Ýþgücünde gelecek endiþesi
ABONE OL

Dr. Hülya Bulut/ Yazar

Temmuz 2024 itibarýyla, dünya nüfusunun yüzde 67'sine denk gelen yaklaþýk 5.45 milyar insan internet kullanýyor. Dünyanýn en büyük dijital nüfusuna sahip ülkeleri þu þekilde: Çin (1.050 milyon kullanýcý) lider konumda, onu Hindistan (692 milyon kullanýcý) izliyor. ABD, 311 milyon kullanýcý ile üçüncü sýrada yer alýrken, Endonezya (213 milyon kullanýcý) ve Brezilya (181 milyon kullanýcý) sýrasýyla dördüncü ve beþinci sýrada bulunuyor. Rusya (128 milyon kullanýcý), Nijerya (123 milyon kullanýcý), Japonya (103 milyon kullanýcý), Meksika (101 milyon kullanýcý) ve Filipinler (85 milyon kullanýcý) ise diðer büyük dijital nüfusa sahip ülkeler arasýnda konumlanýyor.Bununla birlikte, hiç internet kullanmayan ülke yok. Kuzey Kore gibi özellikle internet eriþimi konusunda en sýký kýsýtlamalara maruz kalan ülkeler olduðu kadar Hollanda, Ýsviçre ve Norveç gibi neredeyse nüfusunun tamamýnýn internet kullandýðý ülkeler de söz konusu.

Ýnternet kullanýmýnýn popüler nedenleri

2024 yýlýnýn ilk çeyrek verilerine göre, dünya genelinde internet kullanýmýnýn en popüler nedenleri þu þekilde sýralanýyor: Bilgi edinmek (yüzde 63), arkadaþlar ve aileyle sosyalleþmek (yüzde 60), son geliþmelerden ve etkinliklerden haberdar olmak (yüzde 54), video, film ve televizyon izlemek (yüzde 53), yemek piþirme ve tamirat gibi pratik bilgiler aramak (yüzde 51), yeni fikirler ve ilham kaynaklarý bulmak (yüzde 47), müziðe eriþim ve müzik dinlemek (yüzde 46), ürün ve markalar hakkýnda bilgi almak (yüzde 45), boþ zamanlarý deðerlendirmek ve internette sörf yapmak (yüzde 44), tatil ve seyahat için lokasyon araþtýrmasý (yüzde 38), ve eðitim ve öðretimle ilgili amaçlar (yüzde 38).

Gençler arasýnda internet kullanýmý da oldukça yaygýn; örneðin, Avrupa'da 15-24 yaþ grubundaki bireylerin yüzde 98'i interneti aktif olarak kullanýrken, dünya genelinde bu oran yüzde 75. Üstelik, dünya üzerinde 15-24 yaþ arasý gençlerin yüzde 71'inin çevirimiçi olduðu, 18 yaþýndan küçük çocuklarýn dünyadaki internet kullanýcýlarýnýn üçte birini oluþturduðu dikkate alýndýðýnda gelecek nesillerin dijital yaklaþýmlarýnýn nasýl bir hal alacaðý da bugünden belli oluyor.

Sosyal medya

Dünya nüfusunun yüzde 64'ü, yani 5.17 milyar kiþi de sosyal medya platformlarýný aktif olarak kullanýyor. Bu veriler, internet ve sosyal medyanýn küresel ölçekte ne kadar yaygýnlaþtýðýný ve insanlarýn dijital dünyadaki varlýklarýnýn ne ölçüde büyüdüðünü gösteriyor. Dünya genelinde en fazla kullanýcýya sahip ilk beþ sosyal medya platformu ise þöyle: Facebook (3.065 milyar kullanýcý), YouTube (2.5 milyar kullanýcý), Instagram (2 milyar kullanýcý), WhatsApp (2 milyar kullanýcý) ve TikTok (1.6 milyar kullanýcý). Bu durum sosyal medya platformlarýnýn global etkisini ve kullanýcýlar arasýnda ne kadar yaygýn olduðunu ortaya koyuyor.

