Enerji jeopolitiğinde kritik aktör Türkiye
ABONE OL

Son dönemde Rusya-Ukrayna geriliminde yaşanan tırmanma ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğine yönelik artan endişe küresel siyasetin en önemli gündem maddelerinden birisi olarak ön plana çıktı. Her ne kadar bu gerilim Rusya-Batı ve Rusya NATO arasında askeri bir rekabete dayansa da enerji güvenliği bu gerilimin en önemli boyutunu teşkil ediyor.

AB ülkelerinin Rus doğalgazına 1/3'ü aşan bir oranda bağımlı olması, Rusya liderliğinin enerji kartını bir silah olarak kullanma konusundaki sicili ve AB'nin kısa vadede Rus doğalgazına alternatif bulmasının imkân dâhilinde olmaması gerilimin seyrinde enerji güvenliğini ön plana çıkaran en önemli hususlardır. Mevcut koşullarda Türkiye'nin doğalgaz zengini Kafkasya, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu ile Avrupa arasında Rusya'ya alternatif yegâne güzergâh olması bu gerilimde Türkiye'yi küresel enerji jeopolitiğinin önemli bir unsuru haline getirmektedir.

Avrupa enerji güvenliği

Literatürde enerji güvenliğinin dört temel unsurundan bahsedilir; mevcudiyet, uygun maliyet, kesintisiz erişim ve sosyal olarak kabul edilebilirlik. Son dönemde özellikle doğalgaz fiyatlarında yaşanan ciddi artışlar ve Rusya-Ukrayna geriliminin sıcak savaşa dönüşebilme ihtimali enerji güvenliğinde önemli hususlar olan uygun maliyet ve kesintisiz erişim üzerinde ciddi bir tehdit teşkil etmektedir..

Şurası muhakkak ki Rusya'nın 2000'li yılların başlarından itibaren Putin iktidarıyla birlikte hızla toparlanarak bölgesel hatta küresel bir aktör olarak ön plana çıkmasında enerji gelirleri büyük önem arz etmektedir. Uzun yıllar enerji ihracatını önemli bir gelir kalemi olarak gören Rusya'da 2021 yılı itibariyle petrol ve doğal gaz ihracat tutarı, federal bütçenin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturmaktadır.

Rusya'nın özellikle 50 trilyon metreküplük bir rezervle küresel doğalgaz rezervlerinin 1/4'üne tek başına sahip olması ve 2000'li yılların başlarından itibaren yaptığı yatırımlarla kendisini Kafkasya ve Orta Asya gibi doğalgaz zengini bölgeler ile Avrupa arasında bir enerji köprüsü konumuna yükseltmesi, Rusya'yı Avrupa enerji güvenliğinin vazgeçilmez bir unsuru haline getirmiştir.

Rusya-Ukrayna geriliminin sıcak savaşa doğru tırmandığı bir atmosferde Avrupa ülkeleri için en önemli sorun Rusya'nın askeri olarak yayılmacı politikalarından ziyade enerjide ortaya çıkabilecek tedarik sorunlarıdır. Özellikle Merkez ve Doğu Avrupa ülkelerinin Rus doğalgazına olan yüksek bağımlılığı ve 2006 yılındaki Rusya-Ukrayna geriliminin bir anda enerji tedarikinde aksamalara dönüşmüş olması enerji ihtiyacını güvene almayı Avrupa için en önemli dış politika gündemi olarak ön plana çıkarmaktadır.

Jeopolitik rekabet

Bugün Avrupa'ya Rus doğalgazının taşındığı iki ülke olan Ukrayna ve Belarus Rusya ile Batı arasında ciddi bir jeopolitik rekabete sahne olmaktadır. 2006 yılındaki Rusya-Ukrayna geriliminde Rusya'nın gaz akışını tamamen kesmesi Avrupa'da ciddi bir enerji krizine yol açmış hatta Rus doğalgazına yüzde 60'ın üzerinde bağımlı olan Doğu Avrupa ülkelerinde çok sayıda insan soğuktan donarak hayatını kaybetmişti.

