Siyasi şımarıklığın sonu

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, oynadığı siyasi kumarı kaybetti. Çocukluğundan beri hayallerini süslediğinden mi bağımsızlık referandumuna sarıldı, yoksa uzun zaman önce biten görev süresine rağmen kendisine yeni bir siyasi istikbal aradığından mı bu yola girdi bilinmez. Ama bu hülyalar ve tul-i emeller boşa çıktı. Aç gözlülük, hırs, gözü dönmüşlük yine büyük hayal kırıklıkları üretti.

Barzani bağımsız devlet kuran büyük bir lider olarak tarihe geçeceğini düşünüyordu, Kerkük’ten bile korkarak kaçan ve mevcudu dahi muhafaza edemeyip batıran ezik bir lidere dönüştü.

Ne sırtını dayadığını düşündüğü güçler onun böyle bir paye almasına fırsat verdiler, ne de yerel müttefikleri/rakipleri onun kahramana dönüşmesine göz yumdular. KYB ve merkezi yönetim Barzani’yi kündeye getirip, bütün hesaplarını bozdu. Fırsatçılığa sarılan Barzani’ye ne içeridekiler ne dışarıdakiler böyle bir fırsat verdiler. Umduğu dağlara karlar yağdı.

Emperyalist güçlere dayanarak çekilen bağımsızlık resti bu kadar olur!Bunun bir bağımlılık ilişkisi üreteceği çok açıktı, tabii ki, küresel güçler bu bağımlılık ilişkisine onay verir ve arkasında durursa...

Bağımsız olmak isteyen bir devlet, diğer devletler bana niye sahip çıkmadı, beni yalnız bıraktı, bana ihanet etti diye feryat eder mi? Barzani tam bağımlı bir uydu devlet kurmak için bir ata oynadı, o at böyle bir ilişkiyi kendisi için faydalı görüp gereken desteği vermedi. Olan budur.

Barzani şimdi kara kara düşünüyor, ‘ABD’nin sesi niye çıkmadı’ diye...

Oysa köle-efendi ilişkisi, köleliğe soyunanın arzu ve istikameti çerçevesinde gelişmez. Efendi ise kendisini kullandırma değil, başkalarını kullanma odaklıdır.

Süper güçler, Irak’taki güç dengeleri, risk ve fırsatlar, oyuncuların oyun planları gibi birçok faktörü değerlendirip kendi menfaatleri çerçevesinde bunlara meyil verirler. Kendisini kullandıranların düşünemediği husus, süper güç sanılanların her şeye muktedir olmadığı gibi, başkalarının oyun planlarına göre başını da ağrıtmayacağıdır.

Eğer ABD’nin düşünüldüğü kadar bir gücü olsa, (Obama döneminde olduğu gibi dirayetsiz politikalar izleyip) ezeli rakiplerine Ortadoğu’da müthiş bir nüfuz alanı açmazdı.

ABD’nin Suriye’de kendisini PKK/PYD gibi bir terörist örgüte muhtaç durumda görmesi nasıl izah edilebilir?

ABD, Barzani’ye bir söz verip vermedi mi bilmiyoruz. Ama Barzani’nin yaşadığı hayal kırıklığı bölgedeki tüm aktörlere ders olmalı…

PKK ve uzantıları da bugün kendilerini süper bir güçle müttefik gibi görüp her türlü şımarıklığı sergiliyorlar. Onların duvara toslamaları da yakındır.

Başkasının gücüyle hava atıp afra tafra yapanlar, tam bağımlılık karşılığı bağımsızlık havası atanlar hayal kırıklığına uğramaya mahkûmdurlar.

İspanya’da bağımsızlık ilan eden Katalan liderlerin ilk zorlukta Belçika’ya kaçtığı yönündeki haberler de ibretlik bir durumdur.

Ayrılıkçı hareketleri destekleyenler günün sonunda ortalıktan kayboluyorlar.

Katalan liderlerden birinin İsrail’den destek istemesi de Barzani’nin halini çağrıştırıyor. Başkasına güvenerek uzun yıllardır birlikte oldukları halklara sırt dönenler, zor zamanda kendilerini tahrik eden o başkalarını bulamıyorlar.

Önümüzdeki günlerde Kuzey Irak’ta yeni siyasi tablo şekillenecek. Böylece sadece Mesut Barzani’nin mi devre dışı kaldığını, yoksa diğer Barzaniler ve KDP için de benzer bir sonun mu hazırlandığını göreceğiz.