Özellikle Facebook, YouTube ve Instagram'ýn büyük kullanýcý kitleleri, bu platformlarýn dijital iletiþim ve içerik tüketimi üzerindeki geniþ etkileri ayný zamanda çevrimdýþý davranýþlar ve genel yaþam üzerinde de geniþ ve önemli bir etkiye sahip. Yapýlan bazý anketlerin genel sonuçlarý; sosyal medyanýn bilgiye eriþimi kolaylaþtýrdýðýna, iletiþimi geliþtirdiðine ve ifade özgürlüðünü desteklediðine iþaret ediyor. Bununla birlikte, sosyal medyanýn kiþisel gizliliði tehlikeye attýðý, siyasi kutuplaþmayý artýrdýðý ve dikkati daðýttýðý gibi olumsuz yönleri de vurgulanmýþ.

Türkiye'de internet kullanýmý

Bizde, 85 milyonluk nüfusa sahip Türkiye'de 74,4 milyon insan mobil internet kullanýcýsý iken geniþ bant internet abone sayýsý nüfusumuzun yüzde 10'unu da geçerek 94,2 milyon kiþiye ulaþmýþ durumda. Ülkemizdeki internet kullaným süresi günlük ortalama 7 saat 57 dakika. Dünya genelinde en çok içerik üretilen web sitesi dillerinden biri olan Türkçe, bu alanda 4. sýrada yer alýyor! Ayrýca, kiþisel verilerin kötüye kullanýmý konusunda en az endiþe duyan ülkelerden biri ne yazýk ki biziz; Türkiye! Bu bakýmdan 7. sýradayýz. Görünen o ki, dijital güvenlik konusunda farkýndalýðýmýz oldukça düþük.

Türkiye'de nüfusun yüzde 70.8'i sosyal medya kullanýyor ve sosyal medyada geçirilen günlük ortalama süre 2 saat 57 dakika. Türkiye'deki internet kullanýcýlarýnýn ortalama 9.4 farklý çevrimiçi hesabý bulunuyor! Sosyal medyayý iþ amaçlý kullananlarýn oraný yüzde 47 ve sosyal medya kullanýcýlarýnýn yüzde 54.5'i markalarý sosyal medya üzerinden araþtýrýyor. Bu veriler, Türkiye'nin internet ve sosyal medya kullanýmýnda oldukça aktif olduðunu ve Türkiye'nin dijital dünyada ne denli yoðun bir etkileþim içinde olduðunu gösteriyor. Öyle ki, bu rakamlar yaygýn kullanýlan sosyal medyanýn Türkiye'deki siyasi, sosyal ve ekonomik faaliyetler üzerindeki etkisini ve önemini oldukça net bir þekilde ortaya koyuyor.

Z kuþaðý ve iþ piyasalarý

Þimdi, bu sayýsal veriler ýþýðýnda analiz etmeye çalýþtýðýmýz internet ve sosyal medya odaklý hayatýn, iþgücü piyasalarý üzerindeki olumsuz etkilerini özellikle Z kuþaðý baðlamýnda inceleyelim isterseniz. Çünkü, þirketlerin, 1997 ile 2010 yýllarý arasýnda doðan Z kuþaðý çalýþanlarýný iþe aldýktan hemen sonra iþten çýkarmalarý yönündeki ilginç eðilimleri bugünlerde sýkça tartýþýlan konular arasýnda.

Bu günlerde çok konuþulan iki kavram var: Bunlardan biri dijital yerliler, ki teknoloji ile doðar doðmaz tanýþan, internetin kurdu olarak yetiþen, bilgisayar ve bilgisayar teknolojilerini çok iyi kullanan ve özellikle 1980 sonrasý doðan kuþaðý ifade ediyor. Diðeri ise dijital göçmenler, ki bu da dijital dünyayla sonradan tanýþan yani interneti kullanmaya belli bir yaþtan sona baþlayan, hayatýnýn diðer dönemlerinde interneti hiç kullanmamakla birlikte, sonradan teknoloji okuryazarlýðýyla tanýþan, özellikle de 1980 öncesi doðan kuþaðý temsil ediyor.

Avrupa'da yaklaþýk bin iþe alým yöneticisinin, Z kuþaðýna iliþkin deðerlendirmelerini yansýtan bir anket çalýþmasýnýn sonuçlarý oldukça þaþýrtýcý: (I) Güçlü bir iþ ahlakýndan yoksunlar, (II) Ýþ yeri ve çalýþma koþullarý ile uyum saðlayamýyorlar, (III) Çalýþtýklarý organizasyonun bir parçasý olamýyor ve aidiyet baðý kuramýyorlar, (IV) Ciddi iletiþim zorluklarý yaþýyorlar, (V) Geri bildirimleri doðru bir þekilde deðerlendiremiyorlar, (VI) Kýrýlganlar, yani dirençli bir çalýþma temposuna sahip deðiller, (VII) Gerektiðinde fazla çalýþmak gibi iþgücünün taleplerine karþý son derece hazýrlýksýz ve duyarsýzlar.