Alternatif arayışları

Türkiye'nin endüstrileşmiş ve yüksek enerji talebine sahip Avrupa ülkeleri ile zengin enerji rezervlerine sahip Kafkasya, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz arasında Rusya'ya alternatif yegâne güzergâh konumunda olması Rusya-Ukrayna geriliminin tırmandığı bir atmosferde Türkiye'yi küresel enerji jeopolitiğinin kritik bir aktörü haline getirmektedir.

Avrupa ülkelerinin uzun yıllardır Rus doğalgazına alternatif arayışında olduğu bilinmektedir. Doğu Akdeniz'deki gazın Avrupa'ya taşınmasını amaçlayıp Türkiye'yi baypas eden ve geçtiğimiz günlerde ABD'nin desteğini çekmesiyle çöken EastMed projesi bu arayışların önemli bir aşamasıydı.

Rusya-Ukrayna geriliminin tırmandığı bir siyasal atmosferde Avrupa ülkelerinin enerji ihtiyacını güvene alma politikasında Türkiye önemli bir alternatif güzergâh olarak ön plana çıkmaktadır. Kısa vadede yeni bir alternatif güzergâh üretmenin nerdeyse imkânsız oluşu, doğalgazın sıvılaştırma maliyetlerinin yüksek oluşu ve Avrupa doğalgaz altyapısının boru hatlarıyla taşınan doğalgaza daha uygun olarak inşa edilmiş olması Türkiye'yi Avrupa enerji güvenliğinde vazgeçilmez kılmaktadır.

Türkiye'nin İran, Katar, Azerbaycan, Türkmenistan ve Doğu Akdeniz gibi dünyanın en zengin doğalgaz rezervlerine sahip ülkeleri ile Avrupa arasındaki stratejik konumu ve uzun yıllar boyunca Batı'ya doğalgaz taşıyan yüksek kapasiteli bir altyapı inşa etme politikası takip etmiş olması bugün Türkiye'yi küresel enerji jeopolitiğinin en önemli aktörlerinden birisi haline getirmiştir.

Geçtiğimiz günlerde Katar Emiri Temim bin Hamad el Sani'yi Beyaz Saray'da ağırlayan ABD Başkanı Joe Biden'in "İkili ilişkilerimizin önemini yansıtmak adına Katar'ı NATO üyesi olmayan müttefik olarak belirlemek üzere Kongre'yi bilgilendiriyorum. Bunun için geç bile kaldığımızı düşünüyorum" şeklinde bir açıklama yapması, ABD'nin Rusya-Ukrayna geriliminde enerji güvenliğinin artan öneminin farkında olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü Katar yaklaşık 25 trilyon metreküplük rezerviyle tek başına küresel doğalgaz rezervlerinin yüzde 12'sine sahip önemli bir ülkedir. Bu görüşme 2010'lu yılların başlarından itibaren zaman zaman gündeme gelen Katar-Irak-Türkiye-Avrupa doğalgaz boru hattını yeniden ön plana çıkarmıştır.

Rusya-Ukrayna geriliminin sıcak savaşa doğru tırmandığı bir küresel siyasal atmosferde Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri için Rusya'nın askeri olarak yayılmacı politikası takip etmesi kadar önemli bir husus da enerji güvenliği konusudur. Rus doğalgazına olan yüksek bağımlılık, doğalgazın boru hatları ile taşınmasının neredeyse bir zorunluluk olması ve Türkiye'nin jeopolitik konumu itibariyle Rus doğalgazına yegâne alternatif güzergâh konumunda olması, Türkiye'yi dünyanın en büyük enerji rezervlerine sahip Kafkasya, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz ile dünyanın en büyük enerji tüketicisi Avrupa arasında kritik bir aktör haline getirmektedir. Türkiye'nin bu jeopolitik avantajlarıyla birleşen Rus liderliğinin enerjiyi bir silah olarak kullanma konusundaki sicili Türkiye'nin küresel enerji jeopolitiğindeki önemini artırmaktadır.

[email protected]

  • türkiyenin jeopolitik konumu
  • enerji rezervleri
  • orta doğu
  • doğu akdeniz
  • necmettin acar