Tel Aviv, Hamas'ýn etkinleþen gücünü nasýl göremedi?
ABONE OL

Faruk Önalan/ Yazar

8 Aralýk 1987 tarihinde bir Yahudi yerleþimcinin kullandýðý kamyonun Filistinli iþçileri taþýyan bir araca çarpmasý sonucu dört Filistinli hayatýný kaybetmiþti. Bu olayýn ardýndan baþlayan protesto gösterileri kýsa sürede yayýlmýþ, on binlerce Filistinli Ýsrail iþgal güçlerine taþlarla karþýlýk vermiþ ve böylece 1. Ýntifada baþlamýþtýr. Hafýzalardan silinmeyen o günlerde dönemin Baþbakaný Ýzak Rabin'in talimatýyla Ýsrail askerleri çocuk ve gençlerin kol ve bacak kemiklerini kýrmakta bu yüzden Ýsrail Baþbakaný "kemik kýran Rabin" olarak anýlmaktaydý. Öyle ki duvara yaslanan küçük çocuklarýn el bilekleri ve parmaklarý taþlarla ezilmiþtir. Tanklara karþý, taþla karþý koyma ve özellikle küçük çocuklara yapýlan iþkence görüntüleri dünya medyasýna yansýdýktan sonra Filistin davasý da artýk daha fazla gündemde olmaya baþlamýþtýr. Olaylarýn baþlamasýndan altý gün sonra yani 14 Aralýk 1987 tarihinde Þeyh Ahmed Yasin ve arkadaþlarý Dr. Abdülaziz er-Rantisi, Dr. Ýbrahim el-Mukadime, Þeyh Muhammed Taha (Ebu Eymen), Dr. Ýbrahim el-Yazuri, Abdulfettah Duhan, Salah Þehade, Mahmud ez-Zehhar, Hasan Yusuf tarafýndan, Hamas yani Ýslami Direniþ Hareketi (Hareket'ul Mukavemet'il Ýslamiyye) kurulmuþtur.

"Hepimiz hayatýmýzýn son gününü bekliyoruz"

Þeyh Ahmed Yasin'in en yakýnýndaki isimlerden Rantisi'nin bir röportajýndaki sözleri oldukça ilginçtir: "Hepimiz hayatýmýzýn son gününü bekliyoruz. Apache ya da kalp krizi. Ben Apache ile olmasýný isterim." Rantisi bu sözlerden kýsa bir süre sonra, 17 Nisan 2004 tarihinde bir Apache helikopteri saldýrýsýyla þehit olmuþtur. Diðer yandan kurucu isimlerden Hasan Yusuf'un büyük oðlu Musab Hasan 1997-2007 yýllarý arasýnda Ýsrail Ýç Ýstihbarat Servisi Þin-Bet ile iþ birliði yapmýþ bu yüzden babasý tarafýndan evlatlýktan reddedilmiþtir. Hristiyanlýða geçiþ yapan Musab þu an ABD'de yaþamakta ve sýk sýk Hamas aleyhine demeçler vermektedir.

Dr. Rantisi, Hamas içinde Müslüman Kardeþler'den olmayan isimlerin de bulunduðunu belirtmiþtir. Ayrýca Ýhvan'ýn bir ýslah hareketi olduðunu Hamas'ýn ise iþgal karþýsýnda cihad ve intifada olarak yer aldýðýný ifade etmiþtir. Direniþ etkin bir hale gelince 1991 yýlýnda askeri kanat olarak Ýzzettin el-Kassam Tugaylarý kuruldu. Ýngilizler tarafýndan 1935 yýlýnda þehit edilen Filistin direniþinin sembol ismi Ýzzettin el-Kassam ayný zamanda 1.Dünya savaþýnda Osmanlý Ordusu'na gönüllü katýlmýþ ve birçok cephede savaþmýþtýr.

Kassam Tugaylarý roket teknolojisine 2000'li yýllarýn baþýnda baþlamýþtýr. Mühendislerin TNT ve amonyum nitrattan ürettiði, menzili yaklaþýk olarak 3,5-4 km olan "Kassam-1" füzesi ilk olarak 26 Ekim 2001 tarihinde iþgal altýndaki Sderot yerleþim birimine fýrlatýlmýþtýr. Ardýndan 9-12 km menzilli Kassam-2, 15 km menzilli Kassam-3 ve 17 km menzilli Kassam-4 roketleri geliþtirilmiþtir. Sonraki yýllarda daha uzun menzilli füze ve roketler devreye girmiþtir. Üretilen silahlar þehit edilen Hamas liderleri ve Kassam komutanlarýnýn soyadlarý üzerinden isimlendirilmeye baþlanýlmýþtýr.

75 km menzile sahip M-75 adýný 2003 yýlýnda þehit olan Ýbrahim el-Mukadime'den

80-90 km menzile sahip J-80 ve J-90 adýný 2012 yýlýnda þehit olan Ahmed el-Caberi'den

85 km menzile sahip SH-85 adýný 2014 yýlýnda þehit olan Muhammed Ebu Þamala'dan

120 km menzile sahip A-120 adýný 2014 yýlýnda þehit olan Raed el-Attar'dan

160 km menzile sahip R-160 adýný 2004 yýlýnda þehit olan Abdulaziz el-Rantisi'den

250 km menzile sahip Ayyash-250 adýný 1996 yýlýnda þehit olan "Mühendis" lakaplý Yahya Abdullatif Ayyaþ'tan almýþtýr.

