ENT Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Üzeyir, uçak yolculuğu sonrası yaşanan kulak tıkanıklığının kesinlikle ihmal edilmemesi uyarısında bulundu.
Kulak tıkanıklığının uçak yolculuğu sonrası uzun sürmesinin hafife alınmaması gerektiğini belirten Üzeyir, Uçak alçalmasında yolcuların yaşadığı kulak tıkanıklığı nedeniyle de genellikle başvuru aldıklarını söyledi.
Uçak yolcuğu sonrası çoğunlukla kulak tıkanmalarının yaşandığı belirten Üzeyir, "Bazen sadece basit olarak tıkanma yaşanır. İnince 10-15 dakika sonra geçer. Bazılarında bu durum uzun sürer. Onun için iyileşme sürecide zordur. Çünkü östaki kanalı incecik bir kanaldır ve tıkanırken tek seferde tıkanır ama iyileşmesi zaman alır. Onun için bazen 2-3 hafta süren böyle sıkıntılı süreçler yaşarız.
Tedaviler uzun sürer. Kesinlikle gelmezlik yapmasınlar. Böyle durumlarda bir an önce gelmeleri gerekiyor. Çünkü bu kişiye göre değişir. Bazen çok basit bir şekilde giderilebilir birkaç günlük tedaviyle. Bazen de bir bakarsınız 3 hafta, bir ayda geçmeyen kulak zarını çizip tüp takmaya kadar giden durumlarda olabiliyor. Onun içinde mutlaka böyle bir sıkıntıyı hafife alıp geçiştirmemek gerekir. 1-2 saatte geçmiyorsa muhakkak hekime danışmaları gerekir" dedi.
"UÇUŞ EKİPLERİNDE ÇOK SIK GÖRÜYORUZ"
Küçük çocukların uçağın inişi sırasında ağlamalarını basınç şiddetinden kaynaklandığını ve küçük çocuklara biberon veya emzik verilmesini önerdiklerini ifade eden Üzeyir, "Tıkalı burunla bir uçak yolculuğu yaptığınızda burun tıkanıklığına bağlı kulakta sıkıntılar oluşuyor. Bundan herkes etkilenmiyor. Özellikle anatomik sıkıntıları olan kişilerde de bunları görüyoruz. Mesela ileri derece burun içi eğriliği, tıkanıklığı veya burun eti olan kişiler uçaklarda özellikle alçalmada basınç oluşup kulaklarda tıkanıklık, bazen kulak zarı yırtılmasına, kanamalara kadar giden sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle uçuş ekiplerinde bunları bazen çok sık görüyoruz.
Özellikle kanamalar, yırtılmalar. Yani basınca bağlı olarak kulak zarında yaşanan sıkıntılar. Genellikle bütün uçuş ekibinde dönem dönem, özellikle geçiş mevsimlerinde sonbahar, ilkbahar süreçlerinde daha yoğun yaşıyoruz. Küçük çocuklar iniş için alçalma sırasında ağlarlar sürekli. Çünkü basınç şiddetli olur. Östaki kanalıda küçük olduğu için daha şiddetli yaşarlar. Özellikle yeni doğanlar ve bir yaşına kadar olanlar. Onun için ağlarlar. Böyle durumlarda çocuklara biberon ya da emzik verilmesini öneriyoruz" diye konuştu.
"KULAK PAMUĞU TIKAMAYIN"
Op. Dr. Mustafa Üzeyir, kulak pamuğu kullanılmaması gerektiğini belirterek, "Tabi ki biz KBB olarak kulak pamuğu önermiyoruz. Maalesef marketlerde her yerde satılıyor bu pamuklar. İlk başta temizliyor olarak görünse de bu çubuklar tam tersi kulak salgısı yüksek olan kişilerde daha büyük sıkıntılar oluşturuyor. Özellikle de temizlerken de bir kısmı arkaya doğru itiliyor. Zamanla da birikme ve tıkanma yapıyor. Şu dönemde en çok karşılaştığımız genellikle soğuk algınlıkları. Özellikle de küçük çocuklarda ve kreşe başlayan çocuklarda daha yoğun hissediyoruz bunları. Çünkü onlar yeni yeni mikroplarla tanışıyorlar.
Özellikle üst solunum yolundan dolayı burun tıkanıklığı yaşıyorlar. Geniz eti şişiyor, kulaklara vuruyor. Kulak sıkıntısı oluyor. Sıvı birikimi oluyor. Biz bunlara orta kulak nezle durumu diyoruz. Çocuklarda, kreşe başlama süreçlerinde bunları daha yoğun yaşıyorlar. Ancak tabi ki bunları büyüklerde de görüyoruz. Özellikle ailelerde veya sürekli iklimsel değişiklikler yaşayanlarda özellikle çok sık yaşanıyor. Hava değişimleri kişilerin soğuk algınlığı, burun tıkanıklığı gibi sıkıntıları ön plana çıkarıyor" dedi.