldu. Sonunda pek çok soru da geldi. 

Konu, ‘İran’da neler olduğu ve bu gelişmelerin Türkiye’ye yansımalarının neler olabileceği’ etrafında olacağı belirlenmişti. 

İran’da son haftalarda meydana gelen ve İran rejimini gafil avladığı anlaşılan büyük hadiseler hakkında yığınla yorumlar yapıldı, bundan sonra da yapılacaktır, herhalde.. 

Son zamanlarda hemen her toplantıda, en fazla da bu konu etrafında konuşulmasına öncelik verilmesi isteniyor. 

(Bu vesileyle bir  ‘NOT’  olarak, bu akşam saat 19.00’da(Fatih- Ali Emirî Kültür Merkezi’nde)  Özgürder’in tertiplediği ve  ‘Ahmet Taşgetiren, Rıdvan Kaya, Bahadır Kurbanoğlu beylerle birlikte olacağımız bir panelde bulunacağımızı da belirteyim. Bu program sonunda da muhtemelen benzer sorular gelecektir.)

***

Önce, son hadiselerle ilgili olarak şu noktanın anlaşılması gerekmekte herhalde.. 

Bir toplumda biriken ve ortaya konulma imkânı bulamayan bir takım rahatsızlıkların veya itirazların dipten, derinden bir halk patlaması halinde ortaya çıkması çok da şaşırtıcı sayılmamalıdır. ‘Tazyik olunan şey genişler’ kuralı sadece fizikte değil, sosyal meselelerde de geçerlidir. Dış güçlerin bunları organize etmesi çok kolay değildir, ama, bu gibi rahatsızlıklardan faydalanmak istemesi gayet tabiîdir. 

Kezâ, bu gibi yaygın sosyal hadiseler sırasında, sosyo-politik zemine daha etkin şekilde çıkmak için pusuda bekleyen her ne gibi sosyal cereyan ve ideoloji varsa, onların her birinin de daha avantajlı duruma gelebilecekleri ümit ve hayaliyle, hattâ ileride kendileriyle kaçınılmaz olarak boğuşabileceklerini bildikleri kesimlerle bile kısa vâdeli uzlaşma ve ittifaklar oluşturabilirler... 

İran’daki son hadiselerde de bu olmuştur.  

Bir tarafta ekonomik sıkıntılardan bunalmış kitleler.. (Bu petrol zengini ülkede kişi başına yıllık gelir ortalaması 3 bin 500 dolar olduğu ve 8 yıllık İran- Irak Savaşı’nın sona ermesi üzerinden 30 yıl geçtiği ve bu esnada yüzmilyarlarca dolar petrol gelirinin hesabının verilememesi ve Suriye- Yemen gibi yerlerde harcandığı iddialarının toplumda meydana getirdiği hınç da elbette göz önüne getirilebilir. Kezâ, batan bankalardan paralarının çekmek isteyenlerin eline değersiz bono ve tahviller verilmesi de panikleyen toplum kesimlerini meydanlara çıkarmıştır. Ayrıca, C. Başkanı Ruhanî’nin, ‘halka söz verdiğim halde, ülke ekonomisini elinde tutan bazı organlar üzerinde hükûmet olarak kontrol yetki ve mekanizmamız bulunmamaktadır..’ kabilinden sözleriyle, üstü kapalı olarak daha üst bir makamı işaret etmesi de bu halk patlamasının işaret fişekleri mesâbesindeydi.) Nesiller arası derin uçurumlar da ayrı bir faktördür. 

Ki, 40 yıl aradan sonra, Şah isteyen sloganların toplum kitleler arasında yükseltilebilmesi ve ulemâ ve molla denilen eski saygın kesimlere ‘ölüm’ sloganlarının binlerin hançeresinden yükselmesi; aynı şekilde, 'Cumhûrî-i İslamî değil, Cumhûrî-i İranî' yönündeki sloganların dile getirilmesi de düşündürücüydü. Bunlar gösteriyor ki, her kesimden çeşitli gruplar da toplumda kendilerine destek verebilecek yedek güç odaklarının olup olmadığını anlamak için sosyal hayata bir nev’i iskandil atmışlardır. Ki, İran’da 40 yıla yakın süre içinde eğitimde birçok gelişmelerin olduğundan söz edilse de, özellikle genç nesillerin kalplerine girilemediği de bir ayrı vakıadır... 

***

Ama bu isyan hadiselerinden hemen heyecana kapılan Amerikan Başkanı Trump’ın ve İsrail rejimi başbakanı Netanyahu’nun İran halkını teşvike yeltenmesi, halkın, ‘yabancı güçlerin oyuncağı durumuna düşürülecekleri’ korkusuyla geri çekilmesinde en etkili unsur olmuştur. 

İran’da ileride neler olabileceği üzerine tahminlerde bulunmak yerine, sadece temennilerimiz vardır. 

Bu da, bu büyük sosyal hadislerin İran rejimini, İran halkının diğer Müslüman halklarla kaynaşmasını güçlendirecek bir gelişme çizgisinde kendisini sorgulamaya yöneltmesidir.