Yeniden Türk devrine doðru
ABONE OL

Mustafa Ýsen/ Yazar

3 Ekim 2009 tarihinde Nahcivan'da Azerbaycan, Kazakistan, Kýrgýzistan ve Türkiye'nin katýlýmýyla kurulan Türk Devletleri Teþkilatý 3 Kasým'da Kazakistan'ýn baþkenti Astana'da gerçekleþen zirve ile onuncu toplantýsýný yaptý. Kuruluþ ve ilk yýllardaki oluþumunu yakýndan takip ettiðim örgütle ve son toplantýda alýnan kararlarla ilgili görüþlerimi paylaþacaðým.

Sovyetler Birliði'nin daðýlmasý sonrasýnda baðýmsýzlýk kazanan Türk asýllý devletleri ilk tanýyan ülke Türkiye oldu. Ardýndan bu yeni ülkelerle her þeyini paylaþtý. Büyük bir hazýrlýk içinde deðildik ama göç yolda düzülür ilkemizle yola samimiyet ve baþarýyla devam ettik. Dolayýsýyla baðýmsýzlýk sonrasýnda iliþkiler biraz romantik bir çerçevede yürüdü, bazý karþýlýklý hayal kýrýklýklarý da oldu. Ama þükür ki alakalar hiç kesilmedi. Önce 1991 yýlýnda liderler ve aydýnlarýn katýlýmýyla Türk Kurultaylarý baþladý. Antalya'daki bu ilk organizasyonda bir Türk Dünyasý ritüeli olan demir dövüldü, tanýþýldý. Sonraki yýllarda sayýlarý ona ulaþan bu kurultaylar daha çok bir temenniler zinciri ile devam etti. Sonraki yýllarda üst düzey katýlým seviyesi de düþen kurultaylarýn 2006 yýlýnda Antalya'da yapýlan toplantýsýnda bu iþin artýk bir sivil inisiyatif yerine resmi bir yapýya dönüþmesi zamanýnýn geldiði anlaþýldý. 2007 yýlýnda yaptýðý bir Türkiye ziyareti sýrasýnda konu Kazakistan Cumhurbaþkaný ile Cumhurbaþkanýmýz arasýnda teati edilerek yeni bir yapýya olan ihtiyaç vurgulandý ve bu çerçevede görevlendirmeler yapýldý. Uzun ve zor bir süreç sonrasýnda tamamlanan çerçeve sözleþme, 3 Ekim 2009 tarihinde Nahcivan'da Azerbaycan, Kazakistan, Kýrgýzistan ve Türkiye'nin katýlýmýyla imzalandý. Buna göre Türk Dili Konuþan Ülkeler Ýþbirliði Teþkilatý, kýsaca Türk Konseyi veya Türk Keneþi adý verilen organizasyon ortaya çýkmýþ oldu. Yapýlan anlaþmaya göre teþkilatýn merkezi Ýstanbul'da olacak, dönüþümlü bir genel sekreter eliyle yürütülecekti. Teþkilat, Devlet Baþkanlarý, Dýþiþleri Bakanlarý, Aksakallar Meclisi ve Kýdemli Memurlar gibi alt kurullardan oluþacaktý.

Ulaþtýrma temasý ve sonrasý

Türk Konseyi yýlda bir defa adý geçen ülkelerin birinde Devlet Baþkanlarýnýn katýlýmýyla toplanýp kararlar alýr. Bu toplantýlarda mümkün olduðu kadar somut bir konunun karara baðlanýp ilgili birimlerce bunlarýn icrasý istenmiþtir. Örneðin ilk yýllarda konsey ulaþtýrma temasýyla toplanmýþ, ardýndan Ýpek Demiryolu, kardeþ limanlar ve gümrüklerin standartlaþmasý çalýþmalarý hayata geçirilmiþtir. Bugün Pekin'den Londra'ya kadar gidebilen demiryolundan söz edebiliyorsak bu durum adý geçen çalýþmalarla ortaya çýkmýþtýr.

Toplantý hangi ülkede yapýlmýþsa o ülke devlet baþkaný bir yýl boyunca teþkilatýn baþkanlýðýný da üstlenmektedir.

Son gelinen noktada adý Türk Devletleri Teþkilatýna dönüþen Türk Konseyi'ne Özbekistan da katýldý. Böylece üye devlet sayýsý beþe ulaþmýþ oldu. Türkmenistan, Macaristan ve Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti de gözlemci üye statüsü kazandý. Bu isim deðiþikliðinin sebebi Birleþmiþ Milletlerce tanýnma açýsýndan gerekli bir prosedür olduðu içindir. Tabii böyle bir isim Türk Dünyasýnda da heyecanla karþýlandý, çünkü ilk ada göre daha karþýlýðý olan bir isimlendirme ortaya çýktý.

Türk Devletleri Teþkilatý'nýn 2023 yýlý toplantýsý Kasým ayý baþýnda Kazakistan'ýn baþkenti Astana'da yapýldý. Türk Devri temasýyla toplanan bu yýlki zirve artýk teþkilatýn kurumsallaþma ve uluslararasýlaþma sürecine girdiðinin bir iþareti olarak okunmalý. Türk Devri iddiasý artýk kurumun ortak dil ve tarih üzerinden yürüyen kuruluþ yýllarýný geride býraktýðýný, giderek kendini daha kapsamlý bir gelecek perpekstifine hazýrladýðýný, sadece Türk Dünyasýna deðil yeni yüzyýlda uluslararasý düzene de katký saðlamaya hazýrlandýðýný göstermektedir.

