Mustafa Çiftçi / Yazar
Bakkal iþletmek ne zalým bir iþtir. Gece gündüz dinlemez, bayram seyran bilmez, hastaymýþsýn periþanmýþsýn anlamaz. Varsa yoksa bakkal açýk olacak. Sattýðýn ekmek ile süt. Onun dýþýnda poþet dolusu alýþ veriþ eden çýkmaz. Ama mesela bir saatlik iþ için bakkalý kapatsan bütün millet kapýya dizilir. Hepsinin aðzýnda ayný laf. “Bakkal tembel. Bakkalda bir cacýk olmaz. Ýþine kör bakan ekmeðine sahip çýkmayan adamdan hayýr gelmez.”
Dertsiz kul mu var?
Yahu ben bakkal oldum diye tüm dertlerimden azat mý oldum? Benim de hastam, derdim, sýkýntým olamaz mý? Hayýr yani Allah sýkýntý vermesin ama mesela insansýn bir yerde. Dertsiz kul mu var? Benim sýkýntým olunca kim yetiþecek? Büyük oðlanýn fakültesi var okuyor. Küçük oðluma da deðil bakkal bir bardak çay emanet edilmez. Aklýný kovboyculukla bozmuþ bir deli sýpa. Hal böyleyken bu bakkala kim bakacak? Ama bizim milletimize göre bakkal bir nevi dert babasý olduðundan hem derdini çekeceksin hem bakkalý açýk tutacaksýn.
Uykuya en çok þoförler bir de bakkallar doyamazmýþ. Bu lafý ben söyledim. Diðer mesleklerde bir uyku fasýlasý olur. Azýcýk da olsa uyurlar. Lakin þoför de bakkal da saatle çalýþtýðýndan uykuya doyamazlar. Sabah altýda açýk olacaksýn. Neden yedi deðil de altý? Çünkü fýrýncý kýsmý er sabahtan çalýþmaya baþlar. Bir fýrýndan beklenen nedir? Sabah kahvaltýsýnda çýtýr ekmektir deðil mi? Fýrýn da kendinden bekleneni yapar. Sabah getirir ekmeði. Bakkalý açýk bulamaz da geri dönerse bittin. Fýrýncýnýn aksi olaný hiç çekilmez. Gitmiþ ekmek geri gelmez. Fýrýncýyla aran iyi olsun istiyorsan. Parasýný geciktirmemen yetmez. Her sabah kapýna geldiðinde bakkalý açýk bulmasý lazýmdýr. Ýmkan verilse mesela ben bu fýrýncý kýsmýnýn huylarýný bir televizyon kanalýna anlatsam. Mesela TRT herkese mikrofon uzatýyor bir de bakkal kýsmýnýn fýrýncýlardan çektiklerini sorsa da anlatsam. Ama burada da vatandaþ bakkalý deðil fýrýncýyý haklý bulur. Bizim milletimiz ekmek satana kýyamaz. Ekmeðe olan hürmeti sebebiyle fýrýncý kýsmýný ekmeðinin peþinde koþan bir garip adam olarak görür. Fýrýncýlar ekmek parasý peþindedir de biz mesela neyin peþindeyiz? Bakkal oldun mu seni kimse dinlemez. Misal bizim evde haným iki oðlum bir de kýzým var. Sorsan onlar da benim dediðime itiraz etmezler. Her halime eyvallah ederler. Ama iþ hiç öyle deðil.
Mesela büyük oðlum. Akýllý çocuktur. Bakkal bizi doyurmaz dediði için okumaya gayret etmiþtir. Okusun tabii. Kendini kurtarsýn. Benim ondan bir beklentim yok. Okuduðu da kendisi içindir. Yalnýz oðlumun bir kötü huyu var. Çok para harcar. Onu bakkala býrakýp bir yere gitsem geri dönüþümde bir usta yevmiyesi kadar para ister. “Oðlum bir saat bakkalda durmaya bu kadar para olur mu?” derim dinlemez. Anasý da oðluna hiç kýyamaz. Bizim bakkalýn bir günlük karý bu oðluma harçlýk olarak gider. Hele þimdi fakültede mahcup olmayayým baba diyerek satýn alýp giydiklerini görseniz, Afrika’daki garibanlara kýyafet yardýmý olarak göndersen garipler bayram eder. En az sekiz köy benim oðlumun aldýðý kýyafetle kýþý yazý atlatýr.
