Yeni bir dünya ideali
ABONE OL

Zeki Korkutata- Bingöl Milletvekili

Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan'ýn BM Genel Kurulunda yaptýðý konuþmada dile getirdiði "Dünya 5'ten Büyüktür" söylemi, milyonlarca insanýn daha adil bir dünyanýn mümkün olduðuna olan inanç ve özlemini ifade etmektedir. Cumhurbaþkaný'nýn bu söylemi, BM Güvenlik Konseyinde veto yetkisine sahip 5 ülkenin (ABD, Ýngiltere, Fransa, Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti) bölgesel ve küresel sorunlara ülkesel çýkarlarý baðlamýnda yaklaþmalarý, dünyada gelir adaletsizliðinin derinleþmesi ve yoksulluðun bir kader olarak sunulmasý, insanlýðýn istikrar ve barýþtan her geçen gün daha da uzaklaþmasýna yönelik bir tepki ve küresel sistemin deðiþtirilmesine olan talebin ete kemiðe bürünmesidir. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn bu çýkýþý özellikle uluslararasý kamuoyunun beklentisi olan uluslararasý teþkilatlarýn reform çabalarýna, uluslarasý hukukun üstünlüðü ve ekonomik sömürü sistemine dayanan küresel ekonomi-politik sistemin deðiþtirilmesine yönelik çabalara önemli bir güç vermektedir.

"Dünya 5'ten Büyüktür" mottosu ayný zamanda meselelere insani ve vicdani yaklaþým prensibine de dayanmaktadýr. Birinci Dünya Savaþý sonrasý ABD'nin uluslararasý kamuoyuna sunduðu idealist fikirlerin gölgesinde kurulan Milletler Cemiyeti kýsa sürede Ýngiltere ve Fransa'nýn dýþ politikalarýnýn bir aracý haline gelmiþti. Nitekim Birinci Cihan Harbi'nin üzerinden fazla zaman geçmeden dünya çok daha büyük bir yýkýma yol açacak 2. Dünya Savaþý'nýn içerisine sürüklenmiþti. Oysa Milletler Cemiyeti insanlýðýn adalet, eþitlik, özgürlük ve vicdanýna göre hareket edebilseydi belki de insanlýk ikinci kez böyle büyük bir yýkýmla karþý karþýya kalmayacaktý. Birleþmiþ Milletler teþkilatý anlaþmasý 26 Haziran 1945 tarihinde San Francisco'da imzalanmýþ ve 110. maddeye uygun olarak 24 Ekim 1945'de yürürlüðe girmiþti. Türkiye antlaþmayý 15 Aðustos 1945'te onaylamýþtý.

BM'nin kuruluþ amacý da giriþ kýsmýnda özetlendiði üzere "....tarif olunmaz acýlar yükleyen savaþ belasýndan, geleceðin nesillerini korumaya...Adaletin muhafazasý ve andlaþmalarla devletlerarasý hukukunun diðer kaynaklarýndan doðan vecibelere saygý gösterilmesi için gerekli þartlarý yaratmaya... iyi komþuluk anlayýþý içinde birbirimizle barýþýk yaþamaya..Milletlerarasý barýþ ve güvenliðin korunmasý için güçlerimizi birleþtirmeye.." ifadelerine yer vermiþti. Ancak özellikle Filistin'de ve genelde de Batý dünyasý dýþýndaki krizlerde BM'nin sorumluluk almaktan kaçýnmasý, teþkilata yönelik sert eleþtirilere yol açmýþtýr. BM Antlaþmasý'nýn giriþ kýsmýnda belirtilen "savaþ belasýndan gelecek nesilleri koruma" amacýnda baþarýsýz olduðu açýkça görülmektedir.

Ýsrail karþýsýndaki acziyet

Türkiye, BM teþkilatýnýn Ýsrail saldýrganlýðý karþýsýnda düþtüðü acziyeti eleþtirmenin yanýda barýþ ve istikrarýn korunmasýna dönük reformist ve devrimci bir söylemle dünya kamuoyunun beklentilerinin sözcüsü olmuþtur. Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Ýnsanlýðýn vicdanýnýn sükuta büründüðü her durumda ve her yerde, bizim sesimiz ayný gürlükte çýkmaya devam etmiþtir" derken esasýnda BM'nin yapýsýnýn sorunlarý çözme kabiliyetini yitirdiðini de vurgulamýþ olmaktadýr. Bir diðer deyiþle Türkiye yeni uluslararasý sistemin kurulmasýna ve yeni bir dünya düzeninin inþa edilmesine katkýda bulunuyor.

