Darbeci amirallerden şifreli bayram mesajı
ABONE OL

Geçen yıl Nisan ayında FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 72 sanığın yargılandığı dava görülmeye başlandığında FETÖ’cü eski Tuğamiral Hasan Kulaç, darbe taraftarı olmasının mümkün olmadığını savunmuştu. Hayatı boyunca amirlerinden başka kimseden emir almadığını, hiçbir terör örgütüne üye olmadığını, sempati duymadığını, herhangi bir soruşturma geçirmediğini de öne sürmüştü. Bugünlerde ise yattığı cezaevinden örgüt üyelerine gönderdiği gizli mesajlarla meşgul… Buraya az sonra geleceğim.

Eski Tuğamiral Hasan Kulaç, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi eski Üyesi Hüseyin Kulaç ve Jandarma eski Kurmay Albay Ömer Kulaç’ın kardeşi. Amiralin iki kardeşi de FETÖ sanığı. Kulaç kardeşlerin bir diğer bağlantısı ise yurtdışına kaçan Cihan Kansız. Eski Yargıtay Üyesi Hüseyin Kulaç, FETÖ’cü eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Cihan Kansız’ın kız kardeşiyle evli. Hasan Kulaç’ın kardeşlerinden eski jandarma kurmay albay Ömer Kulaç darbecilerin sözde sıkıyönetim listesinde “Kırşehir Sıkıyönetim Komutanı” olarak atandığı, yönettiği “Analizharbi” adlı Twitter hesabından, 15 Temmuz sabahında darbeye yönelik paylaşımlar yaptığı belirlenmişti.

Hasan Kulaç’ın diğer kardeşi eski Yargıtay üyesi Hüseyin Kulaç’ın ise hakimlik stajı döneminde örgüt içinde yer aldığı, FETÖ’nün HSYK’da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında bulunduğu, örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında örgüt üyesi olarak bahsedildiği tespit edilmişti. Hakim karşısında delillere rağmen Hasan Kulaç gibi kardeşleri Ömer ve Hüseyin Kulaç da suçlamaları kabul etmemişti. Ancak FETÖ’nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalarda üç kardeş de tutuklandı.

Tehdit ortadan kalkmadı

Ancak FETÖ’cü üç silahşor rahat durmuyor. Anlatacağım rahatsızlık ise FETÖ tehdidinin tamamıyla ortadan kalkmadığını, hep bir saldırı senaryosuna odaklandıklarını, yeteri derecede imkân bulduklarında direkt öldürmeye kodlandıklarını doğruluyor. FETÖ’nün stratejilerinden birisi de konunun gündemden düşene kadar yeraltına çekilmesidir; yeni nesillerin olanları unutmasını beklemektir. Zaman faktörünü lehine kullanmasını çok iyi bilen terör örgütü, şartlar yeniden olgunlaştığında ikinci senaryosunu devreye sokmaktan çekinmez.

Gelelim anlatacağım konuya…

FETÖ’cü eski Tuğamiral Hasan Kulaç 24 Haziran 2018 günü Sincan cezaevinden, Kayseri Cezaevi’nde tutuklu bulunan FETÖ’cü Yüzbaşı Fatih Koç’a mektup gönderiyor. Mektup oldukça kısa. Zamanlama ise  Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel seçimlerinin gerçekleştiği gün. İçerik ilk bakışta bayram mesajı şeklinde değerlendiriliyor.