Henüz, Ýsrail'i vuracak roketler ortada yok iken Abdulaziz el-Rantisi'nin "Sizi, Hayfa ve Tel Aviv'de sarsacaðýz!" sözleri de oldukça dikkat çekicidir.

Hamas, Ýhvan'dandýr

Bugün Filistinliler, "Filistin'in kurtuluþu Arap birliðinden geçer" sözünün mevcut þartlarda geçersiz olduðunu yaþayarak görmüþlerdir. Öte yandan Ýran ve Ýran kontrolündeki vekil güçlerin Filistin ve Kudüs davasýný kullandýðý açýk ve net ortaya çýkmýþtýr. Aslýnda bu duruma þehadetinden önce Hamas'ýn kurucu isimlerinden Ýbrahim el-Mukadime açýklýk getirmiþtir. Baþta ABD olmak bazý ülkelerin "Hamas'ýn Ýran hesabýna çalýþtýðýna" dair ithamlara Mukadime þu cevabý vermiþtir: "Bu iddia artýk komik kaçmaya baþladý. Hamas, Ýhvan'dandýr. Biz kimsenin uþaðý deðiliz. Tarih þahittir ki, en lekesiz ve en temiz olan Ýslami hareketlerdir. Herkese tavýr almayacaðýmýz gibi diyalog da kurabiliriz. Ýslamiyet bize uluslararasý iliþkilerin sýnýrlarýný çizmiþtir."

Peki Tel-Aviv yönetimi, ordusu ya da fazlaca PR faaliyeti yapýlan istihbarat birimleri Hamas'ýn her geçen daha da etkinleþen gücünü nasýl göremedi? Daha net bir ifadeyle duvarýn hemen ötesindeki hareketliliði nasýl fark edemedi? Gazze Þeridi'nin hemen ötesindeki Kibutzlar (yerleþim yerleri) güvende olduðu tezi 7 Ekim sabahý çökmüþtür. 7/24 kameralarla izlenen, hareket sensörleri bulunan ve sürekli devriyelerin atýldýðý çitler Kassam savaþçýlarý tarafýndan kolaylýkla aþýlmýþtýr. Aslýnda bu sorunun cevabý, Netanyahu'nun -kendi tabiriyle- savaþ sonrasý Gazze'de Ýsrail iþgal güçlerinin daha aktif rol oynayacaðýný belirttiði açýklamasýnda yer almaktadýr. Zira Netanyahu ve ona baðlý istihbarat birimleri Hamas'tan bu derece büyük bir hamle beklemiyordu. Geçmiþ yýllarda olduðu gibi herhangi bir zayiat vermeyen roketlere karþý adým adým Gazze iþgali planlanýyordu. Hatta 7 Ekim Aksa Tufaný operasyonu olmasaydý Ýsrail Ordusu bir hafta içinde Gazze'ye karadan girmek için hazýrlýk yapmaktaydý. Gazze'yi silahsýzlandýrýp tamamen kontrol altýna alma hesabý Ýsrail açýsýndan baþka sorunlara da yer açacaktýr. Öncelikli olarak, bir numaralý müttefiki ABD bu plana sýcak bakmamaktadýr, diðer yandan boykot hareketleri yoðunlaþmakta ve Ýsrail'e yönelik tepkiler çýð gibi artmaktadýr. Ayrýca direniþin Batý Þeria'da daha kapsamlý hale gelmesi ve hatta Ýsrail içinde yer alan Arap nüfusun harekete geçmesi durumu söz konusudur. 2021 yýlý mayýs ayýnda Gazze'deki direniþ gruplarýnýn ortak baþlattýklarý "Kudüs'ün Kýlýcý" operasyonu Ýsrail içine de sýçramýþ, Arap nüfusunun yoðun olduðu Lod, Akka, Yafa ve Ramla yangýn yerine dönmüþtü.

Bir diðer konuda Ankara'nýn geçmiþten bugüne izlemiþ olduðu politikadýr. Cumhurbaþkaný Erdoðan yakýn zamanda yapmýþ olduðu bir açýklamada, "Þundan emin olunuz ki biz Filistin meselesinde, Gazze'de yaþananlar konusunda görünenden çok daha fazlasýný yapýyoruz, yapmayý da sürdüreceðiz" sözlerini sarf etmiþtir. Bu noktada Israel Hayom gazetesinde geçmiþte yer alan" Erdoðan'ýn sessiz cihadý" baþlýklý bir haberi örnek göstermek yerinde olacaktýr. Söz konusu haberde, "Türk parasý Negev, Yafa, Lod, Ramla, Akka, Hayfa esas olarak ise Kudüs'e akýyor" denilirken Osmanlý arþivleriyle binlerce Yahudi ailenin evlerinden tahliye tehdidi altýnda olduðu belirtilmektedir. "Filistinliler bu belgeleri Ýsrail'e karþý toprak mücadelesinde baðlarý koparacak silahlar olarak görüyor."

Son olarak; Hamas bir terör örgütü deðil bir direniþ hareketidir. Ve Gazze halkýnýn oylarý ile seçilmiþtir. Ve direniþ bir sonuç, iþgal ise sebeptir. Sebebi ortadan kaldýrmadan sonuç hakkýnda yargýya varýlamaz!

  • faruk önalan
  • hamas
  • telaviv
  • açýkgörüþ