Toplumun kamu tasarruflarından beklentileri
ABONE OL

Toplum-kamu ilişkilerinde vergi ve devlet harcamalarının önemli bir yeri bulunuyor. Toplum vergileri ödeyen taraf olarak hizmet şeklinde finansmanı geri alıyor. Hizmetin kalitesi ve sürekliliği kamu ile vatandaş arasındaki ilişkilere ciddi anlamda etki ediyor. Vatandaşlardan yılda ortalama 300 milyar dolara yakın vergi toplanması kamu harcamalarını daha dikkat çekici hale getiriyor. Özellikle enflasyon nedeniyle geçim konusunda problem yaşayan vatandaş kamunun harcamalarında daha fazla dikkatli davranmasını ve verimli harcamaları hissetmek istiyor. Enflasyonla mücadele için alınan önlemlerin çok önemli bir tarafını oluşturan kamuda tasarruf ve harcamaların daha verimli alanlara kaydırılması toplam çıktı düzeyini artırabilecek potansiyele de sahip. Elde edilen tasarrufların bir sosyal politikayla tekrar enflasyon nedeniyle sıkıntı yaşayan alt gelir gruplarına aktarılması ise kamu-toplum ilişkisinin daha dengeli hale gelmesini sağlayabilir. Ayrıca verimsiz teşviklerin daha verimli alanlara kaydırılması ekonomik büyümede istenilen kaliteli dönüşüme katkı sunulabilir. Yapısal reformlarla desteklenen tasarruflar ise ekonomideki pozitif değişime orta ve uzun vadeli olarak yardımcı olabilir. Fakat en büyük önceliğin şimdilik fiyat istikrarı olduğunu söylemek mümkündür.

Yapılan tasarruflar

2021'de kamuda tasarruf genelgesi yayınlandı. Cumhurbaşkanlığı öncülüğünde başlatılan tasarruf girişiminden istenilen başarı henüz yakalanamadı. Çünkü kanuni bir düzenleme ve sınırlamayı dayatmayan genelge kanunla desteklenmedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek beyler ise sürece farklı bir boyut kazandırma hedefi taşıyorlar. 15 madde ile sınırlı tutulmayacak olan yeni tasarruf girişimi kanunla desteklenecek ve kamunun harcamalarında tasarruf zorunlu olarak işleme alınacak. Türkiye'de sürekli gündeme gelen kamu araçları ilk akla gelen tasarruf önlemleri olarak öne çıkıyor. Kamu ilk başta 1500 aracın elden çıkarılması için önlem alırken toplam kamudaki 115 bini aşan araç sayısının azaltılması hedefleniyor. Burada TOGG'un önemli bir yeri bulunuyor. Cari açığın azaltılması için yerli araçların tercih edilmesi ve yabancı marka araçlara sınırlama getirilmesi toplumun reel anlamda görebileceği bir yenilik olabilir. TOGG'un bakanlık, müdürlük ve belediyelerde daha fazla kullanılması ve lüks olarak tanımlanan araçların satılması sürei işliyor ancak hızlandırılması sağlanabilir.

Dikkat çekici bir alan olarak kamuda bulunan 115 bin aracın 72 bini savunma ve güvenlik alanında kullanılıyor bu alanda kullanılan araçların azaltılması yeni sorunlara yol açabilir. Karar alıcıların da bu alanı tasarruflarda pas geçmesi ve geriye kalan 43 binlik kısma odaklandığı görülüyor. Sağlık alanında da kullanılan araç sayısı toplam 10 bine yaklaşmış vaziyette bu nedenle bir gereklilik olarak 33 binlik stoğun eritilmesi amaçlanıyor. 33 binlik aracın 1500'ü elden çıkarılacak iken ilerleyen dönemde daha fazla satış toplum tarafından görülebilir. Toplumsal bir beklenti olarak belediyeler ve bakanlıkların kullandığı araçlara yönelinmesi de toplumun beklentileri arasında yer alıyor.

Araç satılması veya kiralamaların son bulması gibi önlemlere ek olarak yeni kamu binalarının alımına veya yapılmasına izin verilmiyor. 2024'te sağlık ve zorunlu haller dışında kamuya personel alımını da yapılmayacak. Ortalama 100 bin istihdam gerçekleştiren kamunun bu yolla sadece 2024'te 2 milyar doların üzerinde tasarruf yapması bekleniyor. Yeni taşınmaz alımı kısıtlanırken acil ve zorunlu hallerde de azami sınırlama uygulanıyor. Benzer sınırlamalar belediyeler içinde işleme alınıyor. Ancak kanunla düzenlenecek olan yeni kısıtlamalar kamuda tasarrufları daha görünür hale getirirken öncelikle belediyelerde işleme alınabilir. Kamu harcamalarında toplumun en fazla iletişim halinde olduğu belediyeler bu alanda öncü olarak kabul edilebilir. Özellikle makam araçları kullanımına belediyelerde sıkı denetim getirilmesi ve özel durumlar hariç TOGG'un tercih edilmesi sağlanabilir.