Rehavete yer yok

Mektubunda Hasan Kulaç, “Sevgili kardeşim Fatih elime geçmeyen faks mektubun için teşekkür ederim. Geçmiş bayramını kutlar gelecek bayramlarını ailenle birlikte huzur ve mutluluk içinde geçirmeni diler gözlerinden öperim” diyor. El yazılı mektubun altına ise imzasını atıyor. Hasan Kulaç imzasının altına ise,  “Bir ayeti kerime NEML 27/49” şeklinde bir not düşüyor. Not düşülen ayet açık: “Aralarında Allah adına and içerek şöyle dediler: “Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz, sonra da velisine; ‘Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz’, diyeceğiz.” Şifre çözülüyor, halen cinayet şebekesi FETÖ’nün yeni bir gece baskını düşlediği, aralarında yeni cinayetlere and içtikleri ve kanlı senaryolarına ayetleri de suiistimal ettikleri görülüyor. Konu hakkında elbet bir soruşturma yürütülüyordur ancak bu mesajlaşma FETÖ’nün mankurtlarının ne denli sinsi olduğunu, FETÖ’nün ise ne denli bir cinayet şebekesi olduğunu gözler önüne seriyor.

Fetullahçı terör örgütünün ‘mağduriyet’ adı altında algı operasyonlarını artırdığı şu günlerde mektupla ortaya çıkan gerçeği dikkate alarak mücadelede rehavete yer olmadığını bilmemiz gerekiyor. FETÖ vazgeçmedi, vazgeçmez. FETÖ bir yandan mağduriyet kartını kullanarak toplum mühendisliği yaparken, bir yandan da tabanını gizli intikam mesajlarıyla diri tutmaya çalışarak ne denli tehlikeli bir örgüt olduğunu anlamamızı sağlıyor. Elbette FETÖ’nün mağduriyet kartını elinden almak ve adalete olan güvenin sarsılmaması için dikkatli olmak gerekiyor. Soğuk Savaş döneminin geleneksel katı hiyerarşik terör örgütlerinin bütün yöntemlerini kullanan FETÖ ile mücadelede asla tavize yer verilmemelidir, toplum vicdanında yara açacak hatalardan da uzak durulmalıdır. Cumhurbaşkanını katletmeye kalkan, meclisi bombalayan, kurumlara jetler ve helikopterlerle saldıran, halkın üzerine mermi yağdıran, halen ölmek ve öldürmekten söz eden bir örgütle karşı karşıya olduğumuzu asla unutmadan operasyonlar daha da derinleştirmelidir. Ama mağduriyetlere asla izin verilmemelidir. Oluşan mağduriyetler varsa, giderilmeli, ancak mağduriyetlerin tehlikeyi perdelemesine müsaade edilmemelidir. Mahkemede iki kardeşiyle birlikte her şeyi inkar eden FETÖ’cü Amiral Hasan Kulaç’ın kan kusan gizli mesajı, mağduriyet çarpıtmasına verilen cevaptır. Bu cevap mücadelenin yol haritasıdır.

Piyonlar temizleniyor

Yol haritası okyanus ötesine kadar ulaştığından engellemeler sürüyor. Sürecin sulandırılmasına bizzat emperyalist ülkeler destek veriyor, örgüt üyelerine psikolojik desteğin yanı sıra finansal katkı sağlamaktan da geri durmuyorlar. Mücadelenin mimarlarını hedef almaları da ayrı bir strateji. Yıllarca Türkiye’yi pazarlık masalarına terör kartıyla oturtmaya alışan emperyalizm, elinden terör kartı alındıkça yeni yöntemlere başvuruyor. Türkiye’ye karşı başlatılan son ekonomik savaş bu yöntemlerden sadece birisi… Türkiye, halkın egemenliğini tehdit eden darbeci zihniyeti ve terörizmi tamamıyla ortadan kaldırana kadar da emperyalizm bu kirli yöntemleriyle üzerimize gelmeye devam edecektir. Geri adım atılmadığı takdirde, bu kez masa yeniden kurulacak. Masadan piyonlar temizlendiği için şartlar eşit olacak. Bu eşitlik Türkiye’yi yeni bir eşiğe, kulvara taşıyacaktır. Yeni icraat programı ve reformlarla Türkiye önündeki tüm barikatları yıkarak 2023’e ulaşacaktır.

[email protected]