Futbol hiçbir zaman sadece futbol olmadı
ABONE OL

2023'ü geride bırakırken bu yılın, gerek ülkemizde gerekse dünyada savaş, afet, kriz yılı olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunlara yalan ya da çarpıtılmış bilgilerin yayılımını eklediğimizde hakikat algısında ciddi tahribatların yaşandığını söylemek yanlış olmaz.

6 Şubat'ta yaşadığımız olağanüstü depremlerle sarsılırken, hemen ardından aday tercihinden kaynaklanan altılı masa krizi, yoğun kampanya dönemi ve seçimlerin ikinci tura kalmasıyla yılın ilk yarısını bitirmiştik. Yılın ikinci yarısını ise maalesef ateş hattında geçirdik. Afet, seçim, çatışma, savaş ve soykırımın gölgesinde geçen koca bir yılın son krizini ise sporda yaşadık.

Türk futbolu ne zamandır can çekişirken üst üste birçok tatsız olay yaşandı. Ankaragücü başkanının attığı kafayı sindirememişken, 29 Aralık'ta iptal edilen süper kupa derbisiyle kucağımızda uluslararası bir krizi buluverdik.

Siyasi ve diplomatik krizlerin diğer krizlerden farklılıklar taşıdığını söyleyebiliriz. Bu tip krizlerde özrün beklenen ve çoğu durumda sorun çözücü bir strateji olduğuna söylemek mümkün (Vesile Çakı , 2014, s. 83). Ulusal çıkarlar da krizin tanımlanmasında önemli bir yere sahiptir. Örneğin Küba füze krizi esnasında ABD Savunma Bakanı Robert McNamara bu durumu şu sözleri ile tasvir eder (Constantinou, 2015, s. 29):

"Orada böyle bir şey artık strateji değil, sadece kriz yönetimidir."

Çok katmanlı ve karmaşık krizler

Siyasi kriz iletişimi devletlerarasında geliştiğinde kriz çok katmanlı ve karmaşık bir görünüm sergiler. Uluslararası ilişkilerde aktörlerin çok boyutlu olması, karmaşık yapı içermeleri kriz yönetimi sürecini zorlaştıran başlıca unsur arasında yer alır. Uluslararası krizlerde artık sadece devlet-devlet ilişkileri değil, yabancı halklar, uluslararası kamuoyu ve devlet dışı organizasyonlar da süreçte yer alır. (Tanyeri, 2014,s. 518). Elbette krizlerin hızla büyümesine neden olan platformlar sosyal ağlardır. Yalan haberin içeriklerinin ve videoların kontrolsüz yayılabilme ya da kontrolsüz gibi gözükmesine rağmen sosyal medya şirketleri tarafından bilinçli şekilde algoritmalar marifetiyle belli hedef gruplara ve kitlelere gösterilme olanağı kriz yönetimini zorlaştırır.

Dezenformasyon, yeni medya araçlarıyla son derece basit ve hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmekte ancak bu eylemler bütünüyle mücadele etmek kadar zor ve komplike bir iletişim yönetimi gerektirir. Hangi konuda ya da alanda yapılırsa yapılsın dezenformasyon çalışmalarının ana hedefi o alanla ilgili bir kakofoni oluşturur. Böylece insanların zihinleri bulanıklaştırılarak kişilerin algı yönetimine açık hale gelmesi sağlanır. Sosyal medya merkezli dezenformasyonda gerçek bağlamından tamamen koparıldığı için hakikatten bütünüyle uzaklaşılmaktadır. Bu bağlamda toplumun genelini ilgilendiren ciddi konularda sosyal medya vasıtasıyla kamuoyunun girmek zorunda kaldığı dezenformasyon buhranı peşi sıra siyasi krizleri de sürükler (Altun, 2022).

Konumuza dönecek olursak bu krizin ayak sesleri daha Ekim ayında duyulmaya başlamıştı. Cumhuriyetin 100. yılında süper kupa finali neden Türkiye Cumhuriyeti'nde oynanmadı? Git Ankara'da oyna, Samsun'da oyna, İzmir'de oyna. Neden Suudi Arabistan?

Sorular burada bitmiyor...

Bu maç Suudi Arabistan'da değil de Roma'da veya Paris'te oynansaydı Atatürk tshirti ile çıkılacak mıydı? Pek tabii ki Atatürk tshirti ile göğsümüzü gere gere çıkarız ama işin bir de yazılı kuralları var. Maçlarda giymeyi tercih edeceğiniz formaları en az 15 gün önce FİFA'ya bildirmekle yükümlüymüşüz. Maça saatler kala mı Atatürk'lü tshirt giymek aklınıza geliyor? Veya beş gün önce süper lig derbisinde aklınıza gelmedi mi Atatürk Tshirtü giymek?

Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) ayrı iki kulüp yöneticilerinin ayrı suçu var. Kalkıp da kimse başkanlar şöyle vakurdu, böyle duruş gösterdi, bize de bu yakışırdı demesin. Asırlık kulüpler ve TFF yaşanan bu krizin baş sorumlusudur. Kanaatimce TFF başkanı derhal istifa etmelidir. Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz kıyafetin düzgün durmasını bekleyemezsiniz. Daha bir ay bile geçmemişti; bir spor kulübü başkanı hakemi yumrukladı. Ligler ertelendi. Futbol ve ülkemiz adına bu utancı üzerimizden atamamışken, nur topu gibi bir diplomatik krizimiz de oldu.

Yumuşak güç göz ardı edilemez

Kamu diplomasisi bağlamında, yumuşak güç (soft power) unsurlarını göz ardı etmek ilişki yönetiminde ülkeleri zora sokar. İlk olarak 1960'larda ortaya atılan kamu diplomasisi geleneksel diplomasiden farklı olarak, uluslararası ilişkilerin farklı boyutlarını diğer ülke kamuoylarının etkilenmesi, bilgi, fikir akışı ve ülkedeki çıkar gruplarının etkileşimini kapsar. Tuch (2003), kamu diplomasisi kavramını dış politikanın bir aracı olarak tanımlar. Kamu diplomasisi Tuch'a göre; bir devletin kendi ulusuna ait düşünceleri ve idealleriyle birlikte kendi kurumları ve kültürünün, ulusal hedeflerinin ve güncel politikalarının yabancı ülke insanlarına anlatmasına yönelik hükümetlerin iletişim şeklidir.

Kamu diplomasisiyle ilgili iki ana yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan ilki katı yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre kamu diplomasisinde ikna ve propaganda araçlarının kullanılması ve dış kamunun etkilenmesini sağlamak öncelikli amaçtır. Bu kapsamda siyasi bilgilendirme çalışmaları genellikle radyo, televizyon, gazete ve dergi gibi araçları kullanarak gerçekleştirilir. Bu yaklaşım çeşidiyle kısa dönem siyasi sonuçlar elde edilmesi ve yabancı kamuoyunun ikna edilmesi, tutumlarının değiştirilmesi hedeflenmektedir (Signitzer & Coombs, 1992). Kamu diplomasisinin esnek yaklaşım boyutunda ise bilgiye ve kültürel programlara dayanan faaliyetlerle uzun dönemli ulusal çıkarların elde edilmesi ve dış politikanın kolay oluşmasına yönelik girişimlerdir. Esnek kamu diplomasisinde karşılıklı anlayış ölçüsünde kültürel iletişime, akademik ve sanatsal değişimlere, filmlere, sergilere ve dil eğitimine sosyal-kültürel etkinliklere önem verilir. Bu etkinliklerle bir toplum üzerinde uzun dönemde bir sonuca ulaşılabilir. Bir ulus ile ilgili hayat tarzları, siyasi ve ekonomik yapı, sanata bakış açıları yapılan faaliyetlerle başka bir topluma anlatılarak o toplum hakkında genel bir kanaatin oluşması ve benimsenmesi beklenir. Esnek kamu diplomasisinde siyasal bilgilendirmeler genelde dışişleri bakanlığınca yapılırken, kültürel etkileşime dayanan aktiviteler birçok kurum ve kuruluş tarafından yapılabilir. Yaşadığımız kupa finali krizinde de, tarafların (TFF ve Spor Kulüpleri) sürecin sağlıklı yürütülmesi için şeffaf, önceden sınırları çizilmiş ve sağlıklı bir iletişim yürütmesini beklerdik.

Spor dendiğinde, herkesin hakkında bilgi sahibi olduğu bir konu geliyor. Ancak yetkililerin konuya daha kapsamlı bir yaklaşım sergilemesi gerekir. Spor; hem seyirciler hem de hükümetler için sporun gücü sayesinde devletler arasındaki ilişkileri geliştirir. Spor, bir ülkenin davranış kalıpları ve nezaketini uluslararası kamuoyunda anlatmaya çalışırken, bu kalıpların kamu diplomasisi iletileri doğrultusunda aktarılmasını sağlar. Bu noktada sporun birleştirici gücü bir taraftayken, diplomatik ilişkileri zayıf olan ülkelerin de olumlu ilişkiler geliştirmesine yardımcı olur. Hal böyleyken 29 Aralık'ta maalesef spor diplomasisinin kötü yanını tecrübe etmiş olduk. Sporun iş birliği halinde çalışan güçlü bir dış politika aracı olduğunu unuttuk. Futbolun halklar arasında bağları güçlendiren ve siyasi ilişkilerin normalleşmesi için temel teşkil eden barışçıl bir seçenek olduğunu yok saydık!

[email protected]