Bir cümlenin kitabý
ABONE OL

Murat Güzel

Günümüz felsefi düþüncesinde yapýsökümcülük olarak bilinen eleþtirel yaklaþýmýn öncü ismi Jacques Derrida düþünceleri açýsýndan Grammatoloji, Yayýlým, Felsefenin Kýyýlarý, Yazý ve Fark gibi kurucu metinlerinin yanýsýra sözmerkezcilik, mevcudiyet metafiziði gibi temel sorgulama alanlarýyla ve "metnin dýþýnda hiçbir þey yok" deyiþi ile dikkat çeker.

Onun Türkçeye "Düþünmek Hayýr Demektir" adýyla çevrilen metni ise 1960-1961 öðretim yýlýnda Sorbonne Üniversitesi'nde ayný isimle verdiði dersin elyazmalarýndan oluþuyor. Bu dersin verildiði tarihten yaklaþýk bir yýl sonra, 1962'de Derrida'nýn doðum yeri de olan Cezayir'in baðýmsýzlýðýna kavuþtuðuna dikkat etmeli. Derrida'nýn Alain'in metnin baþlýðýný oluþturan bir cümlesine adadýðý bu dört dersi oluþturan metnin "ders notu" olarak kaleme alýndýðýný belirtmek gerekiyor. Metnin yayýnlanmak üzere tasarlanmadýðýný da buna eklemeli. Bu bakýmdan Brieuc Gérard tarafýndan yayýna hazýrlanan metnin Derrida külliyatýnýn ilk metni olarak gün yüzüne çýkarýldýðý söylenebilir. Çünkü Derrida'nýn kendisi tarafýndan yayýnlanan ilk metni Güç ve Anlamlandýrma 1963'te basýlmýþtý. Sonradan "yapýsöküm" olarak adlandýrýlacak kurucu metinleri önceleyen metin Alain'in sözkonusu cümlesinin Derridacý okunmasýný örneklemektedir. Derrida, Alain'in cümlesinin içerdiði gerilimi bütün yanlarýyla açýða çýkarmaya çalýþýr ve cümlede dile gelenin (ve esasen dile gelmeyenin) çeliþkileriyle oynar.

Düþünce nedir?

Derrida'nýn baþlangýç sorusu açýktýr: Düþünce nedir? Alain için düþünceyi canlandýran, uyandýran þey; dinginliðin, düþüncenin kendisiyle uygunluðunun ve son kertede bir olumlama arayýþý, yani hakikat arayýþý üzerinden dünyayla uzlaþma arayýþýdýr. Bir anlamda düþünce ancak hakikate doðru olan bir yolda düþüncedir. Düþünce bu harekette doðar. Alain, düþünmenin hakikati aramaktan vazgeçip, uykuya, yani inanca teslim etmesinin onun sonu olduðunu belirtir. Ona göre "Düþünmek hayýr demektir."

Derrida'nýn Alain'in bu cümlesine getirdiði okuma üç aþamalýdýr. Derrida ilkin Alain'in "Her düþünce bir bilinçtir" önermesini olumlayýþýný takip eder. Derrida için bu önerme bir anlamda hakikatin arayýþý ve görünüþlerin reddi konusunda ahlaki bir ödevdir. Düþünmenin neye hayýr dediði sorusunun takibi Derrida'nýn sorgulamasýnýn ikinci aþamasýný oluþturur. Derrida, hayýrýn bilincin kurucu tasarýmý olduðunu belirtir; bu durumda reddetme de onun formunu teþkil eder. Derrida burada "düþünce hiçbir zaman hiçbir þeye hayýr demez; o asla kendisinden baþkasýna hayýr dememektedir... Tüm durumlarda, düþüncenin hayýr dediði kendisidir" þeklinde yazar. Son aþamada ise Derrida yine Alain'deki "inancýn radikal bir eleþtirisi"ni ele alýr.

Alain'in felsefesinin bütün radikalliðinin hakikatin teknik bir aracý olarak kanýt fikrinin reddedilmesi gerektiði gerçeðinde açýða çýkar. Çünkü evet demeyi gerektiren kanýtý kabul ettiðimiz an düþünmeyi býrakýr ve inanmaya baþlarýz. Derrida bu noktada da "Önce inanmak gerekir. Her türlü kanýttan önce inanmak gerekir zira hiçbir þeye inanmayan için bir kanýt olamaz" açýklamasýný yapar.

Derrida, Alain'in formülünü aþmak için imanýn elbisesini giyebilmek adýna çabuk inanan naiflik elbisesini çýkardýðý yapýbozumcu yöntemin mekanizmalarýný kullanýr. Hayýr diyebilmek için onu istemek gerektiðini hatýrlatan Derrida bu istencin de deðere ve bizatihi hakikatin istencine evet demekten kaynaklandýðýný belirtir.

Dördüncü derste "hayýr deme" ile simgeleþtirilebilecek olumsuzlamanýn kökeni ve deðer felsefesine dayalý bir olumlamanýn önceliði sorusunu Platon, Hegel, Husserl, Bergson, Sartre, Heidegger gibi düþünürleri de dahil ederek düþünür.

Düþünmek Hayýr Demektir

Jacques Derrida

çev. Can Batukan

Ýnsan, 2023

Lübnan'daki mezhepler ve modernlik

Osmanlý devletinde Biladuþþam'a baðlý bir coðrafya olan Lübnan'a odaklanan Ussama Makdisi buradaki mezhepçiliðin Ýslam'ýn modernliðe gösterdiði tepkilerden biri ya da dinsel gruplar arasýndaki toplumsal ve ekonomik eþitsizliklerin sonucu olduðu tezine karþý çýkýyor ve modernliðin tezahürlerinden biri olduðunu gösteriyor. Makdisi Hýristiyanlarý sözümona Ýslami despotizmden kurtarma fikriyle hareket eden Avrupa sömürgeciliðinin, misyoner heyetlerinin ve Þarkiyatçýlýðýn, ayrýca Osmanlý milliyetçiliðinin ve yerel milliyetçiliðin nasýl farklý anlatýlar oluþturduðunu ve bu anlatýlarý nasýl kendi modernlik görüþleri ve ilerleme projeleri doðrultusunda devreye soktuklarýný anlatýyor.

Mezhepçilik Kültürü

Ussama Makdisi

çev. Cumhur Atay

Metis, 2024

Endülüs, Avrupa'daki Ýslam'ýn yüzüydü

Brian A. Catlos, Ýslam'ýn doðuþundan Müslümanlarýn 17. yüzyýldaki nihai sürgününe kadar uzanan Endülüs'ün yükseliþ ve çöküþ hikâyesini anlatarak Kurtuba, Gýrnata, Tuleytula ve Ýþbiliye þehirlerinde inþa edilen medeniyetin kodlarýný ele alýyor. Catlos, Ýslam'ýn Ýber Yarýmadasý'na giriþini salt bir askerî fetih olarak deðil, toplumsal bir dönüþüm olarak deðerlendiriyor. Cordoba, Granada, Toledo, Sevilla gibi bugünkü Ýspanya þehirlerinin Endülüs'ün mirasý olduðunu vurguluyor. Bölgenin çok katmanlý yapýsýný ve dinî, kültürel çeþitliliðini gözler önüne seriyor. Ýslam ve Avrupa tarihinin nasýl iç içe geçtiðini anlatýyor.

Endülüs: Müslüman Ýspanya'nýn Yeni Tarihi

Brian A. Catlos

çev. Mehmet Arif Taþkýran

Kronos, 2024

  • düþünme
  • hakikat
  • jacquesderrida