‘Oðlan deliyse bilelim’
“Küçük oðlumun akýl yaþý kendinden beþ yaþ daha küçüktür.” Ben bakkal adamým “akýl yaþý” ne demektir nereden bileyim? Ama doktordan belledim bu lafý. Oðlumuzu doktora götürmek zorunda kaldýk. Çocuk kendinden yaþça küçük çocuklarla çocuk parkýnda kovboyculuk oynuyor. Yaþý gelmiþ on altýya beyfendi hala su tabancasý belinde geziyor. Alem bizi kýnýyor, ayýplýyor. Bakkala gelen müþterileri kovboy þapkasý ile ve belinde su tabancasý ile karþýlýyor. Bir de hesabý hep eksik alýyor. Mahalleye alay konusu olduk. Bu böyle olmaz dedim. Doktora götürdük. Acaba bir zeka geriliði mi var? Acaba aklý azýcýk noksan mý? dedik. Doktor zeka testi yaptý. Sonra dedi ki bunun hiçbir þeyi yok ama akýl yaþý biraz küçük. Ben doktorun kapýsýný kapattým. Doktorla baþ baþa kaldým. Doktor bey benimle lütfen açýk konuþun, oðlan deliyse bilelim dedim. Doktor güldü. Deli deðil çok akýllý bir çocuk. Yalnýz büyümesi biraz zaman alacak sabretmek lazým dedi. Yahu dört sene sonra bu çocuðu devlet adam yerine koyup askere alacak. O zaman da su tabancasýyla mý gidecek? Benim aklým bu çocuðun derdini çözmeye yetmedi. Ben de karar verdim. Pek bakkala sokmuyorum. Gelen giden müþteriye su sýkýyor. Eller yukarý diyor. Her müþteri kaldýramaz bu muameleyi.
Kýzým ise ayrý bir þey. Tarifi zor bir çocuk. Sürekli okuyor. Yahu yere düþmüþ gazete parçasý okunur mu? Sanki bu kýza bir yerlerden mektuplar yazýlýyor da kýzým o mektubu bulmak için ha bire okuyor. Kýzýmýn bu durumunu öðretmenine sorduk. O bizim iftihar kaynaðýmýz. Gururumuz bir tanemiz okusun tabii dedi. Yahu hocam okusun da azýcýk da kafayý kaldýrýp bize baksýn. Annesi hasta oluyor kýzým bir aðrý kesici getir de yutayým diyor. Kýz aðrý kesici almaya gittiði yerden gelmiyor. Varýp bakýyoruz ki kucaðýnda kitap dalmýþ gitmiþ. Bazen kýzýyorum kýzým kulaðýný kemirse fareler haberin olmayacak. Okumana bir þey demiyoruz da biz de insanýz kýzým kitapta olan ne varsa azýcýk da bizim yüzümüzde vardýr. Kaldýr baþýný yüzümüze bak eþþeðin sýpasý diyorum af edersiniz. Ama kýz tek kelime etmiyor. Bir de kýzýmýn kitap masrafý var. Bu kitaplarý kütüphaneden al yavrum senin okuma hýzýna benim bakkalýn kazanma hýzý yetmez diyorum ama kýzým kütüphaneden aldýðý kitapla bað kuramýyormuþ. Kitap satanlara da kýzýyorum. Devlet KDV almýyor artýk, fiyatlarý azýcýk aþaðý çekseniz ne olur? Ama kitapçýlar iþin kurnazlýðýný bulmuþlar. Önceden vergiden þikayet ediyorlardý. Þimdi de kaðýt dolarla alýnýyor diyorlar. Yahu siz pahalý kaðýt alacaksýnýz diye ben TOKÝ den 1+1 daire alacak kadar parayý kýzýmýn kitaplarýna harcýyorum. Ýnsaf edin diyorum ama artýk anladým ki kitapçýlarda her þey var insaf yok.
Cam kenarý hayali
Ýþte benim aile durumum böyle. Bu aileyi ben bakkal iþleterek geçindirmeye çalýþýyorum. Evde haným gayret ediyor, bakkalda ben didiniyorum ki muhanete muhtaç olmayalým. Ama ben de mesela emekli olsam. Sabah geç vakit kalksam, alsam kahvemi otursam cam kenarýna, geleni geçeni seyretsem kötü mü olur? Ama býrak cam kenarýnda sokak seyretmeyi. Beþ dakika bakkalý yalnýz komaya vaktim yok. Lafýmýz uzadý nereden nereye geldi. Diyeceðim o ki bakkal olmak çok zalým iþtir vesselam...