Nasıl bir belediye başkanı?
ABONE OL

Türk siyasetinde yerel seçimleri etkileyen faktörler genel seçimleri etkileyen faktörlerden farklıdır. Siyasiler genellikle bu farkların neler olduğunu bulmaya çalışır ve yerel dinamikler için etki faktörü daha yüksek olan unsurlar üzerinden siyaset üretirler. Bu anlamda yerel seçimlerin nasıl kazanılacağı ile ilgili birbirinden farklı birçok seçim stratejisinin bulunduğu bilinen bir gerçektir. Partiler, seçmenlerin neleri öncelediği ile ilgili doğru adımları attıklarında, seçmen davranışlarını doğru analiz ettiklerinde daha verimli stratejilerle hareket ederek kendileri için çok zor olan bölgelerde bile iyi sonuçlar elde edebilmektedir.

Seçmen davranışlarında değişkenlik siyaset bilimciler tarafından daha olumlu karşılanırken seçmen sadakatini olumsuz etkileyen unsurlar siyasiler tarafından olumlu karşılanmaz. Siyasal karar alıcılar daha kolay yönlendirilebilir kitleleri kültürel gelişmişlik düzeyi daha yüksek olan seçmenlere tercih ederler. Seçmen tercihlerinin yönlendirilmeye açık olduğu yerler kimi zaman siyasi partiler için büyük şanslar doğurabilirken kimi zaman ise tam tersi bir durum yaratabilir. Çok iyi bir aday partisinin genel seçimlerde almış olduğu oy oranının çok üzerinde ya da çok altında bir oy alabilir.

Sosyal belediyecilik

Yerel seçimlerde seçmen beklentilerini karşılamak seçim sonuçlarını doğrudan etkileyen ana unsurların başında gelmektedir. Türkiye’nin siyasal haritasına baktığımız zaman seçmen davranışlarında etki faktörlerinin çok çeşitlilik gösterdiğini görmekteyiz. Örneğin Konya/Doğanhisar’da aynı parti tarafından gösterilecek belediye başkanı adayı ile İzmir veya Şırnak adayı arasında ortak ana hedefler olsa da bireysel farklılıkların olması son derece normal bir durumdur. Bu değişkenlik bazı partililer tarafından son derece olumsuz bir durum olarak algılansa da politika yapıcılar açısından seçimi kazanmak için hayati birer tercihtirler. Seçmen tercihlerini etkileyen dinamikleri doğrudan anlayabilmek amacıyla USSAP (Uluslararası Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Platformu) olarak aylık düzenli olarak Türkiye Gündemi araştırma raporu yayınlamaktayız.

Türkiye gündemi üzerine birçok farklı konu üzerinden bilimsel bir bakış açısı ile Türk milletinin çok hızlı değişen gündem konuları üzerinde ne düşündüğünü anlamaya çalışıyoruz. Aralık ayının ilk haftasında, TÜİK NUTS1 sosyoekonomik gölgeleme sistemi ile 12 bölgeden bin 750 kişi ile yeni bir gündem araştırması yaptık. Katılımcıların yüzde 52’si erkek, yüzde 48’i kadınlardan oluşuyor. Lise mezunları yüzde 38, lisans mezunları yüzde 34, ilköğretim mezunları yüzde 23 ve lisansüstü mezunlar ise yüzde 5 oranındadır. 18-25 yaş arası katılımcıların oranı yüzde 10.8 iken 26-30 yaş grubunun oranı yüzde 15.6’dır. Yaş grubu yükseldikçe katılım oranı azalmaktadır. Birbirinden farklı birçok değişken üzerinden çaprazlama değerlendirmelerle ezber bozucu sonuçlara ulaştık.

Yerel seçimleri doğrudan etkileyeceğini düşündüğümüz iki konuyu araştırma kapsamında masaya yatırdık.Bunlardan birincisi seçmenlerin belediyecilikten neler beklediği, ikincisi ise başarılı bir belediye başkanının özelliklerinin neler olması gerektiğiydi.Değişen, gelişen ve büyüyen Türkiye’nin seçmenlerinin belediyeciliğin nasıl olması gerektiği konusunda verdikleri cevaplar ülkemiz adına sevindirici sonuçlar verdi. Sosyal yardımlara ihtiyaç duyan vatandaşların iradelerini yok sayarcasına yapılan “sosyal belediyecilik hizmetleri ile dar gelirli vatandaşların oylarının sosyal yardımlarla satın alındığı” iddiaların hiçbir geçerliliğinin olmadığını da gördük.Yaş, cinsiyet ve eğitim gibi demografik faktörlerin kırılımlarında farklılıklar görülse de katılımcı belediyecilik,yüzde 21.3 gibi bir oranla en çok tercih edilen sonuç.

