Yeşil teknoloji hemen, şimdi!
ABONE OL

Artan endüstriyel faaliyetlerin doğrudan bir sonucu olan iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini yavaşlatmak ve ideal olarak tersine çevirmek için gezegenimizin acilen ekolojik bir dönüşüme ihtiyacı var. Söz konusu iklim felaketi tehdidini önlemek için yeşil teknojileri geliştirmeli ve yaygın olarak kullanmalıyız. Bu teknolojiler, örneğin enerji, ulaşım, çelik, çimento, alüminyum ve hatta et ihtiyacını azaltan veya bunlarla ilişkili emisyonları azaltan birçok farklı türde olabilir.

Yeşil teknolojiler çok fazla fikri mülkiyet içerdiğinden, daha kirli alternatiflerine karşı rekabette, haliyle, dezavantajlıdırlar. Devletler her yıl iklim değişikliği mücadelesiyle doğrudan ilgili olan on binlerce patent veriyor. Patentler yeşil Ar-Ge'yi ödüllendirir ve teşvik eder. Dolayısıyla daha çok patent, daha çok telif ücreti ve kâr marjı ile sonuçlanır. Ancak yeşil teknolojilerin telif hakları ve yüksek kar marjları ile ödüllendirilmesi, satış fiyatını yükselterek, patentli ürünlerin yayılmasını engellediği gibi, önemli dara kayıplarına da yol açıyor.

'Öteki'ne fayda

Tekel fiyatlandırmaların karşıdan gelen bir rüzgara dönüşmesi, yeşil teknojiler alanında özellikle yıkıcıdır. Çünkü, bu teknolojilerin kullanıcıları, kullanımdan elde edilen toplumsal faydanın yalnızca küçük bir kısmından bireysel olarak yararlanmaktadırlar. Örneğin, bir sürücü, elektrikli araba için fazladan ödeme yapıp yapmamaya karar verirken, kendi ailesi için küçük sağlık yararlarını göz önünde bulundurur. Ancak gelecekteki insanlar ve tüm gezegen de dahil olmak üzere "ötekine" çok daha büyük faydaları göz ardı edebilir.

Küresel Kuzey'de, patentli yeşil teknolojilerin benimsenmesini yavaşlatan bu karşı rüzgarın gücü, çevre düzenlemeleri, emisyon vergileri veya daha kirli alternatiflerin kullanımını yasaklayan, sınırlayan veya cezalandıran yeşil sübvansiyonlar yoluyla hafifletilir. Ancak Küresel Güney'de bu tür telafi edici önlemler büyük ölçüde yoktur; bu nedenle oradaki alıcılar genellikle ucuz, geleneksel, dolayısıyla daha kirli yöntemleri tercih ederler.

Kömürle çalışan enerji santralleri bu konuda çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. İleri teknolojiler emisyonları önemli ölçüde azaltabilir; ancak patentlere verilen telif hakları nedeniyle daha pahalıya mal olur. Mitsui Babcock, patentli "ultra-süperkritik" teknolojisi için buhar kazanları üreticilerinden 600 MW kazan başına yaklaşık 1,5 milyon dolarlık lisans ücreti talep etti . Sonuç olarak, Hindistan'daki ve başka yerlerdeki birçok fabrika, onlarca yıl boyunca %30'a kadar daha yüksek emisyon üretecek daha eski, daha az verimli teknolojileri kullandı.

Yoksul devletlerde güçlü çevre düzenlemeleri, emisyon vergileri ve yeşil sübvansiyonların nadiren görülmesinin ana nedenlerinden biri, bunu yapmanın kendi ülkelerinden Kuzeyli patent sahiplerine önemli miktarda nakit çıkışına sebep olacağıdır. Güney, Kuzey'in sanayileşme sürecinde doğurduğu küresel felaketi önlemeye yardımcı olmak için ondan izin almak ve kendisinden çok daha zengin olan Kuzey'e yüksek patent bedelleri ödemeye hevesli değil. Şu da bir gerçek ki, Güney devletleri, Kuzey'den zaten çok fazla salınım yayıldığı için ne kendi kalkınmalarını isteyerek yavaşlatacak ne de bundan vazgeçeçeklerdir.

Küresel Güney'de yeşil teknolojilerin yaygınlaşmaması büyük bir sorun. İçinde bulunduğumuz yüzyılın geri kalanında, gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamı, önemli nüfus artışıyla da beraber trafik ve tarımda genişleme; enerji, çelik, çimento vb. maddelerin tüketiminde büyük bir artış yaşayacaklar. Bu artış ve genişlemede kullanacakları teknolojiler, girişecekleri uygulamalar ve edinecekleri alışkanlıklar, yaşanabilir bir gezegen için mücadelede oynamaya hazır olacakları roller, varlıklı ulusların kendi sınırları içinde yapacakları herhangi bir seçimden çok daha önemli olacaktır. Emisyonları hızla azaltma, son derece etkili ve yerele uygun yeşil teknolojilerin Küresel Güney'de yaygın ve hızlı bir şekilde kullanılmasını gerektirir.

