Doç. Dr. Abdulgani Bozkurt/ Recep Tayyip Erdoðan Üniversitesi
Hamas'ýn Aksa Tufaný ismini verdiði operasyon, sadece ikili iliþkilerde deðil bölgede de birçok deðiþimi içinde barýndýrýyor. Bu operasyon, 75 yýllýk Filistin-Ýsrail iliþkilerinin yeniden tanzimi bir yana devletlerin bölgesel aksiyon alýþ biçimlerini de etkileyecek nitelikle devam ediyor.
Savaþ nasýl biterse bitsin kazananýn kim olduðu tartýþmalarý sürecek gibi görünmektedir. Bununla birlikte savaþýn kazanýnýn birçok yönüyle Hamas kaybedenin ise Ýsrail olduðunu söylemek þimdiden mümkün görünmektedir. Zira 1967 Altý Gün Savaþý'nda beþ devletin (Irak, Suriye, Lübnan, Mýsýr ve Ürdün) Ýsrail'e verdirdiði kaybýn neredeyse iki katýný Hamas hem de savaþýn ilk dört gününde tek baþýna verdirdi. Böylesi bir þokla karþýlaþan Ýsrail'in zedelenen imajýný tamir etmesi hiç kolay olmayacak. Sadece sonuçlarý bakýmýndan deðil, El Kassam Tugaylarý'nýn savaþ stratejisi de Ýsrail'in yenilmez ordu imajýna ciddi darbe vurmuþ vaziyette. Öyle ki Hamas bu savaþla birlikte resmen bir paradigma deðiþimine yol açtý. Artýk 2005 senesinden beri olduðu gibi Ýsrail saldýrýlarý karþýsýnda sadece roket atarak karþýlýk vermekle sýnýrlý kalan bir Hamas yok. Dünyanýn en güçlü ordularýndan birine sahip Ýsrail'e karþý bir militer grup deniz, hava ve kara unsurlarý ile ayný anda taarruz baþlattý. Bu paradigma deðiþimi ile gelen baþarýnýn nesilden nesile aktarýlacaðýna hiç þüphe yok.
Ýsrail'in böylesi bir hezimet karþýsýnda öncekilere nispetle çok daha sert karþýlýk vermesi beklenen bir durum. Dolayýsýyla 2023 savaþý, Gazze açýsýndan insani bedelin en fazla ödendiði savaþ olarak kayýtlara geçecektir. Ýþte tam bu noktada Ýsrail tarafýnda yer alan bazý kesimler, Hamas'ýn Filistin halkýný ateþe attýðýný savunmaktadýr. Evet, Hamas ilk defa hücuma geçerek strateji deðiþikliðine gitmiþtir. Ancak unutmamak gerekir ki Hamas bu saldýrýyý baþlatmadan önce de bölgede insanlýk dýþý muameleye devam eden, küçük çocuklarý keyfe keder alýkoyan, sokak ortasýnda dilediðini infaz eden, yargýsýz tutuklama yapan ve belki de en önemlisi fiili iþgale yani yerleþim yerlerine yenilerini ekleyen bir Ýsrail vardý. Dolayýsýyla iki ülke arasýndaki savaþ, zaten fiilen vardý ve sahada devam ediyordu. Hamas uzun süren sessizlikten sonra saldýrý baþlatarak yapýlan bütün bu haksýzlýklara "artýk yeter" dedi.
Hamas'a yöneltilen ikinci suçlama ise gerçekleþtirdiði operasyon ile Ýsrail'in saldýrýlarýna bir meþruiyet oluþturduðu yönünde. Burada gözden kaçýrýlan çok önemli bir husus bulunmaktadýr. Ýsrail Gazze'ye yönelik giriþtiði hiçbir operasyonda meþru bir gerekçe aramamýþtýr. Savaþ hukukuna ve uluslararasý hukuka riayet etmeyen Ýsrail, gerçekleþtirdiði bütün savaþlarda sivilleri, özellikle kadýnlarý ve çocuklarý hedef almakta asla tereddüt etmemiþtir. Bu yönüyle Gazze, Ýsrail için meþruiyet olmaksýzýn -neredeyse tüm dünyanýn da görmezden geldiði- vurulabilecek bir bölgedir.
Ýsrail'in prestijini Hamas'ý suçlayarak kurtarma çabasý aslýnda acziyet göstergesidir. Zira bu savaþta Ýsrail'i baþarýsýz kýlan birçok durum ortaya çýktý. Bunlardan ilki Hamas'ýn MOSSAD baþta olmak üzere Ýsrail istihbarat aðýný atlatmasý. Gerek hava indirmede gerekse çitlerden ve duvarlardan geçerken Kassam üyeleri Ýsrail istihbaratýnýn itibarýný yerle yeksan edecek bir titizlikle hareket etti ve baþarýya ulaþtý. Ýkincisi, üst düzey generaller de olmak üzere Hamas ilk defa bu kadar fazla savaþ esiri elde etti. Dahasý o kadar aciz bir duruma düþtü ki Ýsrail, esirlerin tamamýný gözden çýkardý. Oysa 12 Temmuz 2006'da baþlayan Hizbullah-Ýsrail savaþýnýn en temel sebebi Hizbullah'ýn kaçýrdýðý iki Ýsrailli idi. Ýki vatandaþýný kurtarmak için tarihinin en büyük bedelini ödemeyi göze alan ve ödeyen Ýsrail, Hamas'ýn esir ettiði vatandaþlarý için çaresiz ve onlarýn ölümünü göze almýþ vaziyette. Bir diðer yenilgi göstergesi ise Netenyahu'nun "dünyanýn en büyük gemisi geliyor, siz görecekseniz" minvalindeki açýklamalarýdýr. Ýsrail baþbakanýnýn bu beyaný mahallede kavga eden iki küçük çocuktan dayak yiyen çocuðun abisini çaðýrmasýna benzer. Netenyahu'nun ABD gemisi üzerinden bir güç devþirme ifadesi aslýnda Ýsrail için bir acziyet göstergesinden baþka bir þey deðildir.
