-Nerelisin?
-Tuncelili. Yok yok. Pardon. Dersimliyim.
-Necisin? Ne iş yaparsın?
-Hesap uzmanıyım, hesaptan iyi anlarım.
-Hayırdır? Neyi hesap ettin?
-SSK'yı!
-Hesap ne çıktı?
-Koca kurumu batırdım.
-Başka ne hesap edersin?
-Seçimi, sandığı...
-Nasıl hesap ettin?
-Yüzde 1 toplam oyu olmayan 4 partiye 39 milletvekili verdim.
-Hesap biraz şaşmış gibi sanki? Eee, karşılığında ne aldın?
-Koca bir masayı ve zorla adaylığı.
-Demokrasi ile aran nasıl peki?
-Selahattin Demirtaş serbest kalacak! Osman Kavala serbest kalacak!
-Eee peki hukuka saygı ne olacak?
-Onu geç. KHK'lılar da serbest kalacak!
-Yani hesabın bu mu?
-CHP'nin oyunu arttıramadığıma göre hesap bunu gösteriyor.
-Demokrasiyi konuşmaya devam edelim o zaman.
-Yerel yönetimlere özerklik şartını mutlaka getireceğiz!
-Peki ya Türkiye'nin bütünlüğü, egemenliği?
-!!!???
-Terörle iltisaklı belediyeler?
-Terörle iltisaklı olsalar dahi belediyelere kayyum atamalarını bitireceğiz.
-Yani demokrasi ve hukuk devleti olmayacak diyorsun. Öyle mi?
-Olmasa da olur. Ben bir başa geleyim de.
-Peki ya dış politika?
-Suriye'nin kuzeyinden çekileceğiz.
-Olur mu yahu?
-Doğu Akdeniz'den de çekileceğiz.
-Hoppala!
-Terör örgütlerine düzenlenen askeri operasyonları tamamen durduracağız. Yoksa Avrupa'ya ne deriz?
-Peki ya Türk Silahlı Kuvvetleri? Savunma sanayindeki gelişmeler?
-'Yurtta sulh, cihanda sulh'
-Bu tamam da, çevremizdeki tehlikeler ne olacak?
-Hiçbir tehlike yok. PYD/YPG zaten bize neden saldırsın?
-Peki ya İHA-SİHA'ların durumu ne olur?
-Vallahi ortağım da söyledi. İHA'lara SİHA'lara dokunacağız.
-KAAN, KIZILELAMA, BORA, TAYFUN, UFUK, IMC ve diğerleri?
-Ne diyeyim. Bu kadar ürüne, bu kadar isme hiç gerek yok!
-Eee, peki ya TEKNOFEST?
-O zaten bir festival. Bizim için tıpkı bira, ot, müzik festivalleri gibi bir şey.
-Demokrasi, hukuk, dış politika, savunma sanayiini biraz konuştuk? Ucundan kıyısından da ekonomi konuşalım mı?
-Bak o en sevdiğim konulardan.
-Nasıl yani?
-Hani hesap uzmanıyım ya. Parayı buldum.
-Ne buldun? Nereden buldun? Ne kadar buldun? Nasıl buldun? Anlatsana.
-Bir iki günde Londra'dan, New York'tan parayı kaptım getirdim.
-Getirdin mi? Ne kadar?
-300 milyar dolar.
-Peki nerede para?
-Yok getirdim derken, getireceğim.
-Ama, bu kadar büyük bir meblağ Fransa'ya, İngiltere'ye, Almanya'ya...gelse de yer yerinden oynar. Nasıl oldu da tek kalemde buldun?
-Ben hesap uzmanıyım!
-Yahu pek de akla yatmıyor, mantığa da sığmıyor, ama...
-Evettttt, yaniiii, hımmm, biraz çok oldu değil mi?
-Eee, hesap uzmanıyım diyordun ya hani.
-Ya acaba bir sıfır fazla mı söyledim? 300 milyar dolar hakikatten fazla oldu sanki. Eee, canım bunu birkaç yılda getireceğim.
-Getirdim, getirdim demiştin ama.
-Ha oldu olacak onu da düzeltelim o zaman. Umarım bulurum da, onu da getireyim. Yeter ki seçileyim.
-Vallahi hesapların bayağı şaşıyor sanki.
-Ben hesap uzmanıyım! Maliye Bakanlığı da yaptım.
-Aaa, Maliye Bakanlığı'mı yaptın? Ne zaman?
-Yaptım canım yaptım. Onu da yaptım. Hepsini yollayacağım!
-Dur yahu, konuyu mu değiştirdin birdenbire? Kimi yolluyorsun? Nereye yolluyorsun?
-Hesap ettim. 13 milyon Suriyeliyi derhal yollayacağım.
-Hesabın yine şaşmasın?
-Yine mi şaştı?
-İçişleri Bakanlığı'nın dikkatli politikaları ve uygulamaları Türkiye'deki Suriyeli sayısının kanıtları ve kayıtlarıyla 3,4 milyon kişi olduğunu gösteriyor.
-Gördün mi bak bunu bildim.
-Eee, sen 13 milyon diyordun ya?
-İşte 3'ünü tutturdum.
-Yapma ama, bu kadar da olmaz ki.
-Ben hesap uzmanıyım.
-Bir de girdiğin seçimler var.
-Ben genel başkan olduğumda hedefimi koymuştum.
-Neydi hedefin?
-İlk seçimde yüzde 40 alamazsam çekilirim.
-Kaç seçime girdin?
-Vallahi artık saymıyorum. 10'u geçti!
-Hangisini kazandın?
-Hiçbirini.
-Peki ya yüzde 40 hedefin ne oldu?
-Hiçbir seçimde tutturamadım.
-Eee, peki nasıl hala partinin başında kalabiliyorsun?
-Çok iyi hesap uzmanıyım. Delegeyi tutunca yetiyor.
-O zaman bu senin son seçimin olmasın sakın?
-Olmaz, olmaz! Delege, tıpış tıpış gelecek. Yine bana oy verecek.
-Fesüphanallah... Ne diyeyim bilemedim. En iyisi Attila İlhan'dan bir alıntı ile buna bir son vermek: 'Türkiye'de bir hain kontenjanı var. Bu nüfusun yaklaşık yüzde 10'udur. Türk aydını dediğimiz bazı kişiler, aslında Batı'nın manevi ajanıdır. Öyle ki, bu ülkeyi 200 yıldır bu aydınlar batırıyor, halk ise kurtarıyor.'