Z kuþaðý çalýþanlarý ile yapýlan araþtýrma sonuçlarýnda göre de, bu grupta yer alan her dört kiþiden biri çalýþtýðý kurumda mutsuz ve her beþ kiþiden biri de iþlerini býrakmayý düþünüyor. Patronlarla yapýlan bir anket çalýþmasýna göre ise, üniversiteden yeni mezun olan ve iþe alýnan kiþilerin, çok kýsa bir süre sonra iþten çýkarýlma gerekçeleri de þöyle sýralanmýþ: Motivasyon ve inisiyatif eksikliði (yüzde 50), profesyonel bakýþ eksikliði (yüzde 46), zayýf organizasyonel beceriler (yüzde 42), yetersiz iletiþim becerileri (yüzde 39), geri bildirimde yaþanan zorluklar (yüzde 38), yetersiz iþ tecrübesi (yüzde 38), yetersiz problem çözme kapasitesi (yüzde 34), yetersiz teknik beceriler (yüzde 31), þirket kültürüne uyum saðlayamama (yüzde 31), bir takým ile çalýþmada yaþadýklarý zorluklar (yüzde 30).

Ýðneyi kendine, çuvaldýzý baþkasýna...

Ben bu noktada, yüzde 46 gibi bir oranla öne çýkartýlan profesyonel bakýþ açýsý eksikliði ile yüzde 38 gibi bir oranla vurgulanan yetersiz iþ tecrübesi gibi iki unsuru, yeni mezunlar açýsýndan büyük ölçüde hakkaniyetsiz bulsam da, aslýnda çocuklarýmýzý ve gençlerimizi hayata hazýrlamak noktasýnda acaba ebeveynler, mentorlar, yaþam koçlarý, medya mensuplarý, öðretmenler, üniversite hocalarý... olarak yeterli özeni ve performansý gösterdik mi diye de kendimizi sorgulamadan edemiyorum.

Þimdi hal böyle olunca, çoðunlukla sokaklarda oyun oynayarak çocukluðunu yaþayamamýþ bir neslin internet tutkusu ve bu tutkunun onlarýn iþ hayatý baþta olmak üzere pek çok yaþam pratiðine olan etkisi üzerine söylenecek þeyler bitmez tükenmez elbette. Ama, tüm bileþenleri ile internetin adeta çocukluktan itibaren dijital bebek bakýcýlýðý yaptýðý bir nesil ve bu neslin ülke ekonomisine olan katkýsý belki de ebeveynlerden baþlayarak çok daha ciddi bir þekilde dikkate alýnmalý.

Ýnternette ve özellikle de sosyal medyada geçirilen vakitlere ebeveynler tarafýndan bilinçli bir kýsýtlama getirilmesi dolayýsýyla çocuklarýn ve gençlerin; ev ve bahçe iþleri, ufak tefek tamiratlar, marangozluk, dikiþ-nakýþ, yemek, temizlik gibi hayatýn olaðan akýþýndaki faaliyetlerde daha fazla yer almalarýný, çekirdek/geniþ aileleri ile daha fazla zaman geçirmelerini, mahalledeki komþularýyla daha fazla kaynaþmalarýný, spor aktivitelerinde, gönüllülük ve yardým faaliyetlerinde daha fazla yer almalarýný saðlayacak yaklaþýmlarýn tüm eðitim,öðretim ve akademik süreçlerimize entegre edilmesini bir çözüm önerisi olarak önemsiyorum.

Böylelikle, internet ve sosyal medyanýn yol açtýðý, hatta azalan doðum oranlarý da dikkate alýndýðýnda eðer abartýlý olmayacaksa bir anlamda gelecekte bir beka meselesi olarak da mücadele etmek zorunda kalacaðýmýz iþgücü piyasasýndaki bu olumsuz süreci tersine çevirebileceðine dair bir umut taþýyorum.

[email protected]

  • Hülya Bulut
  • açýk görüþ
  • iþ gücü