Kara harekatý yapmadan Ýsrail'in Hamas'a galip gelmesi mümkün deðil. Bunun için Ýsrail kara harekatýna baþlayacaðýz beyanýnda bulunmakta ancak bir türlü aksiyon alamamaktadýr. Olasý bir kara harekatýnýn her iki taraf için de zayiatý arttýracaðý açýktýr. Ýsrail için bundan önceki bütün kara harekatlarý hep hüsran ile sonuçlanmýþtýr. Böylesine hazýr bir Hamas'ýn içeride Ýsrail kara birliklerine neler yaþatacaðý herkesçe tahmin edilmekte ve Ýsrail tarafýndan bilinmektedir.
Cephe geniþler mi?
2021 savaþýnda Batý Þeria ve Ýsrail vatandaþý Araplar sahaya inmiþ ve Ýsrail çok zor bir sýnav vermiþti. Þimdilerde ise bu iki grup görece sessiz þekilde olaný-biteni izliyor. Olanlarý izlemekle iktifa eden bir grup daha var: Hizbullah. Bu gruplardan her birinin savaþa dahil olmasý denklemi Ýsrail aleyhine daha da karmaþýk hale getirecektir. Bundan dolayý Ýsrail, hem batý Þeria'da El-Halil baþta olmak üzere bazý önemli yerleri kuþatma altýna almakta hem de kuzeyine yani Lübnan ile sýfýr noktasýna yoðun askeri teçhizat sevk etmektedir. Savaþý daha karmaþýk hale getirmeye müsait olan bu durum, ayný zamanda Suriye'deki faaliyetleri nedeniyle Ýslam dünyasýnda ciddi prestij kaybeden bir zamanlarýn kahramaný Hizbullah lideri Nasrallah ve örgütüne de imaj yenileme imkaný sunmaktadýr. Hizbullah bu savaþa dahil olmaz ve Gazze Ýsrail ile baþ baþa kalýrsa genelde Þii bloðun ve özelde Hizbullah'ýn "anti-emperyalizm", "ümmet" ve "direniþ" tezleri havada kalacaktýr. Bu yönüyle Hizbullah, Ýsrail'in bu kadar mevzi ve prestij kaybettiði bir ortamda en ciddi sýnavý ile karþý karþýyadýr.
Aksa Tufaný operasyonunun hem Ýsrail hem de Filistin içinde önemli kýrýlmalarý olacaktýr. Ýlk olarak Hamas, izlediði aktif siyaset ve strateji ile El-Fetih'in önüne geçmektedir. Yerleþim yerlerinin inþasýný engellemede baþarýsýz olan El-Fetih, her geçen yýl taban kaybederken Hamas gücünü ve tabanýný tahkim etmektedir. El- Fetih'in pasif tavrý devam ederse ateþli Filistinli gençler daha küçük sol fraksiyonlar þeklinde týpký Gazze'de olduðu gibi Kassam çatýsý altýnda kendilerine yer bulmak isteyeceklerdir.
Ýsrail için iki senaryo
Operasyonun Ýsrail kanadý için meydana getireceði kýrýlma ise iki muhtemel senaryo ile gerçekleþecektir. Ýlki, ülkeyi iç savaþa sürüklemekle itham edilen Netenyahu, baþarýsýzlýðýn bedelini koltuðunu kaybederek ve belki de yargýlanarak ödeyebilir. Ýkinci ihtimalde ise, zaten kendi doðal seyrinde çöküþe doðru yol alan Netenyahu, ülkedeki "sað"ý etrafýnda toparlayarak daha otokratik ancak görece hýzlý karar alan bir siyasi mevki elde edebilir. Ýsrail'deki kýrýlmanýn yönü Kassam tugaylarýnýn baþarýsý ile orantýlý þekilde geçekleþecektir.
Aksa Tufaný operasyonunun iki ülkenin yaný sýra bölge için de önemli sonuçlarý bulunuyor. Ortadoðu'da bölgeyi ilgilendiren en önemli sonuçlardan biri kuþkusuz Ýbrahim Anlaþmalarý'nýn çökme ya da daha iyimser bir ifadeyle bir süreliðine durma noktasýna gelmesidir. Suudi Arabistan'ýn Ýsrail'le normalleþme sürecini durdurduðunu ilan etmesi bu durumun en açýk göstergesidir. Aslýnda Hamas, Ortadoðu'daki halk hareketleri sürecinde sahaya inen halklara karþý kendi mevkilerini tahkim eden monarþiler için de zorlu bir süreci baþlattý. Bu operasyon ile birlikte Kuzey Afrika'dan Körfez'e kadar bütün Arap ülkelerinde yönetimlerin oldukça temkinli ve dikkatli hareket etmeleri gerekecek. Bu yönüyle operasyon ve savaþ, bölgede yeni geliþmeleri tetikleme potansiyelini haiz þekilde devam etmektedir.