Kamuda alınacak önlemler

Enflasyonla mücadele, kullanılan para ve maliye politikalarının belli bir sinerjide yürütülmesiyle doğru orantılıdır. Sıkı parasal duruş toplam talebi dizginlerken kamu harcamalarında kısıntıya gidilmesi harcamaları aşağıya çekiyor ve fiyatların dengelenmesine yardımcı oluyor. Maliye bakanlığı öncülüğünde yürütülecek olan kamu tasarruf ve kısıtlamaları ise şu şekilde planlanıyor (Daha fazla önlemin gündemde olduğunu da ayrıca vurgulamak gerekiyor):

· Kamu harcamaları genel hatlarıyla daha verimli alanlara kaydırılacak.

· Yeni araç alımı ve kiralaması sıkı kurallarla denetlenecek.

· Acil durumlar dahilinde yeni araçların alımı ve kiralanması yeniden gözden geçirilecek.

· Güvenlik ve sağlık alanları dışında kamudaki araç sayısının artmasına izin verilmeyecek.

· Araç kiralanmasına genel anlamda son verilmesi için çalışmalara hız verilecek ve mümkün olduğunda yeni araç kiralamalarına sınırlamalar getirilecek.

· Servis araçları iptal edilirken toplu taşımanın kamu personelleri tarafından kullanımı teşvik edilecek.

· Makam aracı kullanımı için pozisyonlar yeniden belirlenecek ve bazı kurumlardaki makam aracı kullanımına son verilecek. Kullanımda yer alan araçlar ise satışa çıkarılacak.

· Kamuda demirbaş alımı, kırtasiye harcamaları, temsil, tören ve ağırlama giderleri, personel harcamaları gibi alanlarda yeni düzelme ve kesintilere gidilecek. Bu alanda yer alan düzenlemeler kamu ihalelerine yansıyacak şekilde daha şeffaf hale getirilecek ve kamudaki hizmet kalitesinin artırılması sağlanacak.

· Kamu personellerinin yurtdışı eğitim, gezi ve toplantıları en sınırlı haliyle yapılacak veya iptal edilecek.

· Devam eden kamu yatırımlarında öncelikler yeniden gözden geçirilecek ve yeni yatırımlar enflasyonda düşüş gerçekleşene kadar itina ile yapılacak.

· Elde edilen kamu tasarruflarının ilerleyen dönemde kalıcı hale getirilmesi için önlemler kanunla takip edilecek ve kamunun hesap verilebilirlik altyapısı, iletişim kanalları kuvvetlendirilecektir.

Kamuda tasarrufun muhtemel sonuçları ve toplumsal iletişim

Kamuda tasarrufların enflasyonun düşüşüne yardımcı olması en muhtemel sonuç olarak beklenebilir. Enflasyonun tekrar tek haneye düşürülmesi öngörülebilirliği artırırken yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan bakışının veya yaklaşımının daha pozitif olmasına yardımcı olacaktır. 2024'ün şubat ayına kadar toplamda 265 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çeken ve 88 bin yabancı firmanın Türkiye'de faaliyet göstermesine imkân veren yatırım ortamının daha fazla iyileşmesiyle yıllık ortalama 20 milyar doları aşan yeni yatırım çekilebilir. Küresel doğrudan yabancı yatırımlardan yüzde 1'lik pay alan Türkiye'nin mevcut payını 2028'de yüzde 1,5'e çıkarma hedefi bulunmaktadır. Bu hedefin yakalanması için hukuki düzenlemelerde sadeleşme kamu tasarruflarına eşlik edebilir. Bürokratik işlemlerin azaltılması ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi için yeni nesil teknolojilerden olabildiğince yararlanılabilir.

Kamu tasarruflarının toplum beklentilerini karşılaması ve alınan tedbirlerin iletişim kanalları kullanılarak vatandaşla düzenli şekilde paylaşımı önem arz etmektedir. Özellikle vergilerin daha verimli alanlara transferi toplumla doğru iletişim kanallarıyla daha fazla paylaşılmalı ve deprem bölgesindeki inşa faaliyetlerinde olduğu gibi vatandaş-kamu diyalog kanallarının kuvvetlendirilmesi sağlanmalıdır. Mevcut atılan adımların doğru şekilde vatandaşa ulaşımı alınan önlemlerin etkisine, derecesine ve işlevine katkı sunacaktır. Bu şekilde 10 aylık süreçte ortaya konulan enflasyonla mücadele programı kısa süre içerisinde meyvelerini verebilir. Sonuç olarak bir bütün halinde kamu ciddi bir reform ve tasarruf sürecine hazırlanmaktadır. Yaşanılacak süreçte kamu-toplum arasındaki bağlantı ve iletişimin kuvvetlendirilmesi en önemli çıktı olarak karşımızda durmaktadır. Sağlıklı iletişim vergi verme, kamu harcamaları ve yatırım gibi alanlarda yanlış olan algıların da kırılmasına yardımcı olabilir.

[email protected]

  • Deniz İstikbal
  • açık görüş
  • tasarruf