Bu iddia hamasete dayalý bir söylem deðildir. Bugün Türklerin yaþadýðý coðrafya geçmiþte büyük Türk-Ýslam medeniyetine beþiklik etmiþ, buralarda medeniyetin yansýmasý olan büyük þehirler kurulmuþ (Tebriz, Semerkand, Herat gibi), bu potansiyeli ile çevredeki büyük medeniyet havzalarýný etkilenmiþti. Geçmiþte bu coðrafya okyanusun bir yakasýndan bir baþka okyanusa, Akdeniz'e, Hint'e, Avrupa'ya ulaþan yollarýn merkeziydi. Bu haliyle de etkin bir konumdaydý, belirleyiciydi, yönlendiriciydi. Bunun en somut kanýtý on beþinci yüzyýlda baþlayýp on altýncý yüz yýl sonuna kadarki evrede Dünya üzerinde etkin olan Türk asýrlarý gerçeðidir. Nitekim Adriyatik'ten Balkanlar, Anadolu ve Karadeniz'in kuzeyinde Osmanlýlar, Mýsýr'da Memlükler, Ýran ve çevresinde Safeviler, Orta Asya'da Timur hanedaný, Hindistan'da Babürlüler eliyle hayata geçirilmiþ bir büyük siyasi ve medeniyet havzasý bütün eski dünyayý kontrolü altýnda tutmaktaydý. Unutulmasýn ki Osmanlý Sultaný II. Bayezid (1447-1512), Mýsýr'da Memluk Sultaný Kansu Gavri (1440-1516), Safevi hükümdarý Þah Ýsmail (1487-1524), Timurlu hanedaný temsilcisi Hüseyin Baykara (1483-1506) ve Hindistan'da Babür (1483-1530) çaðdaþtý. Bunlar döneminde sadece siyaseten deðil, bilim, mimari, edebiyat, musiki ve plastik sanatlar alanýnda bütün Dünyaya çok baþarýlý örnekler sunuldu. Sözü edilen bu isimlerin hepsi ayný zamanda Türkçenin önde gelen þairleridir.

Stratejik ortak Türkiye

Türkiye bu birikimi her zaman Batý ile buluþturan çok önemli ve stratejik ortaktýr. Bugün ortak demir yollarý, boru hatlarý, üniversiteleri, ekonomik iþbirlikleri, ortak yatýrýmlarý, uluslararasý öðrenci projeleri ile karþýmýzda bir Türk dünyasý gerçeði vardýr. Yeniden oluþmakta olan Türk Devri sürecini þimdi Türk Devletleri Teþkilatý yönlendirmektedir. Onun þemsiyesi altýndaki Türk Dünyasý Parlamenterler Meclisi (Türk-Pa), Türksoy, Türk Akademisi, Türk Dünyasý Miras Vakfý gibi kuruluþlar bu faaliyetin diðer paydaþlarýdýr.

Artýk kuruluþ aþamasýný tamamlamýþ Türk Devletleri Teþkilatý Türk Dünyasý ortak tarih ve sosyo-kültürel temeller üzerinden baþlattýðý çalýþmalarý pek çok müþterek mekanizmayý hayata geçirerek ortak somut projelere dönüþtürmektedir. Bu iliþkiler aðý bizzat paydaþlarýn yararýna olduðu gibi uluslararasý düzene de olumlu yansýmaktadýr. Bunun örnekleri onuncu toplantýnýn sonuç bildirisinde kolaylýkla görülebilir.

Onbeþinci yýlýna giren Türk Devletleri Teþkilatý ile otuzlu yýllarýný kutladýðýmýz Türk Dünyasýnýn baðýmsýzlýðý aþamasýnda Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kýrgýzistan ve Türkmenistan'ýn bugün geldikleri konumlarý bir kez daha göz önüne getirelim. Sonra da þunu soralým, hangimiz 30 yýl önce bugünkü ýþýltýlý Bakü'yü, sýfýrdan oluþturulan Nursultan'ý, Ermenistan'a karþý büyük bir baþarý elde etmiþ Azerbaycan'ý, yeni restore edilen tarihi birikimiyle görkemli Semarkand'ý bugünkü haliyle düþünmüþtü? Bu potansiyeli daha iyi kullanabilirdik diyenler olabilir. Ama elde edilen baþarý gurur duyulacak düzeydedir. Umalým ve dileyelim ki yukarýda isimlerini andýðým 500 yýl önceki Türk Dünyasý kadrosu gibi gelecek yýllarda onuncu Türk Devletleri Teþkilatý toplantýsý ile Türk Devri'ni baþlatan Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn Kasým Cömert Tokayev'i Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn Ýlham Aliyev'i, Kýrgýzistan Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn Sadýr Caparov'u, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn Recep Tayyip Erdoðan'ý, Özbekistan Cumhurbaþkaný Sayýn Þevket Mirziyoyev'i, Türkmenistan Milli Halk Maslahatý Baþkaný Sayýn Gurbangulu Berdimuhamedov'u, Macaristan Baþbakaný Sayýn Viktor Orban'ý tarih hayýrla ve takdirle ansýn.

[email protected]

  • Mustafa Ýsen
  • açýk görüþ
  • türk dünyasý