AA
Adaletin teşviki, tazminatlar ve suçların tekrarlanmamasının sağlanması konularında uzman olan BM Raportörü Salvioli, Bosna Hersek'e yaptığı 8 günlük resmi ziyaretin sonunda değerlendirmelerde bulundu.
"Son yıllarda siyasi amaçlar için kullanılan nefret dili, savaş suçlularının yüceltilmesi, ulusal bölünme söylemleri ve bunların yanı sıra insanlığa karşı işlenen suçların inkar edilmesi, toplumsal bütünlüğe zarar vermekte ve kutuplaşmalara sebep olmaktadır." diyen Salvioli, Bosna Hersek hükümetini insan hakları temelli bir yaklaşımla kutuplaşmayı ve nefret söylemlerini engellemeye çağırdı.
Ziyareti kapmasında Eylül 2022'de Cenevre'de BM İnsan Hakları Konseyine sunulacak raporun ön gözlemlerini ve tavsiyelerinin sunumunu yapan Salvioli, "uluslararası toplumun desteğiyle, Bosna Hersek kurumlarının yeniden inşa edilmesi, kayıp kişilerin bulunması ve özellikle de savaş suçlarının soruşturulması çabalarını memnuniyetle karşıladığını" belirtti.
Hükümet yetkilileri, yasama organları temsilcileri, adli makam sahipleri, güvenlik güçleri, insan hakları koruma kurumları, sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve uluslararası kurumların temsilcileriyle bir araya gelen Salvioli, soykırımın yaşandığı bölgeleri de ziyaret etti.
Salvioli, ziyaretinin asıl amacının, Bosna Hersek'te 1992-1995'te yaşananlarla ilgili hakikat, adalet ve tazminat alanlarında alınan önlemleri gözlemlemek ve değerlendirmek olduğunu açıkladı.
Bosna Hersek'in savaştan sonra devlet kurumlarının yeniden kurulması, yargının iyileştirilmesi, kayıp kişilerin bulunması ve savaş suçlularının cezalandırılması için ciddi yardım ve destek aldığını hatırlatan BM Raportörü, "Devlet, kayıpların kimler olduğu, hangi koşullar altında nerede kayboldukları ve kökenlerinin ne olduğuna bakmaksızın hassas bir çalışma yürütmelidir." ifadesini kullandı.
Kayıp kişilerin aileleri için acilen bir fon kurulmasının gerekliliğini dile getiren Salvioli, "2020 yılının sonunda 4 bin 498 şüpheliyi içeren 571 dava çözülemedi. Bosna Hersek yargısı yalnızca 18 davayı karara bağladı. Bunu 51 vakanın çözümlendiği 2014 ile karşılaştırırsak, aradaki farkı görebiliriz. 2014 yılında 96 olan iddianame sayısı, 2020'de 18'e indi." açıklamasında bulundu.
Eğitim sistemine de değinen Salvioli, "Eğitim sisteminde, din ve ırk ayrımcılığı yapıldığını duydum. Bu tür durumların soykırımın inkar edilmesi hususuna da etki edeceğini düşünüyorum." diye konuştu.