Dolayýsýyla adil bir dünya için "Dünya 5'ten Büyüktür" ifadelerinin reformist bir çaðrý olduðunu not etmemiz gerekir. Dünya 5'ten büyüktür" sadece bir slogan deðildir; dünyada barýþ, adalet, eþitlik ve özgürlük isteyen uluslarýn özlemini de dile getirmektedir. BM Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sahip 5 ülkesine verilen güçlü bir mesajýn ötesindedir, uluslararasý sistemin saygýn birer üyesi olan diðer ülkelerin temsiliyet ve eþitlik taleplerinin de dile getirilmesidir.

Türkiye'nin yeni yüzyýlýndaki duruþu

"Dünya 5'ten Büyüktür" söylemini yalnýzca BM'nin yapýsýna dönük bir eleþtiri olarak deðerlendirmek Türkiye'nin yeni yüzyýldaki duruþunun ana paradigmasýný eksik yorumlamak anlamýna gelir. Elbette uluslararasý sistemde BM'nin ve diðer uluslararasý kuruluþlarýn yapýsýnýn deðiþtirilmesini talep etmek ve bunu BM Genel Kurul kürsüsünde dile getirmek önemlidir. Nitekim Filistin meselesi baðlamýnda bakýldýðýnda ABD'nin yaný sýra Ýngiltere ve Fransa'nýn Ýsrail yanlýsý politikalarý Gazze'de binlerce sivil insanýn yaþamýný yitirmesine yol açmaktadýr. Her gün Gazze'de BM'nin gözetiminde olan okullar, hastaneler ve kamplar Ýsrail tarafýndan bombalanýrken BM Güvenlik Konseyi üyeleri Ýsrail'i durduracak bir karar almaktan aciz durumdadýr. Lübnan'da BM Barýþ gücü askerlerine bile pervasýzca saldýrýlarýn düzenlenmesine raðmen Güvenlik Konseyi üyeleri sessizce bu þýmarýklýðý izlemektedirler.

Bu baðlamda politik bir söylem olarak Dünya 5'ten Büyüktür; Baþta BM olmak üzere uluslarasý teþkilatlarýn yapýsýnýn uluslararasý eþit temsiliyet, adalet ve uluslararasý hukuk temelinde reformize edilmesi talebini içermektedir. Örneðin yaklaþýk 1 milyar insanýn yaþadýðý 60 Ýslam ülkesinin BM'de veto gücüne sahip olmamasý büyük bir eksikliktir. Ayný zamanda coðrafi olarak bakýldýðýnda BM Güvenlik Konseyi'nde veto gücüne sahip 5 ülkeden 2'si Avrupa bölgesinde iken diðerleri de Amerika kýtasý, Avrasya ile Asya Pasifik bölgesinde bulunmaktadýr. Ortadoðu'nun yaný sýra Afrika kýtasýnýn da temsiliyetinin olmamasý, temsilde adaletin saðlanamadýðýný göstermektedir. Bundan dolayý BM Güvenlik Konseyi Ortadoðu ve Afrika'yý ilgilendiren onlarca kararda çýkarlarýna göre hareket etmiþtir.

