Ali Osman Sezer / Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
Ýfadeler varlýklarýn varoluþlarýnýn ve kapasitelerinin göstergeleridir. Her varlýk kapasite göstergesi olan ifadesi kadardýr. Bu durum sadece insan için deðil tüm varlýklar için de varoluþ olgusunun temelidir. Her varlýk böyle bir ifade üzerinde varlýðýný gerçekleþtirir. Ýfadesi olmayan ise varoluþsal bir kapasite taþýmadýðý için yoktur.
Ýnsan dýþýndaki varlýklarýn ifadesi ile özü ayný iken insanlar için durum farklý ve karmaþýktýr. Özellikle insan için ifade, eylem ve söze dayalý ortaya çýkar. Bu ifadenin mahiyeti de söz ve eylemsel ifadenin tutarlýlýðýnda anlamýný ortaya koyar. Sadece söz tek baþýna bir anlam ifade etmeyecektir. Ayinesi (kendisi) iþtir kiþinin lafa bakýlmaz atasözü bunu gayet iyi ifade ediyor zaten. Ýnsaný diðer varlýklardan ayýran, özünü gizleyip bambaþka biri gibi görünebilme özelliði, onu görenin görüþ kapasitene göre þekillenir.
Özü gizlemek
Esasýnda hiç kimsenin, olduðundan farklý görünmesi mümkün deðildir. Bu önermeye karþý yapýlabilecek itiraz bunun en açýk delili olacaktýr. Çünkü buna itiraz eden, baþkasý gibi görünmeye çalýþan birini iþaret ederek onun böyle bir çabada olduðunu gördüðünü ifþa etmiþ olur. Kendi özünü gizleyip baþka biri gibi görünmeye çalýþanýn ifadesi bundan baþka bir þey anlatmaz. Ancak böyle bir sahteciliði göremeyip sahteyi gerçek zannetme vakasý da hiç azýmsanamayacak boyutlardadýr. Bu açýdan bu önermeyi, hiç kimse olduðundan farklý da göremez ifadesiyle tamamlamak eksikliði giderecektir. Böylece, hiç kimse olduðundan farklý görünemez ve hiç kimse olduðundan (görüþ kapasitesi baþta olmak üzere) farklý da göremez.
Sözün imkanlarý
Siyasal ortamýn ana mecrasý özellikle seçim dönemlerinde, sözel ifadelerle gündem oluþturmaya dayalý gerçekleþiyor. Bu durum Türkiye siyasal ortamýnda daha belirgindir. Siyasal muhalefetin neredeyse tüm faaliyeti sözel aktiviteye dayalý bir sahnede gerçekleþir. Hükümet kanadýnýn icrai sorumluluðu gereði ortaya koyduðu icraatlarý ile ona dair eleþtiri yapmak kolay iken sadece sözün tüm imkanlarýný kullanarak, lüks ve konforlu bir alanda konumlanan muhalefeti anlamak o kadar kolay deðildir. Bu açýdan kavramsal donanýma dayalý görüþ yeteneði bu milletin mukadderatýný derinden etkileyecek siyasi ortamý görüp analiz etmeyi mümkün kýlacaktýr.
Nefret söylemi
Siyasetin ne olduðu kavranmadan siyasal bir duruþ mümkün deðildir. Özellikle siyasetin (se yasa) hak hukuk ve adaleti gerçekleþtirme çabasýnda, halka hizmet etme anlayýþýnda üç yasal ilkenin gerçekleþtirilmesi olduðu anlaþýlmadan, böyle bir ortama dahil olmak, çýkar için her yolun mübah olarak görüldüðü zemin ve söylemlerin siyaset olarak algýlanmasýna dönüþecektir. Böyle bir siyasal ortam kendi çýkarlarýna tehdit gördüðü herkesten nefret eden kitlelerin yönetimini siyaset adý altýnda sürdürmekle siyaseti bulaþýlmamasý gereken bir kavram algýsýna dönüþtürecektir. Böyle bir ortamda rakibine karþý nefret söylemleri ile taraftarlarýný coþturmak yeterlidir. Bu hale dönüþmüþ bir kitlenin muhatabý olan siyasi aktörün rolü de bu kitlenin nefretini körüklemeye matuf demogoji yaparak onlarý coþturmaktan öteye geçmeyecektir. Bu ortamda gerçekleþen faaliyeti, siyasal faaliyet olarak tanýmlamak, siyasal gerçekliði örtmek anlamýnda bir görüþ bozukluðuna yol açacaktýr. Çünkü hakký ve hukuku hiçe sayarak sadece kendisi gibi görmediðine nefret üzerinden bir araya gelmiþ bu kitlelerin amacýnýn hak ve hukuk olmasý mümkün deðilken, bu tür faaliyetleri de siyasi olarak adlandýrmak mümkün deðildir. Artýk bu ortamda yalan, hakaret ve kendisi gibi olmayana karþý her tür aþaðýlama ve tehdit bu kitlenin coþku kaynaðýdýr.
Seçim dönemine girdiðimiz þu gönlerde sýkça karþýlaþacaðýmýz demogojik (halk avcýlýðý) söylemler, özellikle halka hizmet yani siyaset hususunda hiçbir alameti farikasý olmayan lafazanlýðýn daha bir öne çýkacaðýný gösteriyor.
