AA
Başbakan Barnier, Fransa'da yeni yasama yılının başlangıcında Meclis Genel Kurulunda genel politika konuşmasını yaptı.
Ülkenin kamu borcunun azaltılması gerektiğini ifade eden Barnier, Fransa'nın kamu borcunu 2025'e kadar gayri safi milli hasılanın yüzde 5'ine, 2029'a kadar ise yüzde 3'üne düşürmek istediklerini belirtti.
Barnier, bunun için kamu harcamalarını azaltmaları gerektiğini ve ciddi kar eden şirketlerle en varlıklı Fransızlardan vergi talep edeceklerini anlattı.
"Genel seçimler, temmuz ayının başında Ulusal Meclis'in 1958'den bu yana hiç olmadığı kadar bölünmesiyle sonuçlandı" diyen Barnier, herhangi bir partinin Meclis'te çoğunluğa sahip olmadığını, bu nedenle hükümet ve parlamentonun diyalog halinde olması gerektiğini ifade etti.
Genel seçimlerde oransal temsil sistemine geçilmesi konusunda düşünmeye hazır olduğu mesajını veren Barnier, "Denizaşırı topraklarımızda vatandaşlarımızın karşı karşıya olduğu hayat pahalılığıyla hızla mücadele etmeliyiz." dedi.
Barnier, 2025 yılının ilk çeyreğinde "denizaşırı topraklarına" ilişkin bakanlıklar arası bir komiteyi yöneteceğini duyururken, Senato Başkanı Gerard Larcher ve Ulusal Meclis Başkanı Yael Braun-Pivet'in yönettiği bir misyonun, Fransa'nın Hint-Pasifik'teki sömürgesi Yeni Kaledonya'ya ziyaret gerçekleştireceğini söyledi.
- YENİ KALEDONYA'DA YEREL HALKIN KARŞI ÇIKTIĞI REFORM KONGRE'YE SUNULMAYACAK
Yeni Kaledonya'da, bölgesel seçimlerin ileri bir tarihe ertelendiğini açıklayan Barnier, adada seçmen sayısını artırmaya yönelik tartışmalı anayasal reformun, Parlamentonun iki kanadının bir araya toplandığı Kongre'ye sunulmayacağını belirtti.
Barnier, "Artık göç politikamız üzerinde tatmin edici bir kontrole sahip değiliz" diyerek, Fransa'nın da tıpkı Almanya gibi, Avrupa Birliği (AB) kurallarının izin verdiği ölçüde ve gerektiği müddetçe kendi sınırlarında kontrolleri yeniden uygulamayı sürdüreceğini dile getirdi.
Başbakan Barnier, ülke sınırlarını daha iyi kontrol etmek istediklerini belirterek, Fransa'da yasal yollarla kalmak için gerekli evrakları olmayan kişilerin idari gözetim merkezlerinde kaldığı süreyi uzatmak istediklerini ifade etti.
- "GAZZE'DEKİ BU ŞİDDET ÇOK FAZLA SÜRDÜ"
Barnier, ülkesinin Orta Doğu'da aktif olmaya devam edeceğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
"(Gazze'deki) Bu şiddet çok fazla sürdü. Bu nedenle Fransa, Gazze'de ateşkes sağlanması için çağrı yapıyor ve yapmaya devam edecek. Bu trajedinin de ötesinde, bölgede uzun vadeli barış ve istikrarın iki devletli çözümden geçtiğini biliyoruz."
Fransa Başbakanı, Lübnan'daki durumun kötüleşmesi nedeniyle tüm bölgenin istikrarını ciddi şekilde tehdit eden düşmanlıklara en kısa sürede son vermek için Fransa'nın ortaklarıyla birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.
- Tepkiler gölgesinde gerçekleşen konuşma*
Başbakan konuşmasına başladığı sırada, muhalefet vekillerinin oturduğu sıralardan Barnier'ye yönelik "Fransızlar size oy vermedi." ifadesi kullanıldı.
Genel seçimleri kazanan sol ittifakın ortaklarından aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) milletvekilleri, ayağa kalkarak seçmen kartlarını havaya kaldırdı.
Meclis çalışanları, bu vekillere müdahale ederek bu kartları topladı. Fransa'da vatandaşlar, oy vermeye gittiklerinde seçmen kartlarını beraberinde götürebiliyor.
Barnier'nin konuşması sona ererken, Meclis'te yaklaşık 40 milletvekili olan merkez sağcı vekiller tarafından ayakta alkışlandı; aşırı solcu vekiller ise bir kez daha ellerindeki seçmen kartlarını havaya kaldırdı.
LFI Meclis Grup Başkanvekili Mathilde Panot, Başbakan Barnier'yi aşırı sağın "önünde sürünmekle" itham etti.
Panot, "Hükümeti düşürmek, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u görevden almak ve yerine başka birini getirmek" şeklinde üç hedefleri olduğunu dile getirerek, Meclis'teki diğer partileri hükümeti düşürmek için oy kullanmaya çağırdı.
"Lübnan'daki savaşı durdurmak, Gazze'de hala devam eden soykırımı durdurmak demek" değerlendirmesinde bulunan Panot, hükümetten, İsrail'e silah satışlarını geçici olarak durdurmasını istedi.
- AŞIRI SAĞ HÜKÜMETİ DÜŞÜRMEYE ÇALIŞMAYACAK
Aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Grup Başkanvekili Marine Le Pen, vatanseverlik ve Fransa'nın kurumlarına saygı gereği, partisinin ülkeyi kaosa sürüklemek istemediğini belirtti.
Le Pen, partisinin sorumlu bir tercih yaptığını ve bu nedenle hükümeti düşürmek için oy kullanmayacağını anlattı.