Emisyon azaltımına ödül

Bunu, Küresel Güney'de elde edilen emisyon azaltımlarını ödüllendirecek bir "Green Impact Fund For Technology/Yeşil Teknolojiler İçin Etki Fonu" (GIFT) kurarak başarmayı öneriyoruz. "GIFT Bölgesi" olarak tanımlayacağımız, Küresel Güney'i kapsayan bölgede tekel ayrıcalıklarından feragat edilen herhangi bir patentli yeşil teknoloji ile gerçekleştirilen salınım azaltımları, kurulacak olan etki fonu tarafından, sağladığı azaltıma göre ödüllendirilecektir. Ödüllendirmeler, sabit yıllık ödemeler yoluyla yapılabilir. Örneğin başlangıçta 2 milyar dolarlık bir ödül havuzu - daha sonra olası artışlara açık bir şekilde - oluşturulabilir. Kaydedilen herhangi bir yeni yeşil teknoloji, altı yıl art arda ödüllendirilecektir. Bu ödüller, GIFT Bölgesinde önlenen emisyonlara göre, kayıtlı teknolojiler arasında etkileri oranında paylaşım esasına göre dağıtılacaktır. Bunun karşılığında yenilikçiler, GIFT Bölgesi içerisinde - belirlenecek kişi başına düşen gelir eşiğinin altındaki tüm ülkelerde - kalıcı ve telifsiz lisanslar sunacaklardır.

GIFT'in yeni teşvikleri motivasyonları da dönüştürecektir. Mevcut patent sistemi, yenilikçilerini olası patent ihlalcilerini arayan kıskanç casuslar haline getirirken, etki ödülleri yenilikçileri en iyi etki için yeniliklerinin hızlı, yaygın ve etkili bir şekilde yayılmasını aktif olarak teşvik etmeye götürür. Yenilikçiler, yatırımlarından kazanılan etki ödüllerindeki tutarın, maliyetlerinden fazla olmasını bekledikleri sürece, teknolojilerinin kullanımı için hiçbir ücret talep etmeyecekleri gibi, aynı zamanda teknik yardım sağlayarak ve hatta kullanımını sübvanse ederek ürünlerinin kullanımının yayılmasını ve etkilerinin optimize edilmesini teşvik edeceklerdir.

GIFT, yalnızca tekel fiyatlandırma ve patent sisteminin karşıdan eser yavaşlatıcı rüzgar etkisinden kaçınmakla kalmayıp, aynı zamanda etki ödüllerinin arkadan esen itici rüzgarını ekleyerek GIFT Bölgesinde önemli yeşil teknolojilerin yayılmasını artıracak ve Küresel Güney'de büyük bir emisyon azaltımına yol açacaktır. Bu azaltım, önlenen tonlarca CO2e cinsinden değerlendirilebilir. Farklı sera gazlarını ısınma potansiyellerine ve Dünya atmosferindeki kalıcılıklarına göre ağırlıklandıran bu metod, yaygın olarak kullanılan bir ölçüm biçimidir. Özellikle yoksul nüfuslara ve tropik bölgelere yönelik teknolojilerle ilgili olarak, GIFT aynı zamanda tamamen yeni yeşil inovasyon alanları açacak, yeşil inovasyonun ivmesini hızlandıracak ve Küresel Güney'de inovasyon ve üretim kapasitelerini genişletecektir.

