15 Temmuz darbeler tarihini deðiþtirdi
ABONE OL

Prof. Dr. Süleyman Kýzýltoprak/ Kütahya Dumlupýnar Üniversitesi Rektörü

Türk Milletinin devletin kurucularýna, liderlerine ve askerlerine yaklaþýmý daima milli ve dini motivasyonlarla olmuþtur. Bugün dahi askerimize "Mehmetçik", komutanýmýza "Paþam" þeklinde hitap edilir. Askerlerimiz Peygamber Ocaðý'nýn bir neferi, komutanlarýmýz bu ocaðýn birer kutlu liderleridir. Asker ve devlet liderlerinin her biri Türk milleti için Ýstanbul'un surlarýnda birer Ulubatlý Hasan ve Fatih, denizlerde birer Barbaros Hayrettin, bilgelikte Oðuz Kaðan, savaþ meydanýnda Alparslan, kutsalýna sahip çýkmakta ise Selahaddin ve Yavuz'dur.

Türk milleti, liderinin asaletine ve askerinin üniformasýna hürmet etmekte ve bu deðer ile gurur duymaktadýr; ne bu kutsallýða saygýsýzlýk edenleri ne de bu kutsallýðý halkýna saldýrmak için suistimal edenleri asla kabul etmez, baðrýna basmaz ve onlarý kendinden görmez. Ýþte bu yüzdendir ki 1950'den itibaren halkýn hür iradesinin yansýmasý olarak on yýl iktidarda kalan Rahmetli Baþbakan Adnan Menderes'i idam sehpasýna gönderenleri kabul etmez, onlarý saygýlýyla anmaz ve þereflilerden ayrý tutar. Onlar asker deðil asker üniformasý giymiþ birer mankurt olarak görülmüþtür.

Menderes ve arkadaþlarýnýn isimleri, hatýralarý hala hafýzalarda önemli bir yer tutarken onlar hakkýnda idam hükmü verenlerin hiçbiri hayýrla anýlmamaktadýr. Týpký bunlar gibi, Genç Osman'ýn, III. Selim'in, Abdülaziz'in katilleri ve II. Abdülhamid'i devirenler de Türk milletinin vicdanýnda sevgiye layýk görülmemektedir.

Sureti Hak'tan görünenler her zaman vardýr

Mehmetçik, komutanýnda Sultan Alparslan çehresi, Fatih'in ruhu ve Yavuz'un çölleri aþan imanýný basiretiyle görmediðinde ona karþý gereken karþýlýðýný verir. Sütçü Ýmam'ýn Fransýz iþgalcilere karþý harekete geçiþi ve onunla bütünleþen kahraman askerlerimiz gibi Türk milletinin gerçek Mehmetçikleri, gerçek komutanlarý vatandaþý ile birlikte olur ve hainlere, baþkalarýna uþaklýk edenlere karþý dimdik durur. Ömer Halisdemir'in kahraman ruhu, milleti ile bütünleþmiþtir. Egemenliðini silah zoruna, varlýðýný iþbirlikçi hainlere, iradesini darbeye býrakmamýþtýr. Büyük bir cesaret ile bir kez daha "Egemenlik Milletindir!" diye haykýrmýþtýr.

15 Temmuz 2016'da yaþananlar da tam olarak bu geleneðin bir yansýmasýdýr. Gerçek liderin duruþuyla ordu ile millet el ele vermiþ ve hainlerin tetikleri iþlevsiz hale gelmiþ, devletin birliði ve dirliði korunmuþtur. Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan, millet ve gerçek asker ile bütünleþerek Türk tarihinin mirasýnýn devamcýsý olduðunu göstermiþtir. Devletimize bir fetret devri yaþatmak için þiddete baþvuran hainlere karþý Türk milletinin attýðý tokat sert olmuþtur. Ruhumuz örselenmemiþ, gururumuz kýrýlmamýþ, þanýmýz ve þerefimiz ayaklar altýna alýnmamýþtýr. Milli iradeden korkan güçler zýpladýklarý yere çivilenmiþtir. Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Erdoðan'ýn liderliðinde Türkiye sadece bu fetreti aþmakla kalmamýþ dünyadaki mazlumlara birer umut olmuþtur. Bugün Türkiye'miz, vatansýz kalan Çerkezlere, Kýrým Türklerine, Ahýska Türklerine, Uygur Türklerine, Irak Türkmenlerine, Suriye Türklerine, Afganistan'da Taliban'ýn baskýsý altýnda yaþam mücadelesi veren Türklere birer umut ve mazlumlara Ensar olmuþtur.

