Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İspanya'nın başkenti Madrid'deki Amerika Evi'nde düzenlenen bir konferansta konuştu. Borrell, AB'nin İsrail üzerinde etki oluşturamadığını, "tek bir ülke yüzünden bu konuda birlik olamadığını" dile getirdi. "En büyük pişmanlığım (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun Gazze'de yaptıklarını engelleyememek oldu" diyen Borrell, şöyle devam etti: Hayal kırıklığı, Hamas'ın korkunç terör saldırılarının ardından Gazze'de yaklaşık 40 bin kişinin, birçok kadın ve çocuğun ölmesi, AB'nin ateşkes ve ardından siyasi çözüm arayışında birlik sağlayamaması oldu. Aylardır Netanyahu'dan yaptıklarını yapmamasını istedik."
AB'nin İsrail'e karşı tek ses olamamasının sonuçları olduğunu vurgulayan Borrell, "Birlik olmadan AB'nin hiçbir önemi yoktur. Gazze çatışmasındaki bölünmüşlüğümüz bizim burada bir oyuncu olmamızı engelledi. Ukrayna konusundaki birlik ise önemli bir oyuncu olmamızı sağladı" dedi.
ÜYE ÜLKE TEHDİT EDİYOR
Borrell, birlik içinde olmadıkça AB'nin dikkate alınmayacağını belirterek, "Bugün birlik, tek bir üye devlet tarafından, özellikle de Ukrayna ve Gazze üzerinden, tek bir ülke tarafından tehdit ediliyor" diye konuştu. Borrell, "Gazze, bölündüğümüzde temel jeopolitik aktör olamadığımızın en büyük kanıtıdır. Ukrayna'da su ve gıdanın kesilmesini savaş suçu olarak kınıyorsak bunu Gazze'de de yapmalıyız" ifadesini kullandı.
O ÜLKE ALMANYA MI?
AB Dış ilişkiler Yüksek Temsilcisi Borrell'ın Avrupa Birliği'ni tehdit ettiğini söyleyip ismini vermediği ülkenin Almanya olduğu değerlendirmesi yapıldı.
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, İsrail'in Gazze'ye şiddetli saldırılarının 6. gününde birlik üyesi ülkelerin desteğini almadan İsrail'e gitmişti.
Temaslarında Gazze'deki insani duruma değinmeyen von der Leyen, sivilleri ve altyapıyı hedef alan saldırıların durmasıyla ilgili hiçbir çağrıda bulunmamıştı.
AB çalışanları, 20 Ekim'de ortak mektup kaleme alarak von der Leyen'i İsrail'i kayıtsız şartsız desteklemek yerine ateşkes ve sivil yaşamın korunmasına yönelik çağrıda bulunmaya davet etmişti.
Aradan geçen aylarda von der Leyen, konuya ilişkin açıklamalarında öncelikli olarak İsrail'in kendisini savunma hakkından söz etmeyi sürdürdü.
SCHOLZ: İSRAİL'İN YANINDAYIZ
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, 17 Ekim 2023'te İsrail'i ziyaret etmiş, Başbakanı Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında "Alman tarihi, Holokost'tan kaynaklanan sorumluluğumuz, İsrail Devleti'nin varlığını ve güvenliğini sağlamayı görevimiz haline getiriyor" demişti.
Scholz Almanya'nın Filistin-İsrail çatışmasında sadece İsrail'in yanında yer alabileceği konusunda güvence vererek, "Geçen hafta Federal Meclis'te de söylediğim gibi, böylesine zor zamanlarda Almanya için tek bir yer olabilir, o da İsrail'in yanıdır" ifadelerini kullanmıştı. Alman Başbakan 26 Ekim 2023'te ise Belçika'nın başkenti Brüksel'de AB Liderler Zirvesi öncesi "Şimdi konu, Hamas'ın korkunç saldırısına karşı kendi ülkesini savunan İsrail'i desteklediğimizi bir kez daha açıkça ifade etmemizdir" demişti.
ERDOĞAN'DAN SERT TEPKİ
Başkan Erdoğan, 17 Kasım 2023'te Almanya ziyaretinde Başbakan Scholz'la görüşmüş, ortak basın toplantısında şu sözlerle tepki göstermişti: İsrail Filistin savaşını bir borçluluk psikolojisi içinde değerlendirmemek gerekir. Bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamazdık. Borçlu olanlar rahat konuşamıyor. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Öyle bir durumumuz da yok.