Ahîlik ve somut olmayan kültürel mirasımız esnaf duası

Ahî Evran'ın öğütleri geleceğimize ve ticaretimize ışık tutan öğretilerdir. "Kuvvetli iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak olmasını bil" der o ahilere. Somut olmayan kültürel miras öğelerimizden olan Ahîlik geleneği ve esnaf duası, yedi asırdır süregelen bir halk kültürü olarak Mudurnu'da yaşamaktadır.

26 Şubat 2021 Cuma 16:07
Açık Görüş Haberleri

Mehmet Mazak / Yazar



1996 yılının Eylül ayında bir Cuma günü yakın akrabamın işyeri açılışı için Mudurnu'ya gitmiştik. Mudurnu'da işyerlerinin Cuma günleri dualar eşliğinde açıldığına şahitlik etmiştim. Bir işyerinin niçin Cuma günü açıldığını işte bu tarihte Mudurnu'da öğrenmiştim. Eski bir Osmanlı kasabası olan Mudurnu'da Ahîlik ruhunun yaşatıldığını, esnaf ve sanatkârların yedi asırdır el ve gönül birlikteliğiyle fütüvvet ahlâkına, Ahîlik umdelerine bağlı kaldıklarını ve işyerlerinin açılışını Cuma günleri yaptığını öğrenmiştim. Ahîliğin ve fütüvvet ahlâkının Türklerin insanlığa sunduğu özgün bir medeniyet hareketi olarak yüzyıllardan beri bu küçük yerleşim yerinde İslam'ın engin ve evrensel bir prensibi olarak yaşatılmaya çalışıldığına şahitlik etmiş ve Ahîlik kültürünün buradaki etkilerini gözlemleme imkanı bulmuştum.

Ahîlik kültürünün bir öğretisi olan somut olmayan kültürel mirasımız esnaf duası Mudurnu'da yedi asırdır devam eden en önemli geleneklerinin başında yer almaktadır. Esnaf duası Cuma günleri salâ ile ezan arasında icra edilmektedir. O gün de Mudurnu esnafı, ilçe sakinlerinin de iştiraki ile salâdan hemen önce Mudurnu'nun Tarihi Arastası'nda; Orta Çarşı'da ve Demirciler Çarşısı'nda toplanmaya başlamıştı. Salâdan hemen sonra Yıldırım Bayezid Camii'nin imamı arastaya gelmiş, eller ve gönüller semaya doğru kaldırılarak dua edilmişti.

Ekmek ve lokum dağıtımı

Orta Çarşı'da hafta boyunca işyerlerinde oturarak iş yapan esnaf ve zanaatkârlar duayı ayakta icra etmişti. Demirciler Çarşısı'ndaki duaya iştirak eden esnaf ise oturduğu yerden duaya katılmış ve hep birlikte el açıp âmin demişlerdi. Bunun sebebi demirci, bakırcı ve nalbant esnafının bir hafta boyunca faaliyetlerini ayakta icra ediyor olmasıymış. Hep birlikte "âmin" denilen esnaf duasından sonra esnaf ve sanatkârlar geçmişlerinin ruhları için duaya katılanlara "hayır" adı altında ekmek ve lokum dağıtmıştı. Dürüstlük ve dayanışmayı sanatla birleştirerek İslam'ın engin ve evrensel prensiplerini dünyaya farklı bir pencereden sunmuş olan Ahîlik teşkilatı, günümüz iş dünyasına ilham verecek öğretileri içerinde barındırmaktadır.

Esnaf şehri

Erken Osmanlı döneminin önemli bir Ahîlik esnaf şehri ve kültür merkezi konumundaki Mudurnu, kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakârlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlakın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı Ahîlik öğretisini yedi asırdır yaşatmaya çalışan, bir yaşam biçimi ve halk kültürü olarak hala koruyan bir yerleşim yeridir. Çeyrek asırdır bu Osmanlı kokulu şehre her gidişimde Fütüvvet ahlâkı ve Ahîlik umdelerini yaşayanları, yaşatanları; eşyayı, çevreyi, mesleği, sanat ve zanaatı omuzlarının üzerinde kutlu bir değer olarak taşıyıp yüceltenleri gördükçe Ahî Evran'ı hayırla yâd ederek dualar okuyorum.

UNESCO Yürütme Kurulu'nda 3-17 Nisan 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen 206. Oturum ve 9-23 Ekim 2019 tarihlerinde görüşülen 207. Oturumda anma ve kutlama yıl dönümü önerileri kabul edilmiştir. UNESCO 40. Genel Konferansı'nda karara bağlanan "Ahî Evran'ın Doğumunun 850. Yıl Dönümü" Türkiye, İran ve Azerbaycan ortak dosyası, Kuzey Makedonya ve Romanya'nın desteğiyle, Dünya 2021 Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri Programına alınmıştır. Ülkemizde de Cumhurbaşkanlığımızca "2021 Ahî Evran Yılı" ilan edilmiştir. 20 Şubat tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren genelgede, Anadolu'da Ahilik Teşkilatı'nın kurucusu, esnaf ve sanatkâr zümresinin piri olarak kabul edilen, çok yönlü bir ilim ve fikir insanı Ahî Evran'ın, Ahilik Teşkilatı ile sosyal, iktisadi ve siyasi hayata yön verdiğini, Anadolu'nun vatanlaşmasında, Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda ve bir cihan devleti olmasında büyük rol oynadığı belirtilmiştir.

Ahî Evran'ın kurduğu kardeşliğe, cömertliğe, yiğitliğe, fedakârlığa, ahlaka, akla, bilime ve sanata dayanan, kaliteli üretimi ve adil paylaşımı esas alan Ahilik Teşkilatı'nın önemi vurgulanmıştır. Ahîlerin, "Hakka hizmet, halka hizmet" anlayışıyla uzun yıllar Anadolu'da ticaretin ve sanat dallarının gelişmesinde, barış ve huzurun tesisinde önemli roller üstlendiğine işaret edilmiştir.