27 Mayýs travmasý

Türk demokrasi tarihinin bir kara lekesi olan 27 Mayýs Darbesinde millet iradesi, kanlý zorbalýk ile devrilmiþtir. Demokrat Parti iktidarýný sonlandýran bu darbe, demokratik süreci kesintiye uðratmýþ, milli iradenin seçtiði hükümetlerin askeri müdahale ile devrilebileceði düþüncesinin cumhuriyet tarihindeki ilk ve maalesef özendirici geliþmesi olmuþtur. 27 Mayýs'ýn arkasýndan 1971 muhtýrasý, 1980 darbesi, 1997 Post-modern(!) darbesi ve 2007 e-muhtýrasý gelmiþtir. 27 Mayýs'ýn baþlattýðý bu furya sivil-asker iliþkilerinde kalýcý bir dengesizlik yaratmýþ ve hem demokratikleþme hem de ekonomik-sosyal kalkýnma sürecini olumsuz etkilemiþtir.

Darbenin ardýndan, toplumda derin yarýlmalar ve kutuplaþmalar yaþanmýþtýr. Demokrat Parti'ye oy veren geniþ kitleler, askeri müdahalenin sayýsýz haksýz uygulamalarý ile karþýlaþmýþ ve bu durum uzun süreli bir toplumsal travmaya yol açmýþtýr. Ayrýca, darbenin ardýndan oluþturulan yeni siyasi ve anayasal düzen, Türkiye'nin siyasi yapýsýný ve kültürünü derinden etkilemiþtir. Özellikle 27 Mayýs sonrasýnda yaþanan darbeler ve darbe giriþimleri, Askeri vesayet altýndaki bir demokrasinin Türkiye için normalleþtirilmesi hatta en iyi seçenek olduðu gibi son derece tehlikeli bir siyasal kültür anlayýþýnýn belirli bir kesimde yerleþmesine hizmet etmiþtir. Demokratik ve anayasal düzenin silah zoruyla devrilmesi, hukuk devletinin ihlali, toplumsal kutuplaþma, askerî müdahalelerin meþrulaþtýrýlmasý ve ekonomik-sosyal etkileri bakýmýndan Türk demokrasisi kritik bir eþikle karþýlaþmýþ ve uzun bir süre bu durumla baþ etmek zorunda kalmýþtýr. Bu olay, bir yanda Türkiye'nin demokratik geliþim sürecinde karþýlaþtýðý en büyük engellerden biri olarak deðerlendirilirken diðer yandan da lideri, ordusu ve milleti ile bütünleþmiþ Türk yönetim geleneðinin önündeki sert bir bariyer haline gelmiþtir.

15 Temmuz darbe giriþiminde bulunanlar milletin bekasýna kastetme gayesi ile seçilmiþ sivil yönetimi devirmeye çalýþmýþtýr. Türk milletinin, Türk yönetim geleneðinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasýna darbe vurmaya yönelmiþlerdir. Fakat irfanýmýz ve deðerlerimiz, Millet, Ordu ve Devlet arasýna fitne fesat yerleþtirmek isteyenlere içimizdeki Ulubatlý Hasanlarla, Sütçü Ýmamlarla ve þanlý komutanlarla buna müsaade etmemiþtir. 1622'den beri, yaklaþýk 400 yýllýk bir sürece Sayýn Cumhurbaþkanýmýz "Dur!" demiþtir. Genç Osman'dan beri darbeciler hep baþarý kazanmýþ, hep kan dökmüþ, kanla iktidarý ele geçirmiþlerdir. Ama bu sefer Türk milleti "Ýktidar, millî irade ile el deðiþtirir, buna biz müsaade etmeyiz" demiþtir. Bu bakýmdan 15 Temmuz Türk tarihinin, hatta dünyadaki darbeler tarihinin deðiþtiðini göstermektedir. Darbecilerin sevinç çýðlýklarý attýðý dönemin bittiðini gösteren bir tarihtir. 27 Mayýs ve 28 Þubat darbecilerinden ders alan milletin asýl evlatlarýnýn, kendi iradesine ve iktidarýna sahip olduðunu gösterdiði bir gün olmasý bakýmýndan çok deðerlidir.