GIFT'in iklim değişikliği üzerindeki etkisi, GIFT'e kayıtlı tüm teknolojilerin değerlendirilen ve ödüllendirilen etkilerinin toplamından çok daha büyük olacaktır. Bunun tek sebebi, GIFT'in kayıtlı bir teknolojinin etkisinin ödüllendirilmesini tescilden sonraki ilk birkaç yılla sınırlandırması değildir. Daha önemli bir neden, GIFT'in yeşil teknojilerin ivmesini hızlandırarak, kayıtlı teknolojilerin karşılaştırılacağı ve değerlendirileceği standardı yükseltmesidir. Bu etki zamanla daha da büyüyecektir. Örneğin 2040 yılında GIFT'e kaydedilen bir yeşil teknoloji, o yıl kullanılan alternatiflere kıyasla elde ettiği emisyon azaltımları için ödüllendirilecektir. Ancak 2040'taki bu son teknoloji ürün, GIFT'in önceki on yıl veya daha fazla süredir faaliyette olmasına bağlı olarak çok daha etkin ve üstün donanımlara sahip olacaktır. Projenin yeşil teknolojileri daha yüksek bir standarda yükseltmesi, GIFT'in kayıtlı yenilikçilerinden hiçbirine ödeme yapmak zorunda kalmadan elde edeceği bir başarıdır. Bahsi geçen durum en çok da mevcut patent rejimi altında (i) yalnızca Küresel Güney'de kullanıma uygun olan, (ii) daha kirli ve geleneksel alternatiflerinden daha pahalı olan (iii) mevcut rejim altında alıcıların/kullanıcıların çok düşük bireysel fayda elde ettiği ancak çok geniş geniş çapta yayılmış toplumsal faydalar üreten, şuanda ihmal edilen yeşil teknoloji kategorilerinin gelişmesine ekstra katkı sağlar.

Yeşil yenilikçiler

Bir pilot uygulama, GIFT fikrini test edip iyileştirebilir ve böylece GIFT'in benimsenmesini daha olası ve uygulanabilir hale getirebilir. Pilot uygulama, 100 milyon dolar gibi bir havuzla, önceden seçilmiş yeşil yenilikçileri, Küresel Güney'in kendi seçtikleri bir bölgesinde, kaydettirdikleri uygun fiyatlı teknoloji ürünlerinin başardıkları emisyon azaltım oranlarına göre 2 yıllık bir periyot boyunca ödüllendirmeyi öngörür. Pilot uygulama, yeşil yenilikçilerin yeni rekabetçi etki ödüllerine nasıl tepki verdiğini ve ekolojik etkinin güvenilir bir şekilde ve vaktinde nasıl değerlendirilebileceğini somut olarak gösterecektir. Pilot, aynı zamanda etki değerlendirmesini iyileştirmeye yardımcı olacak ve rekabetçi etki ödüllerinin maliyet etkinliğinin bir göstergesini sağlayacaktır. Son olarak, pilot uygulamanın kendisi de izlediği ve ödüllendirdiği projeler aracılığıyla ekolojik faydalar da sağlayacaktır.

Kuzey finanse etmeli

GIFT, Küresel Kuzey'in varlıklı devletleri tarafından finanse edilmelidir. Çünkü bunu en kolay şekilde onlar karşılayabilirler, aynı zamanda iklim krizinin en büyük sorumluluğunu da üstlenmiş olurlar. GIFT'i ve pilot uygulamasını finanse etmek, daha varlıklı devletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Madde: 13 ve 17 ile ilgili sorumluluklarının ve taahhütlerinin yerine getirilmesine; kalkınma yardımınlarının GSMH'lerinin %0,7'sine ulaşması sözlerinin tutulmasına; Kopenhag'daki 2009 COP-15'te vaat edildiği gibi sıcaklık artışını kontrol altına alabilmek için, daha yoksul ulusların iklim değişikliğine uyum sağlamasına ve iklim değişikliğinin etkilerinin hafifletmesine yardımcı olmak için söz verdikleri yıllık 100 milyar dolarlık yardım vaadinin yerine getirilmesine katkıda bulunacaktır.

Paris Anlaşması'nı henüz Ekim(2021) ayında onaylayan Türkiye için, GIFT girişimi, hızla büyüyen nüfusuna ve yüksek ekonomik büyüme oranına rağmen, gezegenimizin ihtiyaç duyduğu ekolojik dönüşüme iddialı bir "Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı Niyeti" (INDC) sunmak ve bunu gerçekleştirmek için altın bir fırsat veriyor. Türkiye'nin iklim azaltım fonlarından ve iklim savaşı için teknolojik yardımdan faydalanması gerektiğini savunan, uzun süredir devam eden resmi duruşuna uygun olarak, GIFT projesi bu yardımı en uygun maliyetli şekilde sağlayacaktır. "GIFT Bölgesi" üyesi olmaya hak kazanan Türkiye, tüm GIFT tescilli yeşil teknolojilere, patent sahiplerinden Türkiye genelinde hızlı, geniş ve etkili dağıtıma yönelik tam destekle telifsiz erişim elde edecektir.

GIFT girişimine aktif destek, Türkiye'nin enerji güvenliğini yükseltecek, Türkiye'nin küresel iyiliğe olan katkısını arttıracak, özellikle de gelişmekte olan dünyanın hayati çıkarlarına hizmet etmek için yaratıcı fikirler sağlayabilen lider bir G20 ülkesi olarak konumunu güçlendirecektir.

[email protected]

[email protected]