Akı: Cömert

Arapça "kardeşim" mânasındaki ahî kelimesinden gelen bu adın Türkçe'deki akı'dan (cömert) türetildiği Diyanet İslam Ansiklopedisi'nin ilgili maddesinde belirtilmektedir. Anadolu Ahîliğinin kurucusu Ahî Evran (Mahmud bin Ahmed el-Hoyi), 1171 yılında İran'ın Batı Azerbaycan bölgesinde bulunan Hoy kasabasında dünyaya gelmiştir. Çocukluğu ve ilk eğitim dönemi Azerbaycan'da geçen Ahî Evran, Horasan ve Maveraünnehir'de büyük üstadlardan dersler almıştır. Nasır Lidinillah'ın kurduğu Fütüvvet Teşkilatına katılan Ahî Evran, bu teşkilatın etkileriyle Anadolu esnaf ve sanatkârlarını teşkilatlandırmak üzere çalışmalar yapmıştır. Özellikle Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad'ın büyük destek ve yardımıyla, bir taraftan İslâmî-tasavvufî düşünceye ve fütüvvet ilkelerine bağlı kalarak tekke ve zaviyelerde şeyh mürid ilişkilerini, diğer taraftan iş yerlerinde usta, kalfa ve çırak münasebetlerini ve buna bağlı olarak iktisadî hayatı düzenleyen Ahîliğin Anadolu'da kurulup gelişmesini Ahî Evran gerçekleştirmiştir.

Ahiliğin esasları

Ahîliğe giriş şerbet içmek (şürb), şed veya peştemal kuşanmak, şalvar giymekle gerçekleşmekteydi. Ahîlik bünyesi içindeki esnaf birlikleri ustalar, kalfalar ve çıraklardan oluşmaktaydı. Sanat erbabı içinde en dürüst ve en çok saygıya değer olan, muhtemelen yaşça da önde bulunan bir üstad teşkilâtın reisi olup kendisine ahî deniyordu. Ahîler, genellikle Kırşehir'deki Ahî Evran Tekkesi'ne bağlı olan şeyhler ile bunların çeşitli illerdeki vekilleri tarafından idare edilmiştir. Ahîliğin nizamnâmelerine fütüvvetnâme denmekte olup, Ahîliğin esasları, ahlâkî ve ticarî kaideleri bu kitaplarda yazılmıştır. Türk-İslam kültürüne has bir teşkilat olan Ahilikteki hiyerarşik yapıda sırasıyla yiğitler, yamaklar, çıraklar, kalfalar, ustalar ve Ahîler bulunuyordu. Ahîler ise halifeler, şeyhler ve şeyhül meşayihler olarak temsil ediliyordu. Şeyhlik makamındakilerin Ahi Fütüvvetnamelerinde belirtilen ahlak, sanat ve meslekle ilgili 740 emredici maddeyi bilmeleri ve yaşamaları gerekiyordu. Öğrenci konumunda olanlardan ise bunların 124 maddesini bilmeleri ve uygulamaları isteniyordu.

Fütüvvetnâmelere göre, teşkilât mensuplarında bulunması gereken vasıflar vefâ, doğruluk, emniyet, cömertlik, tevazu, ihvana nasihat, onları doğru yola sevketme, affedici olma ve tövbe idi. "Hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir" ilkesi ile çalışan bir meslek birliğidir Ahilik. Türklerin insanlığa sunduğu özgün bir medeniyet hareketi olarak yüzyıllar önce Anadolu'dan dünyaya yayılan Ahilik, üretime, kaliteye, helal lokmaya dayalı sistemiyle Selçuklu ve Osmanlı Devleti'nden kalan, coğrafyamızda birlik ve beraberliği tesis eden bir değerler sistemidir.

Mudurnu'daki esnaf duası.

Elin, kapın, sofran açık olsun

Ahî Evran'ın öğütleri geleceğimize ve ticaretimize ışık tutan öğretilerdir. "Kuvvetli iken affetmesini, hiddetli iken yumuşak olmasını bil" der ahilere. "Eşine, işine, aşına özen göster. Eline, beline, diline sahip ol." "Kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol." Elin, kapın, sofran açık, gözün, dilin, belin kapalı olsun." Ne güzel öğütlerdir bunlar. Somut olmayan kültürel miras öğelerimizden olan Ahîlik geleneği ve esnaf duası yedi asırdır süregelen bir halk kültürü olarak Mudurnu'da yaşamaktadır. Mudurnu'daki somut olmayan kültürel mirasımız "esnaf duası" ritüeli, destinasyon çekim unsuru olabilir. 2021'in Ahî Evran yılı olması dolayısıyla Ahilik öğretilerini nesilden nesile bir folklor ve halk kültürü olarak devam ettiren Mudurnu, Ahîlik hakkında adeta "açık hava müzesi" konumunda bir şehrimizdir. Mudurnu'da Ahîlik öğretileri ve esnaf duası kültürünün yaşatılması için "Tarihi Ahî Kenti" adıyla UNESCO'ya başvurulmuş ve Geçici Miras Listesi'ne girişi sağlanmıştır.

Ahîlik esnaf duası geleneğinin tanıtımı ve Ahî Evran'ın sunduğu ilkelerin toplumun katmanlarında daha iyi anlaşılması için, sosyal ve iktisadi hayatı düzenleyen temel ilkelerin günümüz iletişim araçları ile de yaygınlaştırılması gerekmektedir.

mehmetmazak@gmail.com