Medyanın ‘ölüm’ sessizliği

Bu dünyanın adaleti yok. Hele dünya medyasının hiç yok. Pakistan’ı terör vurdu. Bombalar patladı. 132 kişi teröre kurban gitti. Dünya medyasının ilgisi neredeyse hiç yok. Kısa bir haberle geçiştirildi. Sanki her gün Pakistan’da yüzlerce insan böyle ölüyor. Pakistan’a komşu Afganistan’da da bombalı saldırı oldu. Yine tepki yok.  Aynı durum Irak için de geçerli. Günlerdir Irak’ta insanlar sokakta. Daha adil bir paylaşım için talepleri var. Tek liman şehri Basra’da başlayan protestolar başkent Bağdat’a kadar yayıldı. Bu önemli gelişme de ne bizim medyada ne de dünya medyasında yeterince yer bulmadı.

***

Peki tüm bunlar olurken dünya medyası neyi tartışıyordu. Hemen söyleyeyim: ABD Başkanı Donald Trump’ın İngiltere ziyaretindeki protokol hatasını. Neymiş Trump resmi bir törende 92 yaşındaki İngiltere Kraliçesi Elizabet’in önünde birkaç saniyeliğine önde yürümüş.  Vay efendim nasıl kraliçenin önünde yürürmüş.

***

Yani anlayacağınız. Pakistan’da teröre kurban gidenlerden daha fazla bu konu tartışıldı. Böyledir… Ortadoğu’da ölüm ucuzdur… Afrika’da ucuzdur… Ama Batı’da kıymetlidir!

Sarhoş muydu hasta mı?

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in NATO zirvesindeki görüntüleri çok tartışıldı. Juncker’in görüntülerde ayakta zor durduğu çok net görülüyor. Bir basamağı bile çıkamayan Avrupa Komisyonu Başkanı’nın yardımına yanındakiler yetişiyor. Koluna girerek düşmekten kurtarıyorlar. Bir ara birini öpüyor. Bu durum ile ilgili yapılan açıklamada Juncker’in siyatik ağrı krizi geçirdiği sarhoş olmadığı açıklandı.

***

Görüntülere baktığımda bana bu açıklama pek gerçekçi gelmedi. Avrupa Komisyonu Başkanı pek de acı çekiyor gibi durmuyordu. Aksine keyifli, gülümseyen, etrafındakilerle şakalaşan bir hali vardı. Benim kanaatim Juncker’in zil zurna sarhoş olduğu. Kaldı ki bu Juncker’in ilk skandalı da değil. 2015 yılında da Macaristan Başbakanı Orban’la tokalaşırken yanağına da tokat atmıştı. O zaman da sarhoş olduğu belirtilmişti. Juncker’le ilgili bir küçük not daha. İngiltere alkol problemi olduğu için eski Lüksemburg başbakanının komisyon başkanlığına karşı çıkmıştı. Ancak Almanya’nın ısrarı ile o koltuğa oturmuştu.

NATO zirvesinden devam edelim. Zirvede tartışma konusu sadece Juncker değildi. Medyanın dikkatini çekmek için her defasında türlü numaralara başvuran Kanada Başbakanı Justin Trudeau bu kez de protokol sırasında yapacağını yaptı. Kendisini karşılayan zirvenin ev sahibi Belçika başbakanına doğru gidiyormuş gibi yaparak son anda onu es geçerek hayat arkadaşına yöneldi. Başbakanın eşini öpen Trudeau daha sonra başbakanla tokalaştı. Kanada liderinin bu hareketi sosyal medyada hayli tartışıldı. Bazıları yapılanı yanlış bulurken bazıları da çok sorun değil görüşünü savundu. Ama medyaya malzeme vermekte usta olan Trudeau, yine kendinden söz ettirdi. Kanadalı liderle ilgili bir bilgi paylaşarak bitireyim yazıyı. Suriyeli mültecileri havaalanında çiçeklerle karşılayan Trudeau’nun ülkesine sadece 40 bin Suriyeli mülteciyi kabul ettiği ortaya çıkmıştı. Medyanın etkisini çok iyi bilen Trudeau, o dönem dünya kamuoyunda sempati toplamayı başarmıştı.