Karar almada etkin rol

Seçmenler, yerel yönetimlerin karar alma mekanizmalarında etkin rol oynamak istemektedir. Seçmelerin yüzde 21.3’ü katılımcı bir belediyecilik hizmeti beklemektedir. Seçmen tercihlerinin kırılımlarına baktığımız zaman eğitimli ve kentli seçmenlerde bu istek daha yüksek düzeydedir. Gençler ve kadınlar katılımcı belediyeciliği orta ve orta yaş üstü seçmen gruplarına göre daha fazla istemektedir. Mahallelerinde, sokaklarında, ilçelerinde yapılacak makro veya mikro düzeydeki değişikliklerde kendi fikirlerinin alınmasını isteyen seçmenler ayrıca yerel yönetimler tarafından yürütülen sosyal belediyecilik hizmetlerinin de önemini kabul etmiştir. Katılımcıların yüzde 20.1’i sosyal belediyecilik hizmetlerinin sürdürülmesinden ve genişletilmesinden yana. Yerel yönetimlerin sosyal politika araçlarını çeşitlendirmesi, topluma yayması, yaş ve cinsiyet gruplarına göre yeni sosyal politikalar geliştirilmesini istemektedir. Sosyal politikaların,-sadece sosyal yardımlar olarak değerlendiren sığ yaklaşımlardan uzak-  ekonomik eşitsizliklerin yarattığı dar gelirli sınıflar için alternatif nefes alma araçları olarak görülmeye başlanması da ülkemizin yakın geleceği için önemli kazanımlar arasındadır. Seçmenlerin yüzde 16.8’i yenilikçi/teknolojik belediyecilik, yüzde 11.6’sı ürün ve satış temelli belediyecilik, yüzde 11.4’ü yenilikçi belediyecilik tercihlerinde bulunmuştur.

Anket sonuçlarına göre kültür ve teknik belediyecilik en az tercih edilen belediyecilik olmuştur. Kültür belediyeciliğinin yüzde 8.0 gibi en az düzeyde tercih edilmesinden elbette halkımızın kültüre olan ilgisizliği çıkarılamaz.

Seçmenler burada başka bir şey ifade etmeye çalışmaktadır. Bu da kültür ve teknik gibi daha özel alanların belediyelerin değil de daha başka kamu kurumları, üniversiteler, eğitim kurumları veya sivil toplum yapıları tarafından yürütülmesini daha anlamlı bulunmasıdır. Burada dikkat çeken bir husus ise seçmenlerin yüzde 16.8 gibi yüksek bir oranla yenilikçi belediyecilik hizmetlerini talep ediyor olmasıdır. Özellikle e-hizmetlerin yoğunlaştırılması, birçok hizmetin e-devlet aracılığıyla evrak israfı ve zaman kaybına neden olmadan yapılabilmesi vatandaşlar tarafından tercih edilmektedir.

Çalışkan ve dürüst

Ankete katılanlara başarılı bir belediye başkanından beklentileri sorulduğunda yüzde 22.2’si dürüst ve hak yemeyen bir başkan istediğini söylerken, yüzde 21.7’si ise ‘çalışkan başkan’ tercihini yapmıştır. Halkla iç içe olmasını isteyenlerin oranı yüzde 15.1 iken, iletişime açık ve ulaşılabilir bir başkan isteyenlerin oranı da yüzde 14.1 olmuştur. Katılımcılara, genel merkezlerce daha çok tercih edilen teknokrat adayların iyi bir başkan olup olamayacakları sorulduğunda ise beklenti yüzde 10 gibi çok düşük bir oranda kalmıştır. Yerel yönetimlerde en şaşırtıcı sonuç ise katılımcıların sadece yüzde 4.3’ünün başarılı bir başkan ile partili olmak arasında olumlu bir bağ kurmuş olmasıdır. Dolayısıyla yerel yönetici adaylarında parti faktörünün kişi faktörünün çok gerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır.

Partilerin yerel seçimleri kazanabilmelerinde en önemli faktör şüphesiz başkan adayının bizzat kendisidir. Partiler tarafından yerelde güçlü, ekonomik sorunları olmayan, sosyal iletişimde zaaflar taşımayan, şaibesiz, yerel halkla iyi ilişkiler kurabilecek isimler tercih edilmektedir.Seçmenlere göre başarılı bir belediye başkanında olması gereken özellikler, dürüst/hak yemeyen, çalışkan, halkla iç içe, iletişime açık-ulaşılabilir şeklinde öne çıkmaktadır.Bu noktada seçmen tercihlerinin son derece rasyonel ve planlı olduğunu görmekteyiz. 

Eski Türkiye’nin seçmen davranışlarından uzaklaşıldığını ve Yeni Türkiye’nin ruhuna uygun olarak akılcı tercihlere yönelindiğinisöyleyebiliriz. Siyaset bilimi açısından seçmen davranışlarının rasyonelleşmesi partizanlaşmasından daha anlamlıdır. Bu bakımdan anket sonuçları seçmen tercihlerinin partizanca tavırları aştığını ortaya koymaktadır.  Bu, politika yapıcılar ve adayların seçmenlerin önüne nasıl çıkmaları gerektiğine dair ipucu vermektedir.

Beklenti büyük

Sonuç olarak aynı genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde de seçmen tercihleri farklı etkenlere bağlı olarak sürekli değişmektedir. Değişimin ruhunu yakalayabilen söylemler, gelişimin hızına ayak uydurabilen yenilik vaatleri seçmenler tarafından farkedilmekte ve seçmen davranışlarını olumlu yönde değiştirmektedir. Seçim maratonuna giren belediye başkan adayları seçim sathının yoğunluğu ve stresinde birçok şeyi gözden kaçırabilir. Bu bakımdan seçim çalışmalarında profesyonellerden yardım almak son derece önemlidir. Halkımız, giyim kuşamından, selamlama biçimine, insanlara yaklaşımından doğaya, çevreye ve hayvan haklarına yaklaşımına kadar birçok konuda belediye başkanlarına dair büyük beklentiler içindedir.

Çalışkan, vizyoner, dürüst, sözünün eri, ulaşılabilir, iletişim sorunu olmayan, halka tepeden bakmayan, hakkaniyetli ve adaletli bir yönetim anlayışıyla aşırı ve haksız zenginleşmeden uzak duracak, kamu kaynaklarını etkin ve verimli kullanacak belediye başkan adayları toplumun tercih ettiği tipolojilerdir.

[email protected]