Ankara’yı kimler yönetti?
ABONE OL

Ankaralılık üzerinden yürüyen tartışma “Biz bize yeteriz. Şehrimize kimseyi istemiyoruz” arkaplanına dayanıyor. Bizim Ankara’yı dışa kapatmamız değil küresel bir şehir olması için dünyaya açmamız lazım.

Ülke geneli sonuçları kadar metropollerde alınacak neticeler de büyük önem taşıyor. Tarih boyunca da böyle olmuştur. Ankara, İstanbul ve İzmir Belediyesini kazanan parti ülkede de başarılı olmuştur. Kamuoyunda ‘kaleler’ olarak nitlenen bazı illerdeki sonuçlar önemli kabul edilmiştir. Büyükşehirleri kazanmak, seçimi kazanmak kadar değerlidir.

İzmir’in AP’nin efsane belediye başkanı Osman Kibar, nam-ı diğer ‘Asfalt Osman’ tarihe mal olmuştur. Kendisi kazanana kadar üst üste iki defa kimsenin seçimi kazanamadığı Ankara’da 1994, 1999, 2004, 2009 ve 2014 seçimlerinde tam beş kez üst üste seçim kazanan Melih Gökçek... 1984 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Başkanlığını Bedrettin Dalan kazandığında ve 1989’da kaybettiğinde çok konuşuldu.  Mehmet Özhaseki’nin Ankara Büyükşehir adayı olmasıyla başlayan bir tartışma var: Ankara adayı nereli olmalı? Bu konuda herkes konuşuyor. Peki gerçek ne? Bugüne kadar Ankara Belediye Başkanlığı yapan kişiler nereli? İçlerinde kaç tane Ankaralı var. Melih Gökçek’ten başlayalım.  

● Melih Gökçek: Çeyrek yüz yıl Ankara’yı yönetti. Türkiye yerel tarihine ismini yazdırdı. 1994 seçimlerinde hiç kimse ona şans vermiyordu. SHP adayı Korel Göymen’in seçimi kazanacağı iddia ediliyordu. Sonuçta Gökçek kazandı. Daha sonra 1999, 2004, 2009, 2014 seçimlerini kazandı. Melih Gökçek, Şanlıurfa Halfeti kökenliydi. O dönemde Gökçek’in nereli olduğu tek bir defa dahi sorgulanmadı.
 
● Murat Karayalçın: Murat Karayalçın 1989 yerel seçimlerinde Ankara BŞB seçimini kazandı. Normal şartlarda Anavatan Partisi adayının kazanması bekleniyordu. Ancak SHP’nin “Beş yıl daha limon gibi sıkılmak istemiyorsanız oyunuzu SHP verin” sloganı tuttu ve SHP kazandı. Karayalçın Samsun doğumlu olmasına rağmen aslen Rizeli. Karayalçın’ın nereli olduğu tek bir kez tartışılmadı.
 
● Mehmet Altınsoy: Mehmet Altınsoy 1984 seçimlerinde Anavatan Partisinden seçimi kazandı. 1984 seçimlerinde Özal rüzgarı esiyordu ve Ankara’yı da Anap adayı Altınsoy kazandı. Mehmet Altınsoy, Aksaray doğumlu bir siyasetçiydi. Adalet Partisinden milletvekilliği ve bakanlık yapmıştı. Altınsoy’un nereli olduğu konuşulmadı.
 
● Ali Dinçer: Ali Dinçer 1977 seçimlerinde CHP adayı olarak Ankara Belediye Başkanlığını kazandı. Dinçer’in, Karaoğlan rüzgarının estiği dönemde seçimleri kazanması zor olmadı. Dinçer, Bulgaristan doğumlu bir politikacıydı. Vedat Dalokay gibi güçlü bir ismi parti içi rekabette safdışı bırakıp gelmişti.
 
● Vedat Dalokay: Vedat Dalokay 1973 seçimlerinde CHP adayı olarak seçimi kazandı. Elazığlı bir mimar olan Dalokay, Ankara’nın siluetini değiştiren siyasetçilerden. Dalokay, sadece Ekrem Barlas’ı değil Süleyman Demirel’i de yendi. Ekrem Barlas gibi millete mal olmuş başarılı bir başkanı mağlup etmesi onu tarihe geçirdi.
 
● Ekrem Barlas: Ekrem Barlas 1968 seçimlerinde AP’den Ankara Belediye Başkanlığını kazandı. 1977 seçimlerini kazanan CHP’li Ali Dinçer gibi Balkan göçmeni bir aileye mensuptu. Ankara’ya pek çok eser kazandıran Barlas, vizyoner belediye başkanıydı. Ancak 1973 seçimlerinde Ecevit rüzgarına o da dayanamadı.
 
● Halil Sezai Erkut: Halil Sezai Erkut 1963 yerel seçimlerinde CHP adayı olarak Ankara Belediye Başkanlığını kazandı. Erkut, Kırşehir doğumlu bir siyasetçiydi. 1963-1968 yılları arasında bir dönem belediye başkanlığı yaptı. Diğer başkanlara nazaran silik bir iz bıraktı.
 
● Nevzat Tandoğan: Nevzat Tandoğan sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin tarihe geçmiş Vali ve Belediye Başkanlarından biri. Tam 27 yıl Ankara Valiliği ve Belediye Başkanlığı yaptı. Balkan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdu.
 
5 milyonluk metropol
 
Şehir tarihine bakıldığında belediye başkanlarının başka yerlerde doğdukları görülüyor. Peki bunda bir tuhaflık var mı? Tabii ki yok. Çünkü Ankara, Türkiye’nin başkenti. Dün olduğu gibi bugünde dünyanın en önemli 10 başkentinden biri. Küresel bir şehir. 5 milyon nüfusa sahip bir metropolde mikromilliyetçilik yapmak en başta bu şehrin kendisine haksızlık. Bir yandan Ankara’yı Paris, Londra, Viyana yapmak isterken diğer yandan şehri surlarla çevirip, kapılarına kilit vurmak büyük paradoks oluşturuyor.
 
Ankaralılık üzerinden yürüyen tartışma “Biz bize yeteriz. Şehrimize kimseyi istemiyoruz” arkaplanına dayanıyor. Bizim Ankara’yı dışa kapatmamız değil küresel bir şehir olması için dünyaya açmamız lazım.
 
Bu bağlamda Mehmet Özhaseki’nin Kayserili olması üzerinden yapılan tartışma doğru değil. Çünkü bugüne kadar Ankara doğumlu tek belediye başkanı yok. Doğru soru Özhaseki’nin nerede doğduğu değil Özhaseki’nin halka ne vaat ettiğidir. Şehri kimlerle ve nasıl yöneteceğidir. Ankara’yı küresel bir şehir yapmak için ajandasında ne olduğudur. Sonuç olarak doğru soru adayların Ankara’yı nasıl yöneteceğidir.