Siyaset kelimesinin karnesinin bunca kötü olarak algýlanmasý elbette boþuna deðildir. Demogojik salvolarla halk avcýlýðý yapýp milletin deðerlerinden bihaber, kendince bir millet yaratma idealinin varacaðý noktanýn böyle bir kavramsal algýya yol açmamasý da mümkün deðildir. Halk avcýlýðý yaparak, yaþam biçimi ile hiçbir ilgisi olmayan, hatta hayatý boyunca mücadele ettiði deðerlere saygýlý gibi görünerek gerçekleþen bir siyasi faaliyetin olumlu bir içerikle algýlanmasý beklenemez.
Sayýsýz örnekleri yanýnda milletin oyuna talip olup, milletin seçtiði cumhurbaþkanýný sultanlýkla suçlamak bu zihniyetin siyaset anlayýþýný yeterince ortaya koysa da bu söylemin zemini kendi çýkarlarý dýþýnda herkesten nefret eden bir kitlenin varlýðýna yaslanýyor. Böyle sabit bir kitlenin varlýðý ile tedavülde kalabilse de bu zihniyetin iktidara gelebilmesi bunun dýþýnda bir teveccühe muhtaç görünüyor. Baþka bir seçeneðin olmamasý ise iktidara küskün kitleleri tatmin etmeye matuf söylemleri dolaþýma sokup muhatap kitleyi ikna etmeye kalýyor.
'Yaþama hakký yok'
Çýkarlarýna ulaþamamanýn hayal kýrýklýðý ile savrulmuþ ve amaçlarýna engel olana karþý "dünyanýn en iyi þeyini dahi yapsanýz sizi asla kabul etmeyeceðiz" söylemiyle nefret objesini belirginleþtiren kitlelerin ikna edilmek için fazla bir çabaya ihtiyaç olmadýðý bir ortamýn siyasal söylemi de bu durumdan nasibini alýyor. Daha önce YÖK baþkanlýðý yapmýþ bir kiþinin daha birkaç gün önce kullandýðý "size bundan böyle yaþama hakký yok " ifadesi, insani zeminden savrulmuþluðun boyutlarýný gözler önüne seriyor. Terör örgütü mensuplarýný mazlum olarak tasvir edip onlar için her tür merhameti hak gören böyle bir zihniyetin hangi amacýna ulaþamamanýn hayal kýrýklýðý ile böyle bir duruma gelebildiðini anlamak kolay deðil.
Memleket düþmanlýðýnýn siyasi muhalefet adý altýnda bu kadar açýktan yapýldýðý baþka bir dönem olmamýþtýr. Muhalefet adý altýnda her türlü tahribata raðmen Türkiye'nin son yýllarda geldiði aþama, uluslararasý ortamýn egemenlik iddiasýnda olan kesimini çok rahatsýz etmiþ durumda. Bu baðlamda Türkiye siyasetine doðrudan müdahale edeceðini bile gizlemeden beyan eden sömürgeci söylem ortada iken siyasetle hiçbir ilgisi olmadýðý halde siyasal söylem adý altýnda bu iradenin içeride dillendirilebilmesi ve taraftar bulabilmesi izahý güç bir durum. Bu durum ancak kendisi gibi olmayandan nefret ve gerçeklerle baðýný koparmakla mümkün olabilir.
Emperyalist iradenin Türkiye düþmanlýðý, bizim geldiðimiz seviye ve bundan sonra neler olabileceðine dair önemli ipuçlarý barýndýrýyor. Bu açýdan bu hasmane yaklaþýmý olumsuz algýlamýyorum. Bilakis bu durum doðru bir çizgide olunduðunu gösteriyor. Ancak böyle bir düþmanlýk açýktan deðil Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn þahsýna hasredilerek örtbas edilerek yapýlýyor. Bu durum nefret ile zehirlenmiþ ve gerçeði göremez hale gelmiþ kitlelere de yeterli gerekçeyi verebiliyor. Hiç kimsenin olduðundan farklý görünemeyeceðine karþýlýk bunu görmeye engel görme bozukluðu böyle gerçekleþiyor. Yoksa normal bir bakýþ rol yapanýn rol yaptýðýný, demogoji(halk avcýlýðý) yapanýn demogoji yaptýðýný görür. Bunlarýn görülmemesi ise ya ayný oyunun içinde olmakla ya da görüþ bozukluðu ile gerçekleþebilir. Günümüz iletiþim araçlarýnýn kuþatýcý yoðunluðuna maruz kalýp gerçek dünyanýn dýþýna savrulan kitlelerin görüþ bozukluðu ile ideolojik körlüðe maruz kalan kitlelerin, hiç kimsenin olduðundan farklý görünemeyeceðine raðmen gerçeði görebilmesi o kadar kolay deðildir. Gerçeðin görülmesi ancak gerçek zeminden bakýldýðýnda mümkün olabilir.
Hak, hukuk ve adaletin tesisi yolunda halka hizmetten baþka bir anlamý olamayacak siyasetin adý bugün kötüye çýkmýþtýr.
Bu durumun tersine çevrilmesi, siyasi faaliyet adý altýnda yapýlanan gayri siyasi faaliyetlerin önünün alýnmasý ve ýsrarla hak, hukuk ve adalet tesisi yolunda çaba ile mümkün olabilir vesselam.