Salavat, salat kelimesinin çoğuludur. Salat, dua anlamına gelmektedir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in doğduğu mübarek gecede; Mevlidler, ilahiler, dualar eşliğinde Allah Resulü 'Sallallahu Aleyhi Vesellem'e salavat-ı şerifeler getirilir. Peki Salavat nasıl getirilir, anlamı nedir? İşte Salavat anlamı ve okunuşu
SALAVAT NASIL GETİRİLİR, ANLAMI NEDİR?
Salavat en kısa şekli ile "Âllâhümme salli alâ Muhammed." cümlesi ile getirilir.
Salavat-ı şerîfe, bize Peygamber Efendimizin -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yüksek ahlâkını, müstesnâ fazîletlerini hatırlatarak Oʼnunla kalbî irtibâtımızı daha canlı tutmamızı temin eder.
Genellikle Hz. Muhammed'in ismi söylendikten hemen sonra "sallallâhu aleyhi ve sellem" şeklinde söylenen salâvat, yazıda ise "s.a.v.", "s.a.s." veya "s.a." olarak kısaltılır, "Allah'ın dua ve selamı onun üzerine olsun" anlamına gelir.
En yaygın okunuşu ise "Allahüme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed" ile "Sallallâhu aleyhi ve sellem" şeklindedir.
Salavat Anlamı: "Allâh'ım, Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e, salatu selam eyle." demektir.
SALAVAT ANLAMI VE OKUNUŞU
Salavat şu şekilde getirilir; "Allahümme salli alâ Muhammed'in ve alâ âli Muhammedin, kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim, inneke hamîdun mecîd." şeklindedir. Salavatın en kısa şekilde çekilebilecek hali ise; "Allahümme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed"
Salavat getirmek, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v) anmak, O'na selam göndermek demektir. Salavat kısaca, "Allahümme salli ala Muhammed ve ala âli Muhammed veya Sallallahü aleyhi ve sellem veya aleyhissalatü vesselam" şeklinde okunur.
"Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber'e -sallâllâhu aleyhi ve sellem- çokça salât ederler. Ey mü'minler, siz de O'na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!" (el-Ahzâb, 56)SALAVAT GETİRMEKLE İLGİLİ HADİSLER
Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:
"Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır."
"Kim bana salâvat okumayı unutursa, ona cennetin yolu unutturulur." (Beyhakî)
Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi ve sellem buyurur:
"Yeryüzünde Allâh'ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını (ânında) bana ulaştırır." (Nesâî, Sehv, 46)
"Yanında anıldığım kişi bana tam bir salât ü selâm getirmezse o benden değildir, ben de ondan değilim. Allâh'ım! Benimle alâkasını devam ettirenle Sen de alâkanı devam ettir. Benimle alâkasını kesenle Sen de alâkanı kes." (Deylemî, el-Firdevs, III, 634)
"Cimri, yanında adım anıldığı hâlde bana salât ü selâm getirmeyen kimsedir." (Tirmizî, Deavât, 100)
"Kim bana salât ü selâm getirmeyi unutursa cennetin yolunu şaşırır." (İbni Mâce, İkâmet, 25)
"Cenâb-ı Hakk'a yarın rızâya ermiş olarak mülâki olmak arzusunda bulunanlar bana çokça salât göndersinler." (Ali el-Müttakî, I, 504/2229)
"Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir." (Tirmizî, Vitr, 21/484)
"İhtiyâcı bulunan bir şeyi te'minde zorluğa düşen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin. Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaştırır ve müşkilleri halletmek için yegâne bir vesiledir." (Kenzü'l-İrfân, 5)