AA
Avrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra işlenmiş en büyük savaş suçlarının elebaşı görülen ve Bosna'da on binlerce insanın ölümünden sorumlu bulunan Bosnalı Sırp lider Radovan Karadzic, 2008'den bu yana hapis cezasını çekiyor.
Bosna Savaşı sırasında esir kamplarında tutulan, bugün Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti Başkan Yardımcısı Ramiz Salkic ve eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinde görülen Karadzic davasının tanıklarından askeri uzman Profesör Berko Zecevic, Karadzic'i ve ideolojisini AA muhabirine anlattı.
Salkic, "UCM'nin kararlarına rağmen Karadzic'in ideolojisi Bosna Hersek'te hala yaşamaya devam ediyor. Bu ideoloji Sırp Cumhuriyeti'nin neredeyse tüm politikacıları ve dolayısıyla halkı tarafından benimseniyor." dedi.
Okul kitaplarında, medyada ve kurumlarda da bu ideolojinin yaşatıldığını belirten Salkic, "Bunun en büyük örneğini tarih kitaplarında görüyoruz. Sırp Cumhuriyeti'ndeki tarih kitaplarında Karadzic ve benzeri savaş suçluları kahraman olarak gösteriliyor. Bu, Sırp Cumhuriyeti'nde yaşayan Boşnakların genel durumunu iyi bir şekilde göstermekte." dedi.
Salkic, "Savaş bitmiş, aralarında Karadzic, Mladic, Sırp Cumhuriyeti ordusu ve emniyet güçlerinin olduğu savaş suçlularının hakkında toplamda binlerce yıl hapis cezası çıkmış olmasına rağmen kimse soykırımın sonuçlarının ortadan kaldırılması üzerinde çalışmıyor. Bosna Hersek'te barış ve istikrarın korunması için yapılması gereken tek şey, uluslararası toplumun üzerinde karar verdiği hükümlere bağlı kalınması ve bunlara saygı duyulması." diye konuştu.
Zecevic de "Karadzic'i mahkemede gördüğümde, çok parlak bir durumda olmadığını anladım. Tüm süreci kontrol etmeye çalıştığını hissettim. Halihazırda cezaevinde olduğu için süreç uzun sürmüş, artık milyonlarca insanın kaderini belirleyen '1 numaralı adam' olmadığını kabullenemediği gözle görülüyordu." dedi.
Karadzic'in son derece zeki ve iletişim becerileri gelişmiş biri olduğunu hatırlatan Zecevic, "Hakim ona söz hakkı verdiğinde, tanıklara sorular yöneltmeye çalıyor ve sahip olduğu iletişim becerileriyle kontrolü ele geçirmeye çalışıyordu. Bunu yapmasına asla müsaade etmedim." diye konuştu.
Zecevic, "Öldürülen, tecavüze uğrayan bir kadının, öldürülen bir çocuğun, gencin, Sırp-Hırvat-Boşnak fark etmeksizin bir askerin yaşadıkları, hiçbir hapis cezasıyla ölçülemez." ifadesini kullanarak şöyle devam etti:
"Benim için önemli olan, hakimin, Karadzic'in yaptıklarının tüm savaş sözleşmelerine aykırı olduğu, onun uluslararası toplumda tanınmış bir ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalıştığı ve Saraybosna'nın yanı başında bulunup 4 yıl boyunca şehri bombardımana tuttuğu yönünde karar almış olması." dedi.
Tarihe, Karadzic'in kaç yıl ceza aldığının değil, ceza almasının ve Srebrenitsa'da onun kontrolü altında soykırım işlendiğinin yazıldığını belirten Zecevic, Karadzic'in avukatlarının kendisini "dürüst olmayan bir uzman" olarak itham ettiklerinin ve bunun, Uluslararası Adalet Divanının kararlarını yavaşlatmak için yapıldığının altını çizdi.
Zecevic, "Bu sistem, bu tür düşünce, böyle bir ideoloji şimdi Ukrayna'da da uygulanıyor. Orada da Ukrayna'nın şehirleşmiş kesimleri yok ediliyor. Bu kesimlerin vurulmadığı ve Ukrayna'nın kendi insanlarını öldürdüğü iddia ediliyor. Bu, sapkın bir liderlik zihniyetinin mantığıdır." diye konuştu.
Sırp meclisi, 21 Aralık 1991'de Yugoslavya içinde federal bir yapı olarak Bosna Hersek Sırp Cumhuriyeti'nin kurulması ve aynı zamanda Krajina Sırp Cumhuriyeti'nin tanınması kararı aldı. Bu karar temelinde, 9 Ocak 1992'de Bosna Hersek Sırp Halkı Cumhuriyeti ilan edildi.
Savaş ve soykırım suçlusu Sırp lider Radovan Karadzic, o dönemde yaptığı konuşmada, "Bağımsız Bosna Hersek'i (Saraybosna yakınlarındaki) Kozje Köprüsü'nden öteye hiç kimsenin götüremeyeceğini zira Pale'nin artık Yugoslavya olduğunu" ifade etti.
Bosna Hersek, 29 Şubat-1 Mart 1992'de yapılan referandumun ardından bağımsızlığını ilan etti. Referandumun hemen akabinde Sırpların kontrolündeki Yugoslav ordusu ve Sırp paramiliter birlikler, Müslüman Boşnaklara karşı etnik temizlik başlattı.
Avrupa'nın ortasında 3,5 yıldan fazla süren savaş boyunca çok büyük sivil katliamları, işkenceler, etnik temizlikler, sürgünler ve soykırım yapıldı.
Sırp komutan Mladic'in emrindeki birlikler, Temmuz 1995'te ülkenin doğusundaki Srebrenitsa şehri ve civarında sadece birkaç günde en az 8 bin 372 Boşnak sivili katletti.
Prijedor, Foça, Zvornik ve Vişegrad gibi birçok şehirde, yapılan etnik temizlik nedeniyle neredeyse hiç Boşnak bırakılmadı.
Yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının evlerini terk etmek zorunda kaldığı, kadınların tecavüze uğradığı, sivillerin toplama kamplarında işkence gördüğü savaş, 21 Kasım 1995'te Dayton Barış Anlaşması'nın imzalanmasıyla sona erdi.
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemeleri Mekanizması Temyiz Konseyi, Karadzic hakkında 2016'da verilen 40 yıl hapis cezası kararını 2019'da bozarak uluslararası kamuoyunda "Bosna Kasabı" olarak da bilinen Karadzic'i müebbet hapse mahkum etti.