Ekonomi-politik bir söylem olarak Dünya 5'ten Büyüktür; Küresel gelir adaletsizliðine, sömürüye, tek taraflý baðýmlýlýk iliþkilerine yönelik bir eleþtiri içermektedir. Dünya nüfusunun yüzde 1,1'lik kýsmý, dünya genelindeki toplam servetin yüzde 46'sýna sahiptir. Geri kalan dünya nüfusunun yüzde 54'lük çoðunluðunun toplam gelirden aldýðý pay ise yalnýzca yüzde 1,3'tür. Birleþmiþ Milletler Gýda ve Tarým Örgütü (FAO) tarafýndan hazýrlanan "Dünya Gýda Güvenliði" raporu, 2023 yýlýnda yaklaþýk 733 milyon insanýn, yani dünya genelinde 11 kiþiden birinin ve Afrika'da her beþ kiþiden birinin açlýkla karþý karþýya olduðunu ortaya koyuyor. Dolayýsýyla 2. Dünya Savaþý sonrasý kurulan uluslararasý örgütlerin yoksulluk ve açlýkla mücadelede baþarýsýz olduðu ortadýr. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn reform çaðrýsý Afrika baþta olmak üzere yoksullukla ve gelir adaletsizliði ile mücadele eden tüm uluslarýn ortak talebidir.

Batý merkezli küresel siteme karþý bir söylem olarak Dünya 5'ten büyüktür; ABD'nin baþýný çektiði Ýngiltere ve diðer AB ülkelerinin de payýný aldýðý tek kutuplu dünya sistemine bir eleþtiri içermektedir. Nitekim Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn BRICS toplantýsýnda dile getirdiði üzere "Günümüz þartlarýndaki uluslararasý sistem kendinden bekleneni veremiyor. Türkiye olarak çok taraflý platformlarda dostlarýmýzla biraraya gelmeye ve ortak sorunlara çözüm bulmaya önem veriyoruz. BRICS'in daha adil bir küresel sistem düþüncesine eþsiz katkýlar sunacaðýna inanýyoruz."

Türkiye'nin BRICS'e tam üye olmasýnýn nedenlerinden biri de BM üyesi her ülkenin dýþ politikada egemen birer ülke olarak kabul görmesi, ülkelerin dýþ politikada baðýmsýz kararlar almasý, farklý uluslararasý kuruluþlara üyelik dahil birçok konuda baðýmsýz davranma taleplerinin Batý merkezli küresel güçlerin tepkisine yol açmasýdýr. Söz konusu eleþtiriye raðmen Türkiye 2009 yýlýnda Þanghay Ýþbirliði Örgütü'ne üye olmak istediðini açýklamýþtý. Tartýþmalarýn sürdüðü bir dönemde Erdoðan da Kazan'da düzenlenen BRICS toplantýsýna katýlým göstererek, tam üyelik iradesini göstermiþtir. Söz konusu üyelik talepleri Türkiye'nin küresel sisteme yönelik eleþtirilerine dönük arayýþlarýnýn somut sonuçlarý olarak da yorumlanabilir.

Bu çerçevede Türkiye'nin içeride ve bölgede istikrar ve barýþý saðlama çabalarýna bir darbe vurma amacýyla TUSAÞ'a gerçekleþtirilen hain terör saldýrýsý zamanlama açýsýndan oldukça düþündürücüdür. Küresel güçler tek kutuplu hegemon sistemi ayakta tutmak amacýyla Siyonist Ýsrail hükümeti ve destekledikleri taþeron terör örgütleriyle daha adil bir dünya kurulmasý taleplerini güç ile bastýrmaya çalýþmakladýrlar.

Sonuç olarak "Dünya 5'ten Büyüktür" söylemi bir slogan olmanýn ötesinde adalet, eþitlik ve özgürlük arayýþýnda olan milyonlarca insanýn daha adil bir dünya ve sistem kurulmasýna dönük özlem ve beklentilerinin en üst düzeyde Cumhurbaþkaný Erdoðan tarafýndan baþta BM Genel Kurulu olmak üzere tüm platformlarda ifade edilmesidir. Son dönemlerde Siyonist Ýsrail hükümetinin saldýrgan ve yayýlmacý tutumu tüm uluslararasý kuruluþlarý ve müktesebatý tartýþmalý ve güvensiz hale getirmiþtir. Kendi barýþ gücü askerlerini ve yardým kuruluþlarýný bile korumaktan aciz bir BM, ABD ve yandaþlarýnýn emperyalist emelleri, Netanyahu hükümetinin "vadedilmiþ topraklar" hezeyaný karþýsýnda haykýrmanýn vaktidir: Yeni bir dünya mümkündür; Dünya 5'ten Büyüktür.

  • BM Güvenlik Konseyi
  • Veto Gücü
  • Adalet Saðlama