17 Ağustos Marmara Depremi’nin 20. yılı

Genel Haberleri



- Depremin merkez üssü Gölcük'te hayatını kaybedenlerin anısına 19 sene önce felaketin yaşandığı saat olan 03.02'de anma etkinliği gerçekleştirildi - Enkazdan 4 gün sonra kurtarılan Suna Karakaya: - "Babamla göçükte yüzüğümü alüminyuma vurarak haberleşiyordum. Çünkü nefes almakta güçlük çekiyordum. Tüp gaz kokuları vardı. Allah kimseye yaşatmasın"

KOCAELİ (AA) - Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler, 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremin merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde saat 03.02'de saygı duruşuyla anıldı.

Kavaklı Sahili'ndeki Deprem Anıtı önünde Marmara Depremi'nin 20. yılı dolayısıyla düzenlenen anma etkinliğinde, felaketin yaşandığı saat olan 03.02'de anıta çelenk konuldu. Daha sonra saygı duruşunda bulunulup, depremde yaşamını yitirenler için dua edildi.

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, burada yaptığı konuşmada, bundan 20 yıl önce bu saatte büyük bir deprem yaşandığını belirterek, hassasiyet gösterip buradaki anma etkinliğine katılanlara teşekkür etti.

Şehrin yeniden imar edildiğini ifade eden Yıldırım, "Gölcük yeniden küllerinden doğdu. Ancak o akşam ebediyete uğurladığımız eşimiz, dostumuz ve yakınlarımız tekrar geri gelmemek üzere bu dünyadan gittiler. Şu an bizlerin kalbinde yaşamaya devam ediyorlar." dedi.

- "Depremde amcamın oğlu, kardeşim ve annemi kaybettim"

Depremde göçük altında kalan Suna Karakaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, depremde 4 gün enkazda kaldığını belirterek, babasıyla yaşam mücadelesi verdiğini söyledi.

Gündüz olduğunu helikopter seslerinden anladığını anlatan Karakaya, şöyle konuştu:

"Fransız kurtarma ekibinin köpeği beni buldu. 3 ay hastanede yattım. Annemler 7 gün sonra enkazdan çıkmış. Üzücü şeyler duydum. Zor günlerdi. Depremde amcamın oğlu, kardeşim ve annemi kaybettim. Kardeşim 13 yaşındaydı. Babamla göçükte yüzüğümü alüminyuma vurarak haberleşiyordum. Çünkü nefes almakta güçlük çekiyordum. Tüp gaz kokuları vardı. Allah kimseye yaşatmasın. 20 yıl geçti ama sanki dün gibi aklımızdan hiç çıkmadı. Çocuklarıma da yaşananları anlatıyorum. Allah bir daha yaşatmasın. Unutmadık, unutturmayacağız."



Muhabir : Kadir Yıldız
Yayınlayan : Bülent Karaaslan