MERVE YILMAZ ORUÇ
Dünyada ve ülkemizde oyun sektörü hızla büyüyor. Ülkemizde 30.8 milyon aktif kullanıcı var. Özellikle çocuk ve gençler günlerinin büyük bir kısmını oyun oynarak geçiriyor. Dijital oyunların bağımlılığa dönüşmemesi için ailelere büyük iş düşüyor. Bu anlamda gençleri ve çocukları avucunun içine alan oyun sektöründeki gelişmeleri de yakından takip etmek gerekiyor.
Dünya pazarına baktığımızda oyun alanında büyük bir pasta var. Bizim de bundan pay almamız için yetenekli oyun geliştici gençleri desteklemek şart. Fuarlar bu konuda gençlerin yolunu açan önemli alanlar. Ülkemizde dört yıldır düzenlenen Gaming İstanbul 2020 ocak ayında 5. kez kapılarını açacak. Fuar, oyun sektöründeki yenilikleri oyuncular ile buluştururken oyun geliştici gençlere profesyonelleri de bir araya getirecek. “Son 15 yılda oyun sektöründe inanılmaz bir gelişme yaşanıyor. Oyunların bu kadar gelişmesi ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Bir internet devrimi yaşadık, sosyal medyalar meydana geldi. Facebook’ta küçük oyunlar vardı. Zamanla bu sektör oldukça büyüdü. Kitleler halinde oyunlar oynanmaya başlandı. Hayatın içindeki herkes yaş farketmeksizin oyun oynamaya başladı. Artık oyuncu ile oyun oynayan insan karıştı.” diyen Gaming İstanbul Oyun ve E-spor Fuarı’nın marka ve pazarlama yöneticisi Meriç Eryürek, eşi ile birlikte gerçek bir gamer. Oyun oynamanın aslında hayatın gerçeği ve eğlencenin bir parçası olduğunu dile getiren Eryürek, bu dönemde kimsenin çocuğunu internetten uzak tutmasının mümkün olmadığını söylüyor. Ancak bu noktada ailelere büyük iş düştüğünün altını çizen Eryürek, “Çocukların oynayacakları oyunu ve süreyi ailelerin yönetmesi lazım. Bizim de çocuğumuz var evde. Robotik proglamlama gibi zekasını geliştirici oyunlara izin veriyoruz. Ona hiçbir şey katmayacak oyunları oynaması zararlı. İçeriğe dikkat etmek gerekli. PEGI diye bir sistem var. Her oyunun sitesinde kanuni olarak pegi sınıfının yazması lazım. PEGI’nin amacı oyunları yaş sınırlandırmaları ile ayırmak, kullanıcıları ve ebeveynlerini uyarmak. Ayrıca içeriği ile ilgili bazı bilgiler de yer alır. Mesela ülkemizde de ilgi gören dünyadaki en popüler çevrimiçi çok oyunculu oyunlardan biri olan PUBG, 16+. Yani 16 yaşının altındakilerin oynaması tavsiye edilmiyor. Biz buna dikkat çekmek için Gaming İstanbul’da çocukların yaş gruplarına göre farklı renkte bileklik hazırlıyoruz. Stantları da aynı renge boyuyoruz. Hangi yaş grubuna hangi stant uygun burada bir önlem alıyoruz.” diyor.
Eryürek, oyunlardaki şiddetin çocukları olumsuz etkilediği iddiasına ise şöyle cevap veriyor: “Şiddet hayatın her alanında var. Oyunlarda da var. İnsan ırkı aksiyonu ve çatışmayı sever. 8 yaş altını bir kenara bırakarak söyleyebilirim ki günümüz jenerasyonunun zekası bizden ileri. Oyunun sanal olduğunu biliyorlar. Bence asıl zararlı olan oyun oynama süreleri. Good gaming diye bir furya var. Oyunun eğlence olmaktan çıkıp monoton bir prosedür haline geldiği nokta 3 saat. Çocukları aşırı sert içerik ve uzun süreleri oyunlardan korumalıyız. “
Dev bir oyun etkinliği: Gaming İstanbul
Gaming İstanbul Fuarı, Ocak 2020’de 5. kez kapılarını açacak. Türkiye’nin hatta Ortadoğu’nun en büyük, Avrupa’nın ise ilk beş oyun fuarından biri. Oyun sektörüne katkı sağlamak gençlerin yolunu açmak, oyunlarımızı pazarlamak ve dünyaya tanıtmak amacıyla bu fuarı düzenlediklerini belirten Meriç Eryürek, fuarın içeriği ile ilgili şunları aktardı: “Bu fuarda oyunla ilgili her şey var. Ortadoğu ve Türkiye’deki profesyoneller ile dünyadaki profesyonellerin buluştuğu alan burası. Serbest geliştirici gençlere imkan sağlıyoruz. Bize oyunlarını yolluyorlar. Bir jürimiz var. Jürinin seçtiği oyunları ve üreticisini fuara davet ediyoruz. Buraya global yatırımcılar geliyor ve serbest geliştiriciler ile iletişim kuruyorlar. Daha önce yatırım alan oyunlarımız oldu. Oyun geliştirici konferans yapıyoruz. Sektörden önemli isimleri davet ediyoruz. 2019 Gaming İstanbul’da Global Game Jam diye bir bölüm yaptık. Bu özel alanda çok sayıda oyun geliştirici toplanıyor ve 48 saat bir odada kalıyorlar. Onlara bir konsept veriliyor. Ve o konu üzerine oyun geliştiriyorlar. Cost play yarışmaları düzenliyoruz. Bu alanda yetenekli gençlerimiz var. Henüz piyasaya çıkmamış oyunları ziyaretçiler burada deneme şansını yakalıyor.”
2020’de Avrasya Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek Gaming İstanbul, her yaş grubuna hitap ediyor. Bu sene hedeflerininin 100 bin katılımcı olduğunu belirten Eryürek, geçen sene kadın katılımcı sayısında global bir rekor kırdıklarını ve ziyaretçilerinin yüzde 28’inin kadın olduğunu söylüyor. Türkiye’de bu tarz bir oyun etkinliği yapılmasının büyük bir şans olduğunu dile getiren Eryürek, “Oyun dışarıdan gelir getiren inanılmaz bir endüstri. Yurt dışından gelen birçok misafir oluyor. Bu da bir turizm aslında. İş adamları da geliyor. Her anlamda ekonomik katkı. Türkiye global alanda oyun ülke gelirleri açısından 14. ya da 16. sırada. Oyun üretme aşamasında gerideyiz. Ama yetenekli gençlerimiz var. 600’e yakın oyun üreten genç var. Endüstri ve pazar henüz yok. Amatör ruhla çalışıyorlar. Henüz alt yapı çalışmamız olmadığından bu büyük pastadan pay alamıyoruz.” diyor.
E-spor hayatımızın gerçeği
“Oyun sektöründe hızla yayılan e-spor çılgınlığı var. Ligler kuruldu ve gençler bu işten para kazanıyor. Oyun sektörü üç yıl önce Hollywood gişe gelirlerini geçti. Son 6 yılda 6 kat büyüdü. E-sporun karşılaşma faktörü olduğu için çok ses getirdi. Ama buz dağının görünmeyen kısmında dev bir oyun dünyası var.” diyen Eryürek, her oyunun e-spora uygun olmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Candy Crush Saga ile ilgili bir lig yok. Ama milyonlarca oynayanı var. E-spor elbette oyunun bir parçası. Bu müsabakalar geçmişte de yapılıyordu ama off line olarak. E-sporda standardın belirlenmesi ve dallara ayrılması gerekecek.”