Anlatılan Sokrates'in ne kadarı Sokrates
ABONE OL

Bir şekilde bugün bildiğimiz anlamıyla felsefenin başlangıcına yerleştirilen Sokrates'i yazılı eserleri aracılığıyla değil, Platon'un erken dönem diyaloglarında geçtiği haliyle biliriz: Düşüncelerini konuşarak ifade eden, bir topluluk önünde diyalog yoluyla tartışmalar yapan bir filozof olarak tanınır Sokrates. Elbette bu durum felsefe tarihinin hep gündeminde kalan bir Sokrates problemi oluşturur. Mesele yazılı eserler bırakmayan, sadece öğrencilerinin aktardığı konuşmalarla düşüncelerine erişebileceğimiz bir filozofu nasıl kuracağımızdır. Zor bir iştir bu, belki imkansızdır. Ama felsefe tarihinde önemli bir dönemece mutlaka yerleştirilir bu isim: Gah kendisinden önceki filozoflardan bahsedilir, gah bizim yaptığımız gibi öğrencileri (sözgelimi Platon) aracılığıyla onun düşüncülerinin künhüne varmaya uğraşırız.

Sokrates nerede başlar, nerede biter?

Biyografisi hakkında ileri sürülen hiçbir bilginin kesin olmadığı, sürekli vurgulanan "bedensel çirkinliğinin bile düşüncelerindeki felsefi özün canlı performansı addedildiği", tuhaf, tuhaf olduğu kadar eski Yunan'da önemli bir cazibe merkezi olmuştur. Hatta denebilirse sanki onun hal ve tavırlarında hakikat ile sahte ve görünüş arasındaki mesafe feshedilmiş, bu mesafeyi kendisinde ete kemiğe büründürmüştür handiyse.

Sokrates hakkındaki bilgilerimiz doğrudan ya da dolaylı tanıklıklar eliyledir. Sokrates'ten geride yazılı bir kaynak kalmayışı felsefenin gelişmesini, zenginleşmesini sağlamıştır gerçi. En azından "Sokratik Okullar" adlandırılabilecek birçok okul ortaya çıkmıştır. Bu okulların birbirlerine kimileyin zıt düşünceler savunmalarına rağmen doğuş noktaları hep aynıdır: Sokrates. Onun hayatına tanıklık eden üç ismin, yani şair Aristofanes, tarihçi Ksenophon ile filozof Platon'un anlattıkları aracılığıyla Grek sözlü geleneğinde Sokrates'in unutulmasının önüne geçilmiş; ancak her üç isim de bir yandan Sokrates'i anlatırken diğer yandan da kendilerini de bu anlatılara sızdırmışlardır. Onların anlatılarında anlatıcının nerede kendisini bitirdiği, Sokrates'in nerede başladığı konusu da muallakta kalmıştır bu sebeple.

Yapı Kredi Yayınları tarafından çıkarılan Cogito dergisinin 112. sayısının dosya konusunu Sokrates oluşturuyor. Editörlüğünü Nazile Kalaycı ile Hakan Yücefer'in yaptığı dosyada çeviri kitaplarla telif metinler arasında saptadıkları eksikliğin giderilmesine katkı sağlayacak bir içeriğe ulaşmaya çalıştıklarını vurguluyor editörler. Dolayısıyla dosyada Sokrates hakkındaki çevirilerden çok yazılara yer verilmiş. Bu yazıların da "giriş" kapsamında olmaktan ziyade araştırmacı, tartışmacı makale olmasına özen gösterilmiş. Yine de dosyada bazı yazılar kuşatıcı niteliklerine binaen çevrilmiş. Bu çeviri yazılar arasında en önemlisi belki de Friedrich Schleiermacher'in ünlü konferansının metni. Ondokuzuncu yüzyıl Alman teolog ve filozofu, ayrıca önemli bir Platon mütercimi olmasının yanısıra birçok araştırmacı tarafından modern hermenötik geleneğin başlangıcına yerleştirilen Schleiermacher 1815 tarihli bu konferansında Ksenophon'un Sokrates'iyle Platon'un Sokrates'ini birbirinden ayırıyor ve Platon'un Sokrates'ini kayıran bir yorumda bulunuyor. Ksenophon'un Sokrates sunumunun onu yavan ve sıkıcı erdem timsali addettiğini, halbuki "Ksenophon'un özümseyemediği ve sessizce geçiştirdiği meseleler" ise Platon'un Sokrates'indedir: Diyalektik, fizik ve etiğin birlikteliğini sezmiş olmak. Schleiermacher bunu "bilgi idesi" olarak adlandırırken ayrıca dosyada onun konferansının arka planını, bağlamını, Schleiermacher düşüncesiyle ilişkilerini ele alan Andreas Arndt'ın yazısı da yer alıyor. Dosyada Melike Molacı, Erman Görmen, Ömer Aygün gibi isimlerin makalelerinin de yer aldığını belirtelim.

Sokrates

Cogito

sayı: 111-112, 2023

Yusuf Akçura'nın entelektüel biyografisi

François Georgeon, eserinde Türk Derneği'nin kurucuları arasında yer alan, Türk Yurdu dergisinin de yöneticiliğini yapmış Akçura'nın düşünce dünyasının izlerini çocukluğundan başlayarak ele alıyor. Onun Birinci Dünya Savaşı'ndaki çabalarından, Cumhuriyet kurulduktan sonra Meclis'te yürüttüğü çalışmalara dek geçmişinden kalan izlerin eyleme nasıl dönüştüklerini inceliyor. Akçura'nın düşünce hayatına katkılarının, özgün fikirlerini vurgulayarak diğer Türkçü düşünürlerinden farkını ortaya çıkarıyor. Pantürkizmin mucidi sayılan Yusuf Akçura'yı, kendi eserleri ve düşünce hattı üzerinden değerlendirerek bir yerde onun ihmal edilmiş eleştirel, modern ve yenilikçi yanlarını irdeliyor.

Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri: Yusuf Akçura (1876-1935)

François Georgeon

çev. Alev Er

İletişim, 2024

Bir psikanalist teorisyenin temel eseri

Sigmund Freud'dan sonra psikanaliz tarihinde en etkili olmuş kuramcıların başında yer alan Melanie Klein, kendini sadık bir Freud yorumcusu olarak sunmasına rağmen kabul edilmeli ki klasikleşmiş psikanalist teoriden uzaklaşmıştır. Teorik tartışmalarıyla İngiliz psikanaliz okulunda ciddi bölünmelere yol açmış, ama teorik çalışmalarıyla zengin ve verimli bir üretkenliğe de zemin hazırlamıştır. Çalışmalarıyla, birçok psikanalisti etkilemiş olan Klein'ın en önemli metni sayılır Haset ve Şükran. Kitap, insandaki iyi ve kötünün mücadelesini karmaşık içsel deneyimlere yakın bir noktadan ele almak bakımından psikanaliz tarihinde önemli bir yer tutuyor.

Haset ve Şükran

Mleanie Klein

çev. Orhan Koçak-Yavuz Erten

Metis, 2024

  • Sokrates
  • Cogito
  • Çeviri Kitaplar
  • Araştırmacı Makale
  • Editörler
  • Yazılar