Barış Pınarı ve dış basının manipülatif tavrı
ABONE OL

Toplumu oluşturan bireyler açısından bilgiye ulaşmada medyanın işlevsel bir önemi olduğu açık bir gerçekliktir. Fakat medya içeriklerini üreten güçler açısından da bu gerçekliğin manipüle edilerek (seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme) kitleler açısından bir dezavantaja dönüştürüldüğü görülmektedir. Bilinçli olarak üretilen ve kitleleri etkileme amacı taşıyan bilgiyi çarpıtma, bozma  (kara propaganda) medyanın kitleleri yöneterek kamuoyu oluşturmada uyguladığı bir strateji haline gelmiştir. Bu güce sahip medya organları söz konusu strateji ile devletlerin ideolojik söylem ve çıkarlarına uygun bir kitle üretilmesine zemin hazırlamaktadır. 

Manipülatif tavır

Kitleleri mensup oldukları devletlerin söylemlerine uygun olarak yönlendirmek amaçlı manipüle edilmiş bilgiler doğrultusunda bir çeşit kara propaganda üreten medya organlarına ülkemiz Suriye’nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nda uluslararası basın tarafından bizzat maruz bırakılmaktadır. Türkiye’nin Suriye’nin Kuzeyine yönelik bir güvenli bölge oluşturulması amacıyla başlatmış olduğu Barış Pınarı Harekâtı dış basında başladığı ilk günden bu yana geniş yer buldu. Haber ajansları harekat ile ilgili gelişmeleri son dakika olarak geçti. Harekatın başından bu yana basın-yayın organlarında üretilen söylemlere bakıldığında gerçeklikten uzak, dezenformasyona uğratılmış haber içeriklerin uluslararası arenada Türkiye’yi yalnızlaştırma politikasına hizmet ettiği açıkça görülmektedir. İlk evrede Türkiye’nin operasyonuna yönelik uluslararası basın organlarının tutumu, olguları yansıtmaktan ziyade gerçeklikten uzak bir algı oluşturmak yönünde olmuştur. Basın organlarının isimleri farklı olsa da oluşturmak istenen algının tek ve Türkiye’nin bölgedeki meşru mücadelesini karartmaya yönelik olduğu bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Bölgedeki savaşa sekiz yıldır sessiz kalan Batı ve medyası ülkemizin başlattığı operasyona bir bütün halinde karşı çıkmaktadır. Söz konusu karşı çıkış Türklerle Kürtleri karşı karşıya getirerek ve ülkemizin Suriye’yi işgal ettiği üzerine oluşturdukları söylemler ile pekiştirilmektedir. Ayrıca bölgedeki yerleşik terör örgütlerini DEAŞ karşısında etkili ve vazgeçilmez unsur olarak gören Batılı basın-yayın organları, ülkemizin meşru mücadelesini bu yolla sonuçsuz bırakmaya dönük bir görev üstlenmektedir. Nitekim Türkiye’nin meşru gerekçelerle başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nda Batı basını gerçekleri manipüle etmeye dönük bir tavır içindedir. Harekat ile ilgili FOX News, BBC ve CNN International gibi önde gelen yayın organlarından aktarılan bilgi ve haberler incelendiğinde söz konusu manipülatif tavrı taşıdığı görülecektir. 

‘İşgal’ algısı çabası

Nitekim Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Gülnur Aybet’in operasyonun dördüncü günü dünya kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla katıldığı FoxNews’te yayınlanan bir program, kanalın internet sitesi üzerinden “Turkish president senior adviser on why Turkey decided to invade Syria” başlığı altında servis edilmiştir. Başlıkta kullanılan ‘invade’ kelimesi ile Türkiye’nin Suriye’yi neden ‘işgal’ ettiği sorgulanmakta ve operasyonun ‘işgal’ olduğu yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Yine benzer şekilde Türkiye’nin haklı mücadelesinin bir saldırı, istila olduğu yönündeki oluşturulmaya çalışılan algı “Turkish incursion into Syria” KJ’si ile devam ettirilmektedir. Harekata yönelik dış basındaki kara propaganda FoxNews ile sınırlı kalmamıştır elbette. BBC News Twitter adresinden dünyaya servis edilen “Why is Turkey launching an offensive in Kurdish-held areas of northern Syria?” “Türkiye neden Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin bulunduğu bölgeye saldırıyor?” başlıklı video-haber de “Türkler Kürtleri neden bombalıyor?” sorusu ile Türkiye’nin Kürtleri bombaladığına yönelik bir kara propaganda yapılmaktadır. Benzer propaganda CNN International’ın internet sitesinde “The situation in Syria is rapidly deteriorating. Four things you need to know” haber başlığı altında “Turkey’s operation to clear Kurdish Syrian border” açıklaması ile yer almaktadır. CNN ‘de verilen bu habere göre Türkiye’nin meşru operasyonu manipüle edilerek amacın sınırdaki Kürtleri temizlemek olduğu yönünde iddia edilmekte ve Türkiye’nin terörle mücadelesi Kürtler ile özdeşleştirilmektedir. Nitekim haber dilinde sürekli olarak PKK/PYD yerine Kürtlerin zikredilmesi açıkça bir manipülasyon amacı taşımaktadır. BBC News ve diğer yayın organlarının sosyal medya hesaplarından ve kurumsal internet sitesi aracılığı ile gerçekliği perdelemeye yönelik oluşturduğu içerikler nihai kertede gerçeklilerle örtüşmemektedir. Bölgede bulunan PKK ve PYD gibi terör örgütlerini, terör grupları olarak değil de DEAŞ ile mücadelede aktif biçimde savaşan yerleşik militanlar-güçler olarak tanımlayan bahse konu yayın organları Türkiye’nin meşru mücadelesini uluslararası kamuoyunda sorunsallaştırmaktadır. İçerikler vasıtasıyla oluşturulan bu dilin, ülkemizin terör konusundaki haklı mücadelesini örtmeye yönelik bir kara propaganda olduğu aşikârdır. 

Tüm bu manipülatif içeriklere rağmen Türkiye’nin hem kamu hem de sivil basın-yayın organları aracılığıyla konuyu dünyaya aktarması oldukça başarılı bir biçimde gerçekleşmektedir. Konuyla ilgili başta İletişim Başkanlığı olmak üzere ilgili bütün paydaşlar operasyon ile ilgili bütün boyutları dünya kamuoyuyla paylaşma gayreti içerisindedir. Oluşturulan algının hakikate baskın geldiği günümüz enformasyon çağında ülkemizin haklı mücadelesini dış basında anlatmak bu anlamda önemli bir başarıdır. Tüm operasyonel kurgulara rağmen,  dünya kamuoyuna Türkiye’nin amacının güvenli bölge oluşturmak ve terör koridorunu temizlemek olduğunu her platformda dile getirmek bu anlamda oldukça önemlidir. 

 [email protected]