AA
Cezayir İşçi Partisi (PT)'den yapılan yazılı açıklamada, "Arap rejimleri, diplomatik ve ekonomik ilişkiler aracılığıyla Siyonist rejimin (Filistin'deki) katliamlarına ve suçlarına ortak oldukları için sorumlu ve suçludurlar." denildi.
Açıklamada, yaklaşık 2.4 milyonluk Gazze halkının su ve gıdaya ihtiyaç duyduklarına, "Siyonist rejimin" açlık ve susuzlukla beraber hastalıklarla mücadele eden bu halkın hastanelerini "vahşice" yıktığına dikkat çekilerek, "Arap rejimlerinin" Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırarak Filistin halkına yardım etmeyi "utanç verici ve korkakça reddettiği" vurgulandı.
Halklarının "bu barbar rejimle" bağlarını koparma taleplerine boyun eğmeyen tüm yönetimlerin kınandığı açıklamada, "Bu barbarlık karşısında sessiz kalan, bu tür eylemlere, bu tür açıklamalara göz yuman herkese yazıklar olsun." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "Siyonist rejim" tarafından gasbedilen tüm topraklarını ve tüm tarihi haklarını geri alana kadar Filistin halkının mücadelesine destek verileceği ifade edilerek, "PT, ülkenin en yüksek yetkililerini Cezayir'i Arap Birliği'nden çekmeye çağırıyor." denildi.
ARAP BİRLİĞİ OLAĞANÜSTÜ ZİRVESİ, 11 KASIM CUMARTESİ GÜNÜ RİYAD'DA DÜZENLENECEKİsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını görüşmek üzere Suudi Arabistan ve Filistin'in talebi üzerine düzenlenecek olan Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi, 11 Kasım Cumartesi günü Riyad'da düzenlenecek.
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf, 31 Ekim'de yaptığı açıklamada, Arap dünyasının İsrail'e karşı tavrındaki gerilemenin Gazze Şeridi'nde yaşananlara neden olduğunu söylemişti.
Cezayir, Filistin'de yaşananlarla ilgili 11 Ekim'de Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın sonuç bildirgesinin ikinci bendinde yer alan "Her iki taraftan sivillerin öldürülmesi ve uluslararası hukuka aykırı tüm eylemlerin kınanması" şeklindeki ifadeye itiraz etmiş ve çekince koymuştu.
Sonuç bildirgesinin sonuna, "Cezayir delegasyonu, Filistin halkının vazgeçilmez hakkı olan 1967 sınırlarında egemen bir devlet kurma yönündeki kendi kaderini tayin etme hakkını, Siyonist rejimin, uluslararası sözleşmeleri ve kararlarını ihlal eden uygulamalarıyla eşitleyen durumu onaylamamaktadır." ifadelerinin eklenmesi sağlanmıştı.