15 Temmuz unutulmamalýdýr!

80 yýl geçse de bu duruþ unutulmamalýdýr. Bu Zafer Günü, milletin baþardýðý, milletin adeta her bir ferdinin Sütçü Ýmam olduðu bu gün, tankýn önüne bedenini siper eden insanlar unutulmamalýdýr. Türk milleti askerine sahip çýkmaya devam edecektir, yönetimine, liderine ve demokrasisine sahip çýkmaya devam edecektir. Ve bu Vatan, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktýr, ebediyete kadar, buna hiçbir þüphemiz yoktur. Burada Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn milletle kurduðu baðýn etkisi büyüktür. 15 Temmuz Darbe Giriþimi Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn liderliði ile engellenmiþtir.

22 yýlý aþan iktidar sürecinde istikrarlý reform ve siyaset baþarýsýnýn yanýnda Sayýn Erdoðan'ýn yüksek bir meþruluða sahip olmasý, toplumuyla özdeþleþtirilmiþ bir liderlik algýsý yerleþtirmiþ olmasý çok önemlidir. Sayýn Erdoðan'ýn toplum nezdindeki meþruiyeti ve milletle kendisi arasýnda kurduðu bað, onun darbeye toplum ve gerçek ordu ile direnmesindeki en büyük desteði olmuþtur.

Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn hem siyasal hem de toplumsal meþruiyeti vardýr. Siyasal meþruiyeti seçimlerle sandýk baþarýsýndan gelmektedir. Toplumsal meþruiyetini de millet ile kurduðu duygusal bað ile saðlamýþtýr. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn siyasal iktidarýný kurmasýný ve büyütmesini sandýkta elde ettiði baþarýlarý saðlamýþtýr. Sahip olduðu güçlü halk desteði Sayýn Erdoðan'ýn partisi ve kendi ideali doðrultusunda yürüttüðü siyasete kutsi bir mana yüklemesi, halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak görmesi, halk ile olan iletiþimini ve hizmet etme odaklý duygusal baðýný "sevda" olarak anlamlandýrmasý, O'nun dikkat çekici liderlik özelliklerinden biri olmuþtur. Milleti ve ordusu ile bütünleþmiþ Türk yönetim geleneði 21. asýrda kendini bir kez daha göstermektedir.

Türk Milletinin bir ferdi, lideri olarak Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn bu süreçte cesaret ve kararlýlýkla sergilediði Millî Duruþ, ayný zamanda küresel etkide de bulunmuþtur. Geçtiðimiz günlerde düzenlenen NATO Zirvesi'nde kendisine duyulan hayranlýk bu durumun neticesidir. Cumhuriyetimizin kuruluþundan bu yana 101 yýl geçmiþtir. Bu dönemde büyük ilerlemeler katettik, demokraside Menderes'le 1950'den itibaren bir "Beyaz Devrim" gerçekleþtirdik. Sayýn Erdoðan'ýn son çeyreðinde etkin bir lider olarak, Baþbakan olarak, Cumhurbaþkaný olarak sergilediði liderlik Türkiye'yi çok büyüttü, olgunlaþtýrdý ve Türkiye Cumhuriyeti her alanda büyük mesafeler kat etti. 21. asýr týpký 16. asýrda olduðu gibi bir "Türk Asrý" olacaktýr.

15 Temmuz zaferi Türk tarihin önemli zafer günlerinden biridir. Zaferlerimizin mimarlarý bütün þehitlerimizin ruhlarý þâd olsun. Onlarýn mukaddes emaneti bizlerin omuzlarýndadýr. Zafer yürüyüþümüz devam edecektir. Türk milleti, Türk devleti ilelebet payidar olacaktýr.

  • darbe tarihi
  • milli irade